ANKARA – AKP’nin her seçim öncesi bir “açılımla” Romanların oylarına göz diktiğini belirten Roman Haber Ajansı İmtiyaz Sahibi Haktan Kabak, “Romanlar, bu süreçten en zararlı çıkan, sadece ‘oy potansiyeli’ olarak görülen bir topluluk oldu” dedi.
AKP iktidarı, farklı kesimlerin oylarını almak için seçimlerin yaklaşmasıyla “açılım” adı altında çeşitli çalışmalar yapmaya devam ediyor. Bu kesimlerden biri de Romanlar. AKP’nin 2009 yılında başlattığı “Roman Strateji Belgesi” 15 yıldır yazılmazken, Erdoğan’ın 2018’de yayınladığı Eylem Planı’nda yer alan eğitim, sağlık, konut gibi birçok hakka yönelik vaatler de yerine getirilmedi. Erdoğan, 20 Ocak’ta “Hedefimiz her Roman’a bir yuva” açılımını gündeme getirdi.
YÜZDE 40’I YAŞAMDAN MEMNUN DEĞİL
Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV), İstanbul Planlama Ajansı (İPA) ve Sıfır Ayrımcılık; 2022 yılında “2021 Türkiye’de Roman Toplulukları ve Yoksulluk Araştırması Raporu” adlı raporu yayımladı. Rapora göre, Roman toplumunun yüzde 32,3’ünün eğitim durumu yok ve okur-yazar değil. Romanların yalnızca 21,2’si ilkokul mezunu iken, sadece yüzde 1,2’si üniversiten mezun oldu. Rapora göre, romanların yüzde 13’8’i aynı evde 7 veya daha fazla kişi ile yaşarken, yalnızca yüzde 1,7’si AB sosyo ekonomik statüsünde yer aldı. “Genel olarak hayatınızdan ne derece memnunsunuz?” sorusuna Romanların yüzde 40’ı “Hiç memnun değilim” cevabını verirken, yalnızca yüzde 9’u memnun olduğunu belirtti.
YÜZDE 25,7’SİNİN GÜVENCESİ YOK
Raporda, Romanların aylık gelirinin bin 416 TL olduğu kaydedildi. Raporda, Romanların yüzde 21,8’inin gelirinin olmadığı yer aldı. Romanlarda işsizlik oranı yüzde 47,8 iken, hane içinde tek başına çalışanların oranı yüzde 43,3. Raporda, romanların yüzde 27,4’ünün ise borçlu olduğuna dikkat çekildi. Romanların yüzde 25,7’sinin ise herhangi bir sosyal güvencesinin olmadığı da rapora yansıdı.
EĞİTİMİ BIRAKMAK ZORUNDA KALDILAR
Çocukların eğitim çağına dikkat çekilen raporda, Romanların 46,7’sinin çocuğu okul çağındayken, kreş veya anaokuluna giden çocuk sayısı yüzde 8,9. Romanların yüzde 39,6’sı ise 0-5 yaş arasındaki çocuklarının beslenmesi konusunda sürekli sorun yaşadığını belirtti. Yanı sıra okul çağındaki çocukların yüzde 48,2’si eğitim araçlarına ulaşımda zorlanırken, yüzde 23,2’si eğitim imkanına ulaşamıyor. Çocukların yüzde 13,2’si okulu bırakmak zorunda kalırken, bunların yüzde 73,4’ü ise eğitim harcamalarının aile bütçesini zorlaması nedeniyle okulu bıraktı. Roman çocuklarının yüzde 33,9’u ise okulda ayrımcılığa maruz kaldı.
Romanlarda sağlığa erişim oranı ise yüzde 68,1. Sağlığa erişemeyenlerin oranı 22,4 iken, “erişebiliyorum” veya “erişemiyorum” diyenlerin oranı yüzde 9,5. Romanlarda kamu ve özel kurumlardan sosyal destek alanların oranı ise yüzde 37,8 oldu. Romanların yüzde 62,2’si herhangi bir kurum ve kuruluştan destek almıyor.
İKTİDARIN ROMANLARA YAKLAŞIMI
Roman Haber Ajansı İmtiyaz Sahibi Haktan Kabak, AKP’nin Romanlara yönelik politikalarını değerlendirdi.
Kabak, Erdoğan’ın 2002-2006 seçimlerinde Romanların artık “görünür olma arzusunu” iyi değerlendirdiğini belirterek, “Roman toplumu ilk defa devlet tarafından tanındı. Romanların, Türkiye’de yaşayan bir topluluk olarak tanınması, AKP’ye ilgi göstermelerine neden oldu. Siyasi iktidar, ‘nasıl olsa Romanlardan oy alıyoruz’ diyerek, ‘daha fazla bir şey yapmamıza gerek yok’ düşüncesine kapıldı” diye belirtti.
HER SEÇİM ÖNCESİ YİNELENEN VAATLER
AKP’nin Romanlara ilişkin 2012 ve 2013’de “eğitim ve barınmaya” dair vaatlerini hatırlatan Kabak, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidar, ‘Romanlardan çabuk oy alabilirim’ düşüncesiyle her seçim öncesi yaptığı söylemleri bu seçimde de yineledi. Sanki, Romanların barınma, istihdam, eğitim, dışlanma sorunlarını çözmüş gibi. 2005-2008 yılları arasında Sulukule’de çok ciddi bir Roman nüfusu vardı. Bu Roman nüfusunun yerlerinden, yurtlarından edilmesi bu iktidar dönemine denk geliyor. Geçmişe baktığımızda hem seçim öncesinde verilmiş sözler yerine getirilmedi, hem de Sulukule ve onun gibi kentsel dönüşüm projelerinde Romanlara hakları verilmedi. Bizler burada sadece soruna ‘konut sorunu’ olarak bakmıyoruz. Hakkını aramaya çalışan bir topluluğun, hiçbir alanda hakkının verilmediğini düşünüyorum.”
UYUŞTURUCU KULLANIM YAŞI DÜŞTÜ
Roman mahallelerinde uyuşturucunun yaygınlaştığını ve uyuşturucu kullanım yaşının 11-12’lere düştüğüne dikkat çeken Kabak, son 5-6 ayda birçok insanın uyuşturucu nedeniyle yaşamını yitirdiğini ve intihar ettiğini aktardı. Roman çocuklarının okulda dışlanmaya maruz kaldığını söyleyen Kabak, “İktidara baktığınız zaman Romanların böyle sorunları yokmuş, sadece konuta ihtiyaçları varmış havası yaratıldı” dedi.
SORULAR CEVAPSIZ BIRAKILIYOR
Erdoğan’ın Roman halkının sorunlarını belediyelere iletmesi için koordinatör atama vaadine değinen Kabak, halihazırda 12 şehirde koordinatörlerin olduğunu ancak bu koordinatörlerin neler yaptığına dair bilgi sahibi olmadıklarını söyledi. Kabak, şöyle konuştu: “Eylem Planı, 2023’den 2030’a uzatıldı. 2018-2022 yıllarında bir eylem planı daha vardı, genelge ile yayınlanmıştı. Bu kapsamda Ankara’da 4 toplantı oldu. Oradaki yetkililere barınma sorununa, meslek edinme konusunda yardımcı olunup olunmadığına dair soru sorduk, bize belli bir sayı veremeyeceklerini söylediler. Tüzüklerinin buna izin vermediğini, insanları Roman, Kürt diye ayırmadıklarını dile getiriyorlar. Onlara neden ‘Roman Eylem Planı’ yaptıklarını sorduğumuzda ise bütün bakanlıkların bu konuya ilişkin çalışmalar yaptığını belirtiyorlar. Çalışmaların hangi mahallelerde yapıldığını sorduğumuzda ise yine net bir cevap veremiyorlar.”
ROMANLAR 20 YILDA DAHA ÇOK AYRIŞTIRILDI
Eylem Planı’nın başarısız olduğunu söyleyen Kabak, “4 yıllık bir süreç geçirdiler. Şimdi isterse 2050’ye kadar uzatsınlar. Yine aynı eylem planı, yine alt başlıkları belli değil. Eylem Planı kapsamında kaymakamlığa başvurduğumuzda, kaymakam şaşırıyor. Çünkü kaymakamların, valilerin bu konuya dair bilgisi yok. Bakanlıklar, müdürlüklere bu konuyla ilgili taleplerimizi ilettiğimiz zaman ‘Böyle bir şey var mı, ne zaman geçti, bize niye gelmedi’ diyorlar. Yani şunu söyleyebilirim ki, 20 yıl içinde Roman toplumu daha çok ayrıştırıldı” diye konuştu.
İktidarın “tek millet” söylemiyle Kürtleri, Lazları, Romanları, Alevileri ve birçok kimliği ayrıştırdığını ifade eden Kabak, “Romanlar, bu süreçten en zararlı çıkan, sadece oy potansiyeli olarak görülen bir topluluk oldu. Seçim dönemine girdik ve bu süreçte yine Romanların oylarına göz dikildi” şeklinde konuştu.
MA / Yüsra Batıhan
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***