Remzi Budancir
Artı Gerçek- Alevilerin inanç özgürlüğü talebi, buna karşı devletin antidemokratik uygulamalarının neden olduğu tartışmalar sürüyor. Cemevlerinin ibadethane olarak tanıması, zorlu din dersinin kaldırılması, inanç özgürlüğünün sağlanması gibi talepler güncelliğini korurken, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurudu ve bu konu TBMM’den torba yasa ile geçirildi. Alevi toplumunun bu uygulamalara karşı tepkisi sürüyor.
ALEVİ ÖRGÜTLERİ DERSİM’DE TOPLANDI
Alevi Örgütleri, Alevi inancına yönelik yeni yasal düzenlemeler ile ilgili bölge toplantıları düzenlemeye başladı. Alevi Bektaşi Federasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Demokratik Alevi Dernekleri bölge toplantılarında iktidarın attığı adımları, Alevi inancına yönelik saldırlar ve bu saldırılara karşı nasıl tutum alınmasını tartışıyor. Alevi Örgütleri Bölge Malatya’nın ardından Dersim’de toplandı. Dersim Belediyesi Konferans Salonunda düzenlenen toplantıya katılım yoğundu. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanı Musa Kulu’nun konuşmacı olarak katıldığı toplantıya Dersim genelinde bulunan cem evleri temsilcileri ve dedeler katıldı. Toplantının ana gündem maddesi en son yapılan yasal düzenlemelerdi.
‘ALEVİLERİ BİR TORBAYA SIĞDIRAMAZSINIZ’
Toplantının açılış konuşmasını yapan Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanı Musa Kulu, iktidarın politikalarını eleştirdi. Türkiye’de bulunan Alevi nüfusunun 25 milyona tekabül ettiğini belirten Kulu, bu coğrafyada Alevilerin hiçbir yasal hukuksal hakkının olmadığını söyledi. Devleti yöneten AKP ve MHP’nin ‘Türk İslam sentezi’ üzerine inşa ettikleri torba yasasını meclisten geçirdiklerini hatırlatan Kulu, şunları söyledi: “Alevileri bir kültür grubuymuş gibi hiçleştiren yok sayan inkâr eden, bir şekilde Kültür Bakanlığı bünyesinde bir başkanlığına bağlamak suretiyle bir kanun çıkardılar. Biz bu ülkenin kadim halkları bunu asla kabul etmediğimizi bütün dünyaya söylediğimiz gibi bu devlete de söylemek için bu toplantıları yapıyoruz. Alevileri bir torbaya sığdıramazsınız. Alevileri Kültür Bakanlığı bünyesinde bir başkanlığa kaydetmek öyle bir kanun ile yönetmeye çalışmak Alevilere kefen biçmektir. Bunun karşısında Hüseyin gibi, Nesimi gibi Pir Sultan gibi, Hallacı Mansur gibi dik duracağımızı bütün dünyaya söylemek için bu toplantıları yapıyoruz.”
‘BİZLERİ, İNANCIMIZI TARİF ETMEYE KALKIŞTILAR’
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, Alevilerin yıllardır katliamlara maruz kalarak, yok sayıldığını hatırlattı. Alevilerin defalarca taleplerini dile getirdiğini ifade eden Aslan, “Bu inanç mensupları olarak bizler her fırsatta demokratik anlamda taleplerimizi dillendirdikçe, taleplerimizin içini boşaltmaya çalışan, yok sayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu anlayış bu ülkeyi son 20 yıldır yönetenlerdedir. 2002 yılında iktidara geldiklerinde toplumun farklı kesimlerine demokrasi ve özgürlükten bahseden iktidar her geçen gün o baskı, yok sayma ve inkâr politikalarını peyderpey uygulamaya devam etti. İnancımızı, dergâhlarımızı, ziyaretgahlarımızı, pirlerimizi yok sayan anlayış bu günde bizleri, inancımızı tarif etmeye kalkıştılar” dedi.
‘KENDİ ALEVİSİNİ OLUŞTRUMAYA ÇALIŞIYOR’
Zorunlu din dersleri, Alevilere yapılan ayırımcılık, köylerimizde yapılan camiler gibi bir çok konuyu defalarca gündeme getirdiklerini belirten Aslan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Tüm bunları yok sayan, görmezden gelen hükümet, sanki Alevilerin talebi sadece cemevlerinin elektrik, su bakım, onarım taleplermiş gibi kamuoyu ile paylaşmaya çalıştılar. Alevilerin gerçek talebinin bu taleplermiş gibi bir algı yaratmaya çalışıyor. Düşünü ki bu topraklarda yaşayan bir inancı kabul etmeyip, bununla alakası olmayan bir dairede, bir müdür, bir bakanlıkta kendilerince kurdukları bir ekiple bundan sonra çocukların Aleviliği nasıl öreneceğini, Aleviliğin ne olduğunu, ritüellerin, cemin ne olduğu yapısı dair o daire tarafından kontrol altına alınacak. AKP iktidara geldiği günden bu yana kendi Kürdü, kendi sendikası, kendi odası, kendi memuru gibi, sistematik olarak kendi çıkar ve menfaati için iktidarla yan yana gelen Alevilerle kendi Alevisini oluşturmaya çalışıyor” dedi.
‘DEVLET DEĞİL, TOPLULUKLAR KENDİNİ TARİF ETSİN’
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ise Türkiye’nin çeşitliliği ile var olan bir coğrafya olduğunu söyledi. Bu çeşitliliği istemeyenlerin yoksullaştırarak iktidarlarını sürdürmeye çalıştığını anlatan Geçmez, “Yıllardır mücadele veriyoruz. Verdiğimiz mücadele Aleviliğin kendisi ile ilgili değil, Alevilik dün neyse bu günde odur. Bir toplum kendini nasıl tarif ediyorsa devlet ona saygı göstermek zorunda. Cemevlerimizi ibadethane olarak kabul etmeyen hiçbir yasa, hiçbir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi bizim yanımızda yok hükmündedir. Biz Türkiye’nin laik, demokratik bir devlet olmasını istiyoruz. Ne Aleviliği tarif etsin, ne Sünniliği tarif etsin, ne de Hıristiyanlığı tarif etsin. Kimseyi tarif etmesin. Topluluklar kendilerini tarif etsin. Biz laiklik temelinde taleplerimizi defalarca dile getirdik. Eşit yurttaşlığı dillendirirken sadece Aleviler için değil, bu topraklarda yaşayan her inancın, her dilin, her rengin özgür olmasını istiyoruz” sözleri ile İktidarın politikasını eleştirdi.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***