Artı Gerçek – Tekirdağ’ın Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde kendisini ‘pratisyen hekim’ olarak tanıtan, sahte diploma ile görev yaptığı anlaşılınca tutuklanan Ayşe Özkiraz (20) hakkında 13 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Evinde yapılan aramalarda doktor kıyafetleri bulunan ve cep telefonu incelemesinde girdiği ameliyatların fotoğraflarının yer aldığı belirtilen iddianamede, “Şüphelinin birçok kez farklı branşların ameliyatlarına katıldığı” yer aldı.
Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde kendisini ‘pratisyen hekim’ olarak tanıtan ve diğer doktorların şüphelenip, şikayette bulunmasıyla gözaltına alındıktan sonra sahte diploma ile hastanede görev yaptığı anlaşılan Ayşe Özkiraz, 25 Ekim’de tutuklandı. Tekirdağ T Tipi Cezaevi’ne konulan Ayşe Özkiraz, avukatı aracılığıyla karara itirazda bulundu. Avukatının bir üst mahkeme olan Çerkezköy 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ne tutukluluğa itirazı, reddedildi.
İDDİANAME KABUL EDİLDİ
Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayşe Özkiraz ile ilgili soruşturmayı tamamladı. Özkiraz hakkında hazırlanan iddianame Çerkezköy Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, Özkiraz hakkında, ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar, ‘özel belgede sahtecilik’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar ve ‘yetkisiz hekimlik suçlarını düzenleyen 1219 sayılı kanuna muhalefet’ suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar olmak üzere toplam 13 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, Ayşe Özkiraz hakkında Çerkezköy Devlet Hastanesi Başhekimliği’nin 17 Kasım’da suç duyurusunda bulunulduğu belirtilerek, kendisini Ayşem Özkiraz olarak tanıtıp, pratisyen hekim olduğunu Tıpta Uzmanlık Sınavı’na girerek 81 puan aldığını, çocuk cerrahisi dalında uzmanlık tercih edeceğini bu sebeple kendisinden çocuk cerrahisi hakkında bilgi almak istediğini söylediği kaydedildi. Özkiraz’ın sınav sonuç belgesi sunduğu, Çapa Tıp Fakültesi’nde çekilmiş olduğu fotoğraflarını, plaketlerini, başarı belgelerini gösterdiği, bu sebeple bazı günlerde muayene sırasında Dr. M.K.’nin yanında bulunduğu, muayene olan çocuklara şeker, çikolata gibi ikramlarda bulunduğu belirtilen iddianamede, 4 ayı aşkın süredir hasta muayene ettiği, ameliyatlara girdiğini, hastane personellerinin şahsın tıbbi bilgisinin yetersizliği ve sürekli hastanede sabahlaması sebebiyle artan şüpheleri üzerine yapılan araştırmada; adı geçenin sahte diploma tesis numarası ile oluşturduğu kaşeyi bastırarak hastanede sahte görev aldığının, şüphelinin eylemleri nedeniyle toplum sağlığını tehlikeye attığının ihbar edildiği ifade edildi.
EVİNDE ONLARCA SAHTE BELGE VE DOKTOR KIYAFETLERİ BULUNDU
İddianamede, tanık ifadelerine yer verilerek, Ayşe Özkiraz’ın kendisini doktor olarak tanıttığı belirtildi. Ayşe Özkiraz’ın evinde yapılan aramalarda çok sayıda sahte belgeler, kimlikler ile cerrahi elbiseler, doktor önlüğü, stereoskop, cerrahi makas, damar yolu enjeksiyonu ucu, neşter, cerrahi malzeme, İstanbul Üniversitesi öğrenci kimlik kartı, İstanbul Üniversitesi öğrenci kimlik kartı, 2 İstanbul Tıp Fakültesi intörn doktor kimlik kartı, İstanbul Tıp Fakültesi personel kimlik kartı, Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesi personel kimlik kartı, Ankara Şehir Hastanesi personel kimlik kartı, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Nefroloji Ana bilim dalı servisine ait kart, kan grubu kartı, 4 boş şekilde boyun yaka kart askısı, 1 Türk bayrağı desenli bandana, 1 mavi renkli bandana, 9 cerrahi eldiven, 1 anatomi ibareli fotokopi kitap, 1 solunum yetersizlikleri ibareli fotokopi kitap, infotus ibareli fotokopi kitap, anatomi 2 ibareli fotokopi kitap, kadın hastalıkları ve doğum ibareli fotokopi kitap, biyokimya ibareli kitap, 1 human anatomy ibareli kitap, 1 aile tıp ibareli ansiklopedi, Harrisons ibareli kitap ele geçirildi
‘AİLE BASKISINDAN KORKTUM’
Ayşe Özkiraz, ifadesinde, 8 yıldır Çerkezköy ilçesinde ikamet ettiğini, liseyi Veliköy’de okuduğunu, ailesinin baskısından korktuğu için çevresine Çapa Tıp Fakültesi’ni kazandığını söylediğini, ailesinin sınav sonuç belgesini görmek istediğinde de gerçek sınav sonuç belgesi üzerinde telefonda oynama yaparak sahte bir sınav sonuç belgesi hazırlayıp ailesine gösterdiğini söyledi. Özkiraz, ifasinde, “Ortaokulu Çerkezköy 75’inci Yıl Ortaokulu’nda okudum. Liseyi Veliköy Meslek Lisesi’nde okudum ve 2021 yılında mezun oldum. Ben lisede öğrenciyken ailem tıp fakültesinde okumamı istiyordu. Bana güvenip yüksek puan alacağımı düşünüyorlardı. Liseden mezun olurken üniversite sınavına girdim. Ancak başarısız olduğum için tercih yapmadım. Ailemin güvenini sarsmamak için evde sorun olmasın diye anneme, üvey babama ve üvey kardeşlerime Çapa Tıp Fakültesini kazandığımı söyledim. Ailem sınav sonuç belgesini görmek istediğinde de gerçek sınav sonuç belgem üzerinde telefonda oynama yaparak sahte bir sınav sonuç belgesi hazırlayıp aileme gösterdim” dedi.
‘CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ İLE KALDIM’
Daha sonra yalnız olarak gittiği İstanbul’da özel bir yurtta kendisini tıp fakültesi öğrencisi olarak tanıttığını anlatan Özkiraz, “Burada hem öğrenciler hem de çalışanlar kalıyordu. İlk başta çalışan olarak kalmayı düşündüm. Sonra vazgeçip yurt idaresinde görevli olan soy ismini bilmediğim N. isimli görevli kadına kendimi tıp fakültesi öğrencisi olarak tanıttım. Benden bir takım resmi belgeler istediler. İstenilen belgelerden sadece öğrenci belgesini daha sonra getireceğimi söyledim. Sonraki süreçte de sürekli olarak getireceğim diyerek bu kişileri oyaladım. Yurdun masrafları için de ailemle görüştüm. Ailem zaten bu fakülteyi kazandığımı düşündüğü için bana para gönderiyordu. Yurda yerleştim soy ismini bilmediğim S. ve A. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencilerle birlikte kalmaya başladım. Bu öğrencilere Çapa Tıp Fakültesi’nde öğrenci olduğumu söyledim. Bu süreçte Çapa Tıp Fakültesi’nin bahçesine ara ara gittim. Burada öğrencilerle tanıştım. Bunlardan birinin ismi Hatice idi. Diğerlerini hatırlamıyorum. Bu kişilerle hiçbir zaman samimi olmadım. Bende numaraları yoktur. Hiçbir şekilde derse girmedim” dedi.
‘PASAJDA ÖĞRENCİ KİMLİK KARTI BASTIRDIM’
Çapa Tıp Fakültesi’ne girebilmek için İstanbul Eminönü’nde bir pasajda öğrenci kimlik kartı bastırdığını söyleyen Özkiraz, “Bu kartların üzerine Ayşem Özkiraz yazdırdım. Aramada ele geçen kartlar bu öğrenci kartlarıdır. Okula girerken bu öğrenci kartlarını gösterip giriyordum. Bu sebeple şüphe duyulmuyordu. Okula gitmediğim zamanlarda da İstanbul’da part time farklı yerlerde çalıştım. Ayrıca aynı yerde Ankara Şehir Hastanesi, Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi personel kimlik kartlarını da bastırdım. Ancak bunları hiçbir yerde göstermedim. Plaketleri de Instagram’dan bir sayfa ile görüşerek yaptırdım” dedi.
‘ACİLDE DURUP VAKİT GEÇİRMEK İSTEDİĞİMİ SÖYLEDİM’
Zaman zaman İstanbul’dan Çerkezköy’e geldiğini söyleyen Özkiraz, “2021 yılının Kasım ayı içerisinde annem hastalandı. Çerkezköy Devlet Hastanesi’ne getirdik. Burada N.Ö. isimli acil hekimine kendimi doktor olarak tanıttım. Annemi muayene ettirdim. Sonra da birkaç kez daha Çerkezköy Devlet Hastanesi acil bölümüne geldim. Acilde durup vakit geçirmek istediğimi söyledim. F.Ç. isimli doktor bana izin verdi. Onun izniyle hastanede vakit geçirdim. Burada bulunduğum zaman zarfında doktor koltuğuna oturduğum olmuştur. Boynuma stetoskop da takmıştım. Bu stetoskopu medikalciden almıştım. Acilde bulunduğum zaman zarfında kesinlikle hasta muayene etmedim, ancak muayeneleri izledim. İfade ettiğim üzere sadece birkaç kez acil bölümüne geldim” ifadelerini kullandı.
KENDİMİ DOKTOR OLARAK TANITTIM’
Özkiraz, 2021 yılı eğitim dönemi bittikten sonra 2022 yılı haziran ayı içerisinde Çerkezköy’de ailesinin yanına geldiğini belirterek, “Çocuk cerrahı olmak istediğim için tek başıma hiç kimseyi referans göstermeden Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde çocuk cerrahı olan Dr. M.K.’nin odasına gittim. Sekreteri ile görüşüp kendimi tıp fakültesinden mezun doktor olarak tanıtıp doktor M.K. ile görüşmek istediğimi söyledim. Sekreterinin ismi T.A.. Bir süre sonra doktor M.K. beni kabul etti, görüştük. Kendimi Çapa Tıp Fakültesi mezunu doktor olarak tanıttım. Ayrıca TUS sınavında 81 puan aldığımı söyleyip TUS sonuç belgesi gösterdim. Bu belgeyi daha önce yaptığım gibi Instagram üzerinden görmüş olduğum B.O. ismine hazırlanmış belge üzerinde telefonda oynama yaparak oluşturmuştum. Çocuk cerrahisi bölümüne ilgi duyduğumu, yanında vakit geçirmek istediğimi söyledim. Annemin öğretmen babamın ise gıda mühendisi olduğunu, Ankara’da yaşadıklarını söyledim” dedi.
‘AMELİYATTAN SONRA DİKİŞ YAPTIM’
Doktor M.K.’nin kendisine yanına gidip gelebileceğini söylediğini ifade eden Özkiraz, “Bu şekilde Çocuk Cerrahisi bölümüne gidip gelmeye başladım. Burada muayenelere katıldım. Doktor M.K. ile kurmuş olduğum ilişkiye istinaden Çerkezköy Devlet Hastanesi’ndeki tüm cerrahi branşların doktorlarıyla iletişim kurdum, muhabbet ettim. Birçok kez ameliyatlara izleyici olarak katıldım. Doktor M.K.’nin hastalarını ameliyattan sonra yapılan dikiş işlemini bizzat kendim yaptım. Bunları yaptığımdan doktor M.K.’nin haberi vardı. Kendisi bana müsaade etti. Hatta benim kolumdan tutup beni ittirip ‘çocuğum diksin’ diyordu. Sadece Dr. M.K.’nın ameliyatlarına katılmadım. Diğer cerrahların da ameliyatlarına katıldım. Ancak bu diğer doktorların ameliyatlarında herhangi bir tıbbi işlem yapmadım. Sadece gözlemci oldum. Bu ameliyatlara hep doktorların rızasıyla girdim. Hastanede beni herkes sevmişti. Hemşireler, genel cerrah, sürekli görüştüm. Burada bulunduğum zaman zarfında zaman zaman önlük, forma giyip, stetoskop takıyordum. Birçok kez muayene ve ameliyata katıldım” diye konuştu.
‘BİR ÇOK KEZ FARKLI AMELİYATLARA KATILDI’
İddianamede, Ayşe Özkiraz’ın banka hesap hareketleri üzerinde yapılan incelemede üzerine atılı suçlara temas eden herhangi bir hesap hareketinin bulunmadığı kaydedildi. Ayşe Özkiraz’ın ve tanık C.K.’nın cep telefonundaki görüntüler üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığı belirtilen iddianamede, şöyle denildi:”Şüphelinin sadece hasta muayene etmekle kalmayıp bizzat ameliyatlara katılarak hastalar üzerinde dikiş işlemi yaptığı tespit edildi. Alınan savunmasında da bu hususu ikrar ederek ameliyattan sonra hastalara dikiş attığını beyan ettiği, ayrıca yine şüphelinin telefonu üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonrasında tespit edilen görüntülerden anlaşılacağı üzere; şüphelinin birçok kez farklı branşların ameliyatlarına katıldığı, bu ameliyatların bir kısmının çocuk cerrahisi bölümü, bir kısmının ise kadın doğum hastalıkları bölümüne ait ameliyatlar olduğu, zira görüntüler üzerinde yapılan inceleme sonrası hazırlanan bilirkişi raporu içerisinde bulunan görüntüler tetkik edildiğinde; şüphelinin katılmış olduğu ameliyatlarda sezaryenle doğum ameliyatı, bizzat kendisinin ‘itinayla karaciğerden kazıyarak app çıkarılır’ şeklinde alıntı yaptığı apandist ameliyatı, yine ameliyat masasında yatan hastanın başında tek başına dikiş yaptığına dair görüntüler, şüphelinin üzerinde resmi kurum yaka kartı olduğu halde Çerkezköy Devlet Hastanesi acil girişinde çekilen fotoğrafı, diğer hastane personellerince şüpheliye eldiven giydirilip dezenfektan yaptırılarak ameliyata hazırlandığına ilişkin görüntüler tespit edildi. Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yapılan soruşturma neticesinde şüphelinin ikametinde yapılan aramayla ele geçen kartlar üzerinde herhangi bir çip bulunmaması, şüphelinin adının Ayşe Özkiraz olmasına karşın kartlar üzerinde ‘Ayşem Özkiraz’ yazılı olması, şüphelinin Çerkezköy Devlet Hastanesi, İstanbul Üniversitesi olmadığının tespiti yönünde bu kurumlara yazılan müzekkerelere herhangi bir resmi görevinin Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığı’nda herhangi bir resmi sıfatla görevli olup olmadığı, öğrenci kartlarını kendisinin bastırdığını beyan ederek ikrarda bulunması sebebiyle ve öğrenci kaydı bulunmadığı yönünde cevaplar verilmesi ile şüphelinin savunmasında kartların sahte olarak düzenlendiğinin tespit edildi.”
Ayşe Özkiraz’ın yargılanmasına ileriki günlerde başlanacak. (DHA)
Sahte doktor ve mimardan sonra ‘sahte’ teşhis: Arkadaşına 2.5 yıl AIDS ilacı içirdi
Sahte doktor soruşturmasında başhekim ve iki doktora idari ceza verildi
‘Sahte doktor’un ardından ‘sahte mimar’: 42 yıldır çalışıyor
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***