ANKARA – Eskişehir’de gözaltına alındıktan sonra götürüldüğü Akyurt GGM’de 54 gündür tutulan Ugandalı Wahap Kenyatta’nın reçeteli ilaçları kayıt altına alınmadan verilirken, anadilinde savunma ve bilgi alma hakkı engelleniyor.
Ugandalı Wahap Kenyatta, 54 gündür Ankara Akyurt Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM) tutuluyor. Eskişehir’de 31 Ekim’de Genel Bilgi Taraması (GBT) sırasında ikamet izni konusunda bir sorun olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Kenyatta, 2 Kasım’da Akyurt GGM’ye sevk edildi. Kenyatta’nın ikamet adresi bilgisi ve yabancı ikamet izin belgesi bulunmasına rağmen hakkında idari gözetim ve sınır dışı kararı çıkarıldı. Avukatların söz konusu duruma yönelik itirazı ise, “yurt dışına kaçma riski” gerekçesiyle reddedildi.
AÇIK BİLGİLENDİRME HAKKI ELİNDEN ALINDI
Edinilen bilgilere göre Türkçe dil bilgisi sınırlı olan Keneyatta’ya, gözaltı esnasında tercüman sağlanmadı, hakları da tercüman olmaksızın okundu. Kısa sürede hakkında sınır dışı kararı çıkarılan Kenyatta, bilmediği bir dille bilgilendirilerek, açık ve anlaşılır bilgilendirme hakkı elinden alındı.
MUAYENE TALEPLERİ REDDEDİLİYOR
Kenyatta’nın arkadaşı M.Z.D., bir buçuk aydır belgeleri temin etmek ve sesini duyurmak için çabalıyor. Hamile olan M.Z.D., bu süreçte bebeğini kaybetti. Bunun yanı sıra M.Z.D., Kenyatta’nın bipolar karma epizod hastası olduğunu, günde iki kez telefonla konuştuklarını ve bu görüşmelerde Kenyatta’nın sürekli intihar edeceğini söylediğini, hastalığı dolayısıyla verilmesi gereken reçeteli ilaçların verildiğini ancak kayıt altına alınmadığını aktardı. Bunun yanı sıra Kenyatta’nın talep ettiği güncel durumunu belirten doktor raporu verilmediği ve muayene talebinin reddedildiği öğrenildi.
ANADİLDE BİLGİLENDİRME HAKKI İHLALİ
Göçmen Sendikası Girişimi’nden Doğukan Akan, Kenyatta’nın Türkçesinin düşük seviyede olduğunu ve anadilinde bilgilendirmediğini belirtti. Anayasal olarak herkesin devlet karşısında anadilinde açık bir şekilde bilgilendirme hakkının olduğunu ve Kenyatta’nın bu hakkının engellendiğinin altını çizen Akan, “Kendisi biraz İngilizce de bilmesine rağmen Türkçe ifade verilmesi devam ediyor. Bu anayasanın ihlaldir” dedi.
VERİLEN İLAÇLAR KAYDEDİLMİYOR
Kenyatta’nın reçeteli ilaçlar aldığını belirten Akan, bipolar hastalarında dönem dönem intihar eğiliminin olduğunun altını çizdi. GGM’lerde şartların kötü olduğunu söyleyen Akan, 6 kişilik odalarda 10 kişinin kaldığını vurgulayarak, şunları söyledi: “İçerideki doktorlar kendisine ilaçlarını veriyorlar ama bunu kayıt altına almıyorlar. Kayıt altına almamaları, ‘biz kendisinin hastalığını resmi olarak tanıyoruz ve buna göre refleksler almamız gerekir’ anlamına geliyor. Hastalığı dışarı çıkarılması gerektiği için tanımıyorlar, çünkü içeride beklemesi çok sakıncalı. Resmi sürece girmemesi için de kayıt almıyorlar.”
‘İNSAN HAYATIYLA OYNAYAN IRKÇI POLİTİKALAR’
Kenyatta’nın tüm belgelerinin eksiksiz olduğunu Akan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kenyatta sorunlu olan ikamet belgesi için 2020’de başvuru yaptı, ancak devlet tarafından cevapsız bırakıldı. Kenyatta’nın üzerinde bulunan kira sözleşmesi var, alınmadan 1 hafta önce kendi isteği ile karakola gidip şikâyette bulundu. Pasaportu kaybolduğunda da yine kendisi karakola gidiyor. Buna rağmen devlet tarafından böyle bir refleks alınıyor, çünkü çok sayıda göçmen ve mülteci ucuz işçi olarak alınmasının toplumda bir karşılığı oldu. Bu konunun siyasetçiler tarafından suiistimal edildi, insan hayatıyla oynayan ırkçı politikalar üretildi.”
‘IRKÇI SÖYLEMLER İNSANLARIN HAYATINI ETKİLİYOR’
Kenyatta ve arkadaşının yaşadıklarının bu politikaların sonucu olduğuna işaret eden Akan, “Geri gönderme kararının herhangi hukuki anlamı yoktur. Tamamen siyasi, faşizan ve ırkçı bir karardır. Tabi politikacılar bu siyaseti yaparken neyle, nasıl hayatlarla oynadıklarının gayet farkındalar. Kız arkadaşının bebeğini kaybetmesi, Wahap’ın intihar pozisyonunda olması, bu politikalarının sözde kalmadığının, insanların hayatlarını etkilediğinin, ölüme yol açtığının göstergesi. Bizim de bunu göstermemiz gerek” diye konuştu.
MA / Yüsra Batıhan
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***