Paris’teki Ahmet Kaya Kültür Merkezi’nde üç kişinin ölümüne yol açan saldırıyı düzenleyen şüphelinin ırkçı olduğunu kabul ettiği ifadelere ilişkin ayrıntılar Fransız basınına yansımaya başladı. Gözaltı kararı dün kaldırılan saldırgan, sağlık sebebi gerekçe gösterilerek emniyete bağlı bir psikiyatri kliniğine sevk edildi.
Paris savcısı Laure Beccuau saldırganın yabancılara karşı” patolojik” bir nefret duyduğunu itiraf ettiğini belirtti. Savcı Beccuau, saldırganın kendini “depresif ve intihara yatkın” biri olarak tanımladığını ve 2016’da evinde yaşadığı hırsızlık sonrası “göçmenleri ve yabancıları öldürme arzusunda” olduğunu aktardı.
Savcının açıklamalarına göre, Fransız saldırgan tek pişmanlığının intihar edememek olduğunu dile getirerek eğer bir gün intihar ederse “düşmanlarını” da öldürmeyi düşündüğünü, düşmandan kastının ise “Avrupalı olmayan tüm yabancılar” olduğunu söyledi.
Saldırı planını değiştirmiş: Önce St Denis’ye, sonra 10. bölgeye
Savcının açıklamalarına göre zanlı, saldırı günü yabancıları öldürmek için çoğunlukla göçmenlerin yaşadığı Paris’in banliyösü Saint-Denis’ye gittiğini, burada az kişi olması ve kıyafetinin silah şarjörünü doldurmasına imkan vermemesi nedeniyle planladığı saldırıdan vazgeçtiğini anlattı.
Daha sonra Paris’in 10uncu bölgesine yürüyerek gittiğini, orada bir kültür merkezi bulunduğunu bildiğini belirten saldırgan, tüm göçmenlere kızgın olduğunu ifade etti. Saldırganın burada silahla ateş açması sonucu üç kişi ölmüş, biri ağır üç kişi de yaralanmıştı.
Fransız basınında adı “William M.” olarak geçen 69 yaşındaki saldırgan olay yerinde gözaltına alınmış, ancak 69 yaşındaki zanlı sağlık gerekçeleriyle cumartesi günü gözaltından çıkarılarak emniyete bağlı bir psikiyatri kliniğine götürülmüştü.
Saldırganın 2016 ve 2021’de iki kez cinayete teşebbüs ettiğinin polis kayıtlarına geçtiği, Aralık 2021’de elinde kılıçla Paris’te bir göçmen merkezine saldırdığı ve iki kişiyi yaraladığı, bu nedenle hapse atıldığı ve buradan bu ay çıktığı açıklanmıştı.
Saldırganın babası da bir Fransız televizyonuna yapığı açıklamada oğlunu “deli ve aptal” olarak tanımlamıştı.
31 polis yaralı, 11 kişi gözaltında
Öte yandan Paris’teki Kürt toplumunun saldırı sonrasında Fransız polisine duyulan öfkeyi dile getirmek için yaptığı protesto eylemlerinin şiddete dönüşmesi de tartışma konucu oldu.
Kent merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’nda saldırıyı protesto etmek amacıyla cumartesi günü yapılan toplantıda da arbede çıkmış, emniyet güçleriyle çatışan grubun eylemleri sonucu meydana yakın sokaklar savaş alanına dönmüştü. Protestolara katılan bazı kişiler de PKK bayrakları dalgalandırmış ve örgüt yanlısı slogan atmıştı.
Başkent polis şefi Laurent Nunez cumartesi günü bir televizyon kanalına verdiği demeçte, çıkan olaylarda 31 polis memuru ve bir protestocunun yaralandığını, 11 kişinin ise tutuklandığını açıkladı.
Saldırı günü de olay yerinde toplanan bir grup gösterici polisle çatışmıştı.
Kalın: Paris sokaklarını yakanlar Fransa’daki PKK; Suriye’de desteklediğiniz PKK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dış politika danışmanı İbrahim Kalın, saldırının ardından Paris sokaklarında meydana gelen şiddet olaylarından PPK militanlarını sorumlu tuttu.
Sosyal medya hesabından iki video paylaşan Kalın İngilizce olarak “Bu Fransa’daki PKK. Suriye’de desteklediğiniz aynı terör örgütü. Son 40 yılda binlerce Türk’ü, Kürt’ü ve güvenlik gücü mensuplarını öldüren aynı PKK. Şimdi Paris sokaklarını yakıyorlar. Hâlâ sessiz mi kalacaksınız?” diye yazdı.
Kalın, camların kırıldığı, kamu mallarına zarar gördüğü ve arabaların devrilerek ateşe verildiğini gösteren ilk videonun ardından ikinci bir videoyu “Sonra da ‘Hepimiz PKK’yız’ diye bağırdılar. Yorum yok” ifadeleriyle paylaştı.
Kürdistan İşçi Partisi (PKK), Türkiye ve Batılı müttefikleri tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor. Ankara, PKK’nın Suriye uzantısı olduğunu belirttiği Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) de terör örgütü olarak tanınmasını istiyor. Ancak Amerika Birleşik Devletleri ve Batılı müttefiklerin Irak-Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı önemli rol oynadığı gerekçesiyle Kürt milislere verdiği destek Türkiye ile müttefikler arasında anlaşmazlığa yol açıyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***