MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin özel çabasıyla cezaevinden tahliye edilen organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı, vize talebini reddeden Yunanistan’a ateş püskürdü. İstanbul’un nüfusunun Yunanistan kadar olduğunu belirten Çakıcı, ‘‘İstanbul halkı yellenirse Atina’da, Gümülcine’de, Kavala’da ve Sparta’da 15 şiddetinde deprem olur” dedi.
Dünyanın birçok ülkesinden kolayca vize aldığını ve çok sayıda ülkeyi dolaştığına dikkat çeken mafya lideri Alaattin Çakıcı kendisine vize vermeyen Yunanistan’a tepki gösterdi.
Çakıcı Twitter hesabından kendi el yazısıyla yazdığı 3 sayfalık bir açıklamayı paylaşarak Yunanistan’a gözdağı vermeye çalıştı.
Alaattin Çakıcı’nın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Dünyayı 2,5 defa dolaşmış bir Türk vatandaşıyım. Dünyanın her yerinden sıkıntısız vize aldım. 3.5 yıl Amerika’da yaşadım, 6 ay Kanada’da, 1 yıla yakın Güney Afrika ülkelerinde bulundum, 11-12 defa Singapur’a, Malezya’ya, Butan’a, Myanmar’a, Nepal’e, Tibet’e, Tayvan, Çin’e, bazı körfez ülkelerine uzun süre kalmamak kaydıyla, tüm Avrupa ülkelerinin her birine 100’er defa giriş çıkış yaptım. Bering Boğazı’na Alaska üzerinden geçerek Bahama Adalarına gittim. Bütün Karayipler’i dolaştım, çok uzun yıllar önce 2 defa Yunanistan vizesi aldım, Tokyo’da uzun süre kaldım, Endonezya takım adalarına gittim. Son vize başvurusunda bulunduğumda mobil araç ile bir otelde parmak izlerimi ve biyometrik fotoğrafımı aldılar. Ve bana verdikleri söz bugün vizeni veriyoruz, vizeni veren senin gözünün önünde kaşeyi vuracak, sonra ne olduysa Fransa tarafından tahdit konduğunu Yunanlılar aracı firmaya söyletti, sonra öğrendim ki vizeme ret kararını bu ruh hastası, Osmanlı’dan tarih süreci içerisindeki ezikliğini asırlar geçse de kilisenin ve Yunan politikasının bir haçlı ruhu kilisenin Müslüman Türklere karşı olarak genetik düşmanlığını silememişlerdir.
”RUH HASTASI BU TOPLUM VAMPİR MİSALİ MÜSLÜMAN TÜRK’ÜN KANINI EMMİŞTİR”
Bu ruh hastası toplum Mora yarımadasında Prusya, Piyemento, Fransa ve İngiltere Navarin’de Osmanlı Donanmasını yakarak bu haçlı zihniyetin bir vampir misali Müslüman Türk’ün kanını iliklerine kadar emmiştir.
Berlin Anlaşması’nda 1830’da Alman Kraliyet ailesinden birinin Yunan Kralı atandığı bilinmelidir.
Bu ruh hastasının mega ideali; 1- İstanbul Ortodoks Patrikhanesi’nin emriyle gerçekleştirilen Eflak-Boğdan üzerindeki Mora isyanıdır. Bugün ve o günün kötülüğün merkezi olan Fener Rum Patrik hanesinin en büyük mega idealleri Yunan Metropolitanlığı ve Rum Patrikhanesinin bu mega ideal vazgeçilmelidir. Venezilos’un 2. mega ideali Girit’in bu müslüman katilinin Atina’ya bağlanmasıdır. 3. mega idealleri Symrna’nın geçiçi süre içinde olsa geldikleri gibi gittikleri İzmir’in işgalidir. 4. mega idealleri Pontus Rum İmparatorluğu’nun İstiklal Harbinde Mavri Mirayı devreye sokarak başarısız bir şekilde bağımsız ilan etmek istediler. Bu düşünceleri rafta kaldı. En büyük idealleri İstanbul’u, dünyayı, Fener Rum Patrikhanesi’ni devreye koyarak uluslararası bir şehir etme düşünceleridir.
”KİBİRİNİZDEN KAYNAKLI YAPMIŞ EGONUZDAN KURTULAMIYORSUNUZ”
Unutmasınlar ki İstanbul’un nüfusu 2.5 Yunanistan kadardır. İstanbul halkı yellenirse Atina’ da, Gümülcine’de, Kavala ve Sparta’da 15 şiddetinde deprem olur. Girit’ten başlayıp Dedeağaca kadar bütün adaları silahlandıran Birleşik Devletler, dünyanın pimini çekmiş bekliyor. Sözüm ona Birleşik Devletler 1948’den beri İngiltere hariç milletimizin en büyük müttefiki olduğunu dünyaya deklare ediyordu, Amerika Devlet Başkanı ve aklı başındaki sivil ve askeri bürokratlara bu milleti iyi tanıyorsunuz, eşi ve benzeri olmayan milletin mensupları olduğu unutmayınız. Size ne kadar yazılıp çizilse de bu millet adına siz deve kuşu gibi KİBİRİNİZDEN kaynaklı yapmış egonuzdan kurtulamıyorsunuz.
Unutma! Okyanus ötesi! Bu millet ne Yunanlıya benzer ne Rusya’ya. Eski köprünün altından çok sular geçti. Ya bu Aziz çok Millet ile dost olun ya da herif gibi düşman! Kamuoyuna saygılarımla Dünya ve Türk arz ederim.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***