Artı Gerçek – Beklenen İstanbul depremiyle ilgili uyarılarını sürdüren Prof. Dr. Naci Görür, kentte 59 ila 60 bin binanın çökeceğini söyleyerek, “En az 320 bin kişi ölümle burun buruna” dedi. Görür, “İstanbul’da minimum 7.2 büyüklüğünde deprem olur” diye konuştu.
Haber Global’de Buket Aydın’ın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Naci Görür’ün öne çıkan açıklamaları şöyle:
‘İSTANBUL’DA 59-60 BİN BİNA ÇÖKEBİLİR’
“İstanbul’da trafiğe bakın ve park yeri, sokaklarda park yeri sınırlı. 59-60 bin bina çökecek. Bu binalardan sonra o yolların ne kadar kullanılacağını siz düşünün, trafiği düşünün. Göçük altında kalanları, biz amaca uygun yerlere götüremeyiz. İstanbul’da hastaneye gidemediği veya tıbbi ilgi göremediği için kaybedeceğimiz insanlar olabilir. Göçük altındaki insanları kurtarmak da fayda etmeyebilir. Deprem sırasında olabilecekleri tasavvur etmek için normal zamanda İstanbul’da karşılaştığımız keşmekeşleri düşünün bir kıyaslama yapın, göreceksiniz.”
‘DAHA FAZLA İNSANIN ÖLMESİ Mİ GEREKİYOR?’
“Gündemde deprem konuşulmuyor. Deprem, günlük bir mesele olarak konuşulmamalı ama ülkeyi yönetenlerin deprem gerçeğini bilip bunu da göstermeleri gerekir. Ben bunu kadar başka bir gerçek de göremiyorum. 1939 Erzincan 43 Niksar, 57 Abant, 67 Adapazarı, 99 Düzce, 99 Kocaeli, Van, Elazığ ve daha yeni tekrar Düzce… 100 bin den fazla insanımızın öldüğü bir takvim. Bunun ebedi bir sorun olduğunu anlamak için daha fazla insan ölmesi mi gerekiyor?”
‘BU KENTLEŞME SAĞLIKLI DEĞİL’
“Deprem, siyaset üstü bir konu. Deprem, her partiden insanı öldürüyor. Bu işe, parti meselesi şeklinde bakmamak lazım. Biz bu konuda halka bazı şeylerin vadedildiğini göremiyorum. Ülkemizdeki yerleşim yerlerinin çok büyük bir kısmı deprem kuşaklarının içinde. Halk bilinçli olsa, kendilerini yönetenlerden can güvenliğini talep eder. Dün Biga sallandı, bir deprem oldu, çok daha büyük olabilirdi. Bugün için şanslıyız ama yakın zamanda binlerin, on binlerin ölmeyeceğini kimse iddia edemez. Biz bu kentleşme ile sağlıklı kentler oluşturamayız. Deprem bir afet olarak kendini gösteriyor. 1939’dan 2022’ye kadar 100 binden fazla insan öldü. Depremin Japonya kadar önemli olduğu bir ülkeden bahsediyoruz ama Japonya’da görece bizden daha fazla olmasına rağmen bu kadar insan ölmüyor. İstanbul depremi deyince ürküyorum. Bu kadar nüfus ve bilinçsizlikle ve hükümetlerin de bu konuyu çözmek için nu kadar yavaş hareket etmesiyle önümüzde iyi bir tablo görünmüyor.”
‘İSTANBUL’U DEPREME HAZIRLAMAMIZ LAZIM’
“Siyasiler kendini beğendirir, inandıran iktidara gelir. Partiler ve yerel yönetimler birbirleriyle kavga etmez. İstanbul’un depreme hazırlanması gerektiğini Türkiye’deki ve Avrupa’da yer bilimciler söylediler. İstanbul’u büyük bir deprem bekliyor. 23 yıl geçti. Bizim siyasi olarak kavga etmeye hakkımız yok. Yüz binlerin can güvenliği tehlike altında. Bir seferberlik şeklinde İstanbul’u depreme hazırlamamız lazım. Yerel ve merkezi yönetimlerin kavgasıyla bu iş olmaz. bu iş, hala şaka gibi geliyor. İstanbul’da depremin olacağı kesin, bilimsel olarak ortaya konulmuş. Marmara Denizi bir sismik boşluk, bu fay kırılmak zorunda çünkü boşluk dolacak.”
‘İSTANBUL’DA DEPREM OLMAYACAK’ İDDİASI
“Bunlar bilimsel iddialar değil. Bu fikirler bilim literatüründe yok. Bunu diyenler, kimseyi muhatap almıyorum ama bu tür fikirleri olanlar bunu halka söylemez. Halkla bilim tartışılmaz. Ciddi bilim insanı bunu uluslararası bilim insanları ile tartışır ve bunu bilim literatürüne geçirir. Literatürde böyle bir abukluk yok. Hiçbir uluslararası dergide bu yok. Dünyanın en ileri gelen saygın bilim insanlarıyla, 1999 yılından 2014 yılına kadar yapılan deniz araştırmaları sonucu ortaya konulan fikirler, bu depremin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Biri bir şey söylüyor ama bu bilimsel bir konu.” (Kaynak)
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***