HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağı tartışması arka planda yürütülüyor. Erdoğan aday olacaksa, seçimler normal tarihi olan 18 Haziran’da yapılmayacak demektir. Gelin bunun ayrıntılarına birlikte bakalım.
İktidar, erken seçim konusu her gündeme getirildiğinde aynı kararlılıkla seçimlerin zamanında yapılacağını tekrarladı. Zamanında yapılacak açıklamalarına bırakın muhalefeti, iktidara mensup milletvekillerinin bile önemli kısmı inanmakta zorlandı.
Artık seçimlere 6 ay kaldı ama alttan alta seçim yapılmayacağı iddiaları dillendiriliyor. Bu tartışmaya hiç girmeden yapılması planlanan seçimlerin ne zaman yapılacağına odaklanalım.
Geçen haftaya kadar adını kimsenin bilmediği Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muharrem Akkaya, “durduk oturduk yerde” deyimi ile ifade edilebilecek bir tarzda cumhurbaşkanlığı adaylığı ve seçimiyle ilgili açıklamalar yaptı.
Akkaya’nın Habertürk’ten Kübra Par’a verdiği röportaj, medya ve siyasi çevrelerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçiminde muhtemel adaylığının önünü kesmek olarak yorumlandı.
Millet İttifakı bileşenlerinin tamamına yakını tarafından “engelleme” olarak değerlendirilen açıklamalar, aslında yasalarda belirtilen hükümlerin hatırlatılmasından ibaretti. Bunları açıklamasının zamanlaması doğru muydu, bu söyledikleri ihsas-ı rey midir (oyunu/tarafını belli etme) bu ayrı bir tartışma.
Röportajın satır aralarını iyi okursanız YSK Başkanı, muhtemel adaylıkta İmamoğlu’nun değil halen o koltukta oturan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işini zora sokacak nitelikteydi.
Bir kere Akkaya’nın söyledikleri, 6271 Sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nda bütün ayrıntılarıyla yer alıyor. YSK Başkanı da kanunda belirtilen hükümleri yorumlamadan aktarıyor.
Bugüne kadar İmamoğlu’nun muhtemel aday olarak seçime girmesi ve kazanması halinde mahkeme kararının bu aşamada onanması durumunda, mazbatanın en çok oyu alan ikinci adaya verileceği yazılıp çiziliyordu.
Akkaya’nın açıklamalarına kadar, cumhurbaşkanlığı seçiminin de belediye başkanlıkları seçiminde olduğu gibi iptal halinde gerçekleşeceği üzerinden yorumlar yapılıyordu. Mazbatanın en çok oyu alan ikinci adaya verileceği yorumu yapılıyordu. (Aslında Akkaya’nın da ilk açıklaması bu yöndeydi, sonradan düzeltti.)
AKKAYA’NIN AÇIKLAMALARINDAN SONRA ERDOĞAN DÜŞÜNMELİ
YSK Başkanı, söz konusu röportajında cumhurbaşkanlığı seçiminin bir tür referandum gibi yapıldığı ve yüzde 50+1 oyu alamayan adayın cumhurbaşkanı seçilmiş sayılamayacağına dikkat çekti.
Diyelim ki seçime katılan adaylardan biri seçilmek için gereken yüzde 50+1 oyu aldı. Hakkındaki siyasi yasaklı olacak mahkeme kararı da bu aşamada onandı. Akkaya, bu durumun birinci tur veya ikinci turda fark etmeksizin kazanan adaya mazbatası verilmez diyor.
Akkaya’nın söylediği bundan daha önemli bir şey var. Cumhurbaşkanlığı seçiminin bir tür referandum olduğuna dikkat çeken YSK Başkanı, böyle bir durumda kimsenin seçimi kazanmış sayılamayacağını, bundan dolayı da 45 gün içinde seçimlerin tekrarlanacağını belirtiyor. Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 4. Maddesinde bu konunun açıkça düzenlendiğine vurgu yapıyor.
Bu durumda tabloya yeniden bakalım. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olabilmesi için önünde iki koca engel var.
Birincisi; “en çok oyu alan aday” olarak seçimi kazanma ihtimali yok. Mutlaka salt çoğunluk olan yüzde 50+1 oy alması gerekiyor.
İkincisi; birincisinden daha büyük engel olan üçüncü kez aday olma engelini aşması gerekiyor. Erdoğan, 2014 ve 2018’de iki kez cumhurbaşkanı seçildi. İkisinde de halkın kullandığı oylarla bu sonuç alındı.
Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesinin tek şartı, seçimlerin Meclis tarafından yenilenmesine karar verilmesine bağlı. Anayasa’nın 116. Maddesi açık:
“Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.”
Anayasa’nın aynı maddesi, seçimlerin yenilenmesinin de ancak Meclis üye tam sayısının beşte üç oy çoğunluğuyla alınabileceğini hükme bağlıyor. Bunun için de muhalefetin desteğine ihtiyacı var.
Halen AK Parti’nin 286, MHP’nin 48 sandalyesi var. 1 üye de BBP’de bulunuyor. Toplamı 335 sandalye ediyor. 600 sandalyeli Meclis’in beşte üçü 360. Seçimi erkene çekmek için iktidarın 25 muhalefet milletvekilinin oyunu alabilmesi gerekiyor.
Erdoğan, yeniden aday olması halinde yüzde 50+1 oyu alabilmesi mümkün görünmüyor. Ancak, muhalefet göstereceği adayın yasaklı hale gelmesi ve buna rağmen o adayı seçime sokup oy verilmesini sağlaması ve oyları bu şekilde geçersiz saydırarak Erdoğan’a dolaylı destek verebilir.
Bir adayın seçilmesi için “geçerli oyların yüzde 50+1’ini” alması gerekiyor. Kullanılan oyların değil. Muhalefetin, böyle bir hediyeyi Erdoğan’a vermesi ihtimali bugünden bakıldığında akla uzak geliyor.
ERDOĞAN’IN GÖREV SÜRESİNİ UZATMA YÖNTEMİ
Mevcut anayasaya göre, yeni cumhurbaşkanı seçilene kadar mevcut cumhurbaşkanının görevine devam etmesi gerekiyor. Erdoğan bundan yararlanma yoluna gidebilir mi?
Gider mi bir şey diyemem ancak, Machiavelli’nin yaşayan en büyük takipçisi olan Erdoğan’ın rehberine sarılmasına ben şaşırmam. Erdoğan’ın başvuracağı yol, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin kanunun 5. Maddesinde saklı:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmediğine dair karar verilmesi hâlinde, Cumhurbaşkanı seçimi bir yıl geriye bırakılır.”
İkinci fıkrasındaysa ne kadar ertelenebileceği hükme bağlanıyor:
“Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.”
Yani? Yanisi şu: Savaş durumu devam ettiği sürece cumhurbaşkanlığı seçimi ertelenebilir.
Benim yakın tarihe ilişkin okumalarım, diktatörlerin seçimden kaçmadıkları yönünde. Buradan hareketle 29 Haziran 2022 tarihli yazımda, “Erdoğan seçimden asla kaçmaz” demiştim.
Hala aynı görüşteyim. Erdoğan sandıktan kaçmaz, sadece sandığa giderken ülkeyi dizayn eder. Bunu yapamayacağını anlamışsa muhalefetle anlaşıp aday olmamanın yolunu bulur.
Bundan dolayı önümüzdeki seçim sürecine ilişkin muhtemel şöyle bir gelişme söz konusu. Erdoğan, üçüncü kez aday olma engelini aşmak için bir şekilde muhalefeti provoke edip seçim tarihini öne alma konusunda destek alacak.
Böylece seçim Meclis tarafından yenilendiğinden Erdoğan’ın önünde engeller kalkmış olacak. Öne alınan tarih de muhtemelen 14 Mayıs 2023 tarihi olacak. Bundan dolayı yazılarımda sık sık “14 Mayıs 2023 seçimleri” ifadesini kullanıyorum.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***