Pek çok insan bu enfeksiyonla ağır bir hastalık geçirmezken, oldukça bulaşıcı bu bakteriler ciddi hastalıklara ve komplikasyonlara neden olabiliyor.
İngiltere’de 2017-18 yıllarında Strep A enfeksiyonları nedeniyle 10 yaşın altında dört çocuk hayatını kaybetmişti.
Vakalar da geçtiğimiz haftalarda yükseliş gösterdi. Koronavirüs kısıtlamalarının kaldırılmaya başlamasından beri, bu tip enfeksiyonların yayılması da olası.
Türkiye’de ise Strep A enfeksiyonuna ilişkin açıklanan resmi bir veri ya da açıklama yok.
Sağlık Bakanlığı, BBC Türkçe’nin konuyla ilgili sorularını yanıtlamadı.
İngiltere Sağlık Güvenlik Ajansı (UKHSA) toplum arasında dolaşan yüksek miktarda bakterinin de artışta önemli bir rol oynadığı görüşünde.
Peki, Strep A bakterisi ve neden olduğu hastalıklar ne kadar tehlikeli ve Türkiye için ne kadar tanıdık?
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Ergin Çiftçi, enfeksiyona dair sorularımızı yanıtladı.
Türkiye’de “beta” olarak bilinen “A Grubu Beta Hemolitik Streptokok” adındaki bakterilerin neden olduğu bir hastalık. Strep A olarak da biliniyor. Türkiye’de sürekli görülen, uzun zamandır bilinen bir enfeksiyon.
Çeşitli hastalıklara neden olabilir. Ama tipik olarak boğaz enfeksiyonuna neden olur. Bir çocuğun ateşi, boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü varsa; doktor muayene ettiğinde bademciklerde büyüme, kızarma ve üzerinde beyaz iltihap birikimi tespit etmişse düşünülen enfeksiyon çoğu zaman Strep A olabilir.
Semptomlar varsa, enfeksiyonun tespiti için iki test yöntemi var.
Birincisi boğaz kültürü alınması. Kesin sonuç verir ve 24-48 saat arasında sonucu belli olur.
“Strep A testi” olarak da bilinen hızlı antijen testi ile kısa sürede sonuç almak mümkün. Ancak bazen negatif sonuçları yanıltabilir. Hızlı antijen testi ile birlikte boğaz kültürü de yapılırsa kesin sonuç elde edilir.
Hangi hastalıklara neden olabilir?
Hastalığın tipik şekli boğaz enfeksiyonu. Başka pek çok klinik tabloya da yol açabilir.
İnvaziv streptokok enfeksiyonları ya da nekrotizan fasiit gibi hastalıklar görülebilir. Aynı zamanda Türkçeye kızıl olarak geçen ya da İngizcede “scarlet fever” diye bilinen hastalığın da etkeni.
Türkiye’de toplumun görüp tanıdığı ve isim verdiği bir hastalık. Bu topraklara yabancı değil.
Hangi yaş gruplarında daha sık görülüyor?
Çoğunlukla çocuklarda ve de 5-15 yaş arasında görülür. 3 yaşın altında nadirdir.
Kalabalık yerlerde, özellikle de okullarda, kreşlerde, askeri kışlalarda sık görülen bir enfeksiyondur.
Genelde solunum yolu damlacıklarıyla bulaşır.
Ölümcüllüğü çok beklenen bir sonuç değil. Çoğunlukla oluşturduğu farenjit denilen tablo, kendiliğinden de düzelebilen bir hastalık. Ama tedavi edilmediğinde akut romatizmal ateş ya da halk arasında kalp romatizması da denilen bir hastalığa neden olabilir.
Biz en genel bakteriden bahsediyoruz. Ama farklı tipleri de var.
Farklı toksinler salgılayan, daha saldırgan ve daha fazla hastalık yapan tiplerinden bahsetmek mümkün.
Mesela invaziv hastalıkların, nekrotizan fasiit gibi, zaman zaman daha büyük klinik tablolar oluşturduğunu biliyoruz. Geçmişte de olmuştu bu. Bu yeni olan bir şey değil yani.
Yeni olan bir şey var mı?
İngiltere’de pek çok çocuk öldü. Bunun beklenmeyen bir şey olduğunu kabul etmek lazım. Burada yeni bir sorun olduğu belli.
Neden böyle yeni bir sorunla karşı karşıyayız?
Daha saldırgan bir bakteri suşu (alt türü) çıkmış ve toplumda dolaşıyor olabilir. Buna yatkınlığı olan bazı çocuklarda ve tedaviye zamanında başlanmayan çocuklarda daha klinik bir tabloya neden olabilir. Yeni ortaya çıktığı için de toplumda yeteri kadar bağışıklık yoktur.
Koronavirüs pandemisi sonrasında olması tesadüf mü?
Bu enteresan. Pandemide aldığımız el yıkama, maske ve mesafe önlemleri pek çok enfeksiyonları azalttı. Pandemi döneminde Strep A enfeksiyonlarını da çok belirgin şekilde azalttı. Bu beklediğimiz bir şeydi.
Pandemiden sonra yeniden Strep A enfeksiyonlarını görmeye başladık. Bir salgın vardır demek doğru olmaz ama pandemideki önlemlerin azaltılmasıyla birlikte pek çok enfeksiyonda artış gördüğümüz gibi bunda da artış görüyoruz.
Ama böyle ölümle sonuçlanan bir düzeye gelmesi enteresan ve beklenmedik bir şey. Ancak ölen çocukların zamanında tedavi edilip edilmediği araştırılmalı.
Bu yeni tipin tedaviye dirençli bir suş mu, daha virülans özellikte mi olduğu da araştırılmalı? Yani bazı toksinleri daha fazla salgılıyor mu diye bakılması gerekir.
Çoğunlukla penisilin grubu antibiyotikler çok etkilidir. Antibiyotiklere genelde direnç göstermezler.
Sonuçta bu huzursuz edici bir haber. Böyle bir tür ortaya çıkmış olabilir.
Oradaki bir etken buralara da gelebilir.
İngiltere gibi bir yerde bunlar oluyorsa, dünyanın başka yerlerinde böyle şeyleri görebiliriz. O yüzden endişe verici bir gelişme diye düşünebiliriz.
Türkiye olası bir Strep-A salgınına hazırlıklı mı?
Hazırlıklı olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü bütün hekimler bu açıdan eğitimli. “Bu enfeksiyon nedir, nasıl tanı konulur ve nasıl tedavi edilir?” konularında yeterince donanıma sahibiz.
Çok ciddi bir virüs enfeksiyonu salgını var. Influenza, adenovirüs ve Covid gibi mesela. Bunlar bağışıklık sistemini yavaşlatıyor. Bir taraftan da hasta yükü var. Bu nedenle bu kadar çok virüs enfeksiyonu arasına girmiş bir Strep A enfeksiyonu gözden kaçabilir. Böyle bir ihtimal var.
Söz konusu virüsler enfeksiyonları bağışıklık sistemini zayıflatır ve vücutta savunma mekanizmalarını zaafa uğratır. Ardından alınabilecek bir Strep A daha ağır enfeksiyon yapmaya olanak bulur. Böyle ihtimaller de var. Bu nedenle benzer ölümler bizde de görülebilir. Bu son derece endişe verici bir durum.
İngiltere’de olanlar daha küresel anlamda bir tehdidin işareti olabilir. Bu nedenle bizde de hekimlerin dikkatli olmasında fayda var.
Kesin yanıtını vermek zor.
Ama spekülasyonda bulunabilir. Mesela bu suş orada çıkmış olabilir. Yani odak orası olabilir. Başka bir odak da henüz saptanmamış olabilir. Farkındalık önemli. Covid pandemisi sonrasında pediatrik multisistem inflamatuar hastalık (MIS-C) da ilk olarak İngiltere’den çıkmış ve ardından dünyada görünür olmuştu.
Buna bakarsak Covid salgının orada daha yoğun olması bunu biraz daha kolaylaştırdı diye düşünüyorum. Böyle birkaç ihtimal var.
İngiltere’deki diğer enfeksiyonların çok yoğun olması ve bunun oluşturduğu iş yükü de bu hastalığın tespit edilmemesine neden olmuş olabilir.
Hangi durumlarda antibiyotiklerin kullanılması gerektiği açık. Bunun bir dengede yapılması gerekiyor. Antibiyotik ihtiyacı olan hastadan da ilaç esirgenmemeli.
Antibiyotik direncini önleyelim diye gerekli olan vakalarda kullandırılmamış da olabilir. Böyle de bir ihtimal olabilir. Ama bunları kesin olarak değerlendirmelerin ardından söylemeli.
Nasıl önlemler alınır?
Koronavirüs salgını esnasında aldığımız mesafe ve hijyen önlemleri bu enfeksiyonun bulaşmasını da engeller.
Ancak bu semptomların görüldüğü çocukların muayene edilmesi çok önemli.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***