SAMSUN – Mereş katliamının 44’üncü yılına ilişkin anma düzenleyen PSAKD Samsun Şubesi, Mereş’te sorumluların ortaya çıkarılmamasının Çorum, Sivas, Madımak, Gazi, Gezi, Suruç, Roboski, cezaevleri katilamlarına yol açtığını vurguladı.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Samsun Şubesi ve Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri, 19-26 Aralık 1978’de gerçekleşen Mereş katliamının 44’üncü yılına ilişkin Atakum ilçesinde basın açıklaması gerçekletirdi. “Kanlı Maraş” ve “Maraş, 19 Aralık, Roboski katliamlarını unutmadık, unutturmayacağız” pankartlarının açıldığı açıklamaya kentte bulunan siyasi parti ve kurum temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Basın metnini PSAKD Samsun Şube Başkanı Cem Sultan Ermiş okudu.
Katliamda resmi rakamlara göre 120, gerçekte ise çok daha fazla insanın korkunç yöntemlerle katledildiğini kaydeden Ermiş, yüzlerce insanın yaralandığını, binlerce insanın toprağını terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Yaşananların Alevi katliamı olduğunu vurgulayan Ermiş, “Yaşanan bu katliam, basit bir ‘Alevi-Sünni’ düşmanlığı ile açıklanamayacak kadar ciddi nedenleri ve derin sonuçları olan bir katliamdır. Bütün bunlara rağmen 44 yıl boyunca katliamın arkasındaki güçler ve katliam sırasında bizzat rol oynayan kurum ve tetikçiler açığa çıkarılmamış ve katliam tüm yönleri ile aydınlatılmamıştır. Tersine birçok sorumlu ve tetikçiye devlet kademelerinde çeşitli görevler verilmiş veya siyasette yükselip, milletvekili yapılarak ödüllendirilmişlerdir” dedi.
‘KATİLLERİ AKLAYANLARI UNUTMADIK’
Mereş Katliamının sorumlularını bilerek ve isteyerek ortaya çıkarmayanın devlet ve siyasal iktidarlar olduğuna dikkati çeken Ermiş, “Çorum, Sivas, Madımak, Gazi, Gezi, Suruç, Roboski, Cezaevleri, Soma, Amasra ve adını sayamadığımız binlerce katliam ve cinayetin işlenmesine de cesaret vermiştir. Bu saydığımız hiçbir katliamla, faili meçhul cinayetlerle, siyasi suikastlarla hesaplaşılmamıştır. Gelinen aşamada da siyasal iktidarın böyle bir niyeti de yoktur. Hakkını arayanlara ve adalet isteyenlere yönelik, yok etme ve öldürme arzusunun, insanlık dışı bir hırsla devam ettiği topraklarda yaşıyoruz. Katliamlardan hesap sormak yerine katilleri aklayanları ve saklayanları da unutmadık. Akıtılan bunca kanın hesabı sorulana kadar, her alanda var olacağız. Bu ülkedeki farklı inanç ve kültürlere mesafe koymadan, ötekileştirmeden, bu kan gölüne çevrilmiş topraklara barış, eşitlik ve adalet gelene kadar mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***