İZMİR – Kira ve faturalarını ödemekte güçlük çektiklerini belirten işçiler, asgari ücretin en az 10 bin TL olması gerektiğini söyledi.
Asgari ücret tartışmaları, yüksek enflasyon, ekonomik kriz, işsizlik ve yoksulluğun gölgesinde devam ediyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını 7 Aralık, ikinci toplantısını ise 14 Aralık’ta gerçekleştirdi. Komisyonun 3’üncü toplantısı ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda 20 Aralık’ta yapılacak. Bu toplantı sonrası beklenen yeni asgari ücretin açıklanması bekleniyor.
Bunun yanında Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre Kasım ayında yıllık enflasyon yüzde 84,39 olarak açıklandı. Enflasyon Araştırma Grubu’na göre (ENAG) ise yıllık enflasyon yüzde 170,70 oldu olarak açıkladı. TÜİK’in tartışmalı enflasyon oranıyla asgari ücrete artırım yapılsa bile asgari ücretin 9 bin 712 TL olması gerekiyor.
İşçilerin doğrudan yüzde 57’sini dolaylı olaraksa tamamını etkileyecek olan yeni asgari ücret için işçilerin beklentisi devam ederken, işçi temsilcileri ve siyasi partiler de taleplerini açıkladı.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücret komisyonunda yaptığı açıklamada asgari ücretin 7 bin 785 TL olması gerektiğini söylerken, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu ise (DİSK) talebini 13 bin 200 lira olarak açıkladı. Yine Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 10 bin 128 lira talep ederken Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise 12 bin 500 lira talep etti.
‘HAYATIMIZDAN KISIYORUZ’
İzmir’deki işçilerle asgari ücret tartışmaları ve beklentilerini konuştuk. Cemile Ecer, işçinin beklentisinin “7 bin 500 TL” olduğunun söylenmesine tepki gösterdi. Hiçbir işçinin bu beklentide olmadığını belirten Ecer, 7 bin 500 TL’lik asgari ücretin patronların belirlediği bir ücret olduğunu söyledi. Ecer, “Tartışılan ücretle hiç kimsenin geçinebileceğini düşünmüyorum. Kredilerle geçiniyoruz. Asgari ücret alsak bile geçimimizi sağlayacak durumda değiliz. Pazara gidemiyoruz, mutfak alışverişi yapamıyoruz. İstediğimiz gibi meyve sebze alamıyoruz. Şuan beslenmemizden, mutfaktan sosyal hayatımızdan kısarak yaşıyoruz. Sadece bunlar değil ev kirası beş bin lirayı geçmiş durumda, elektrik, doğal gaz faturalarını ödemekte zorlanıyoruz. Asgari ücret en az 10 bin TL olması gerekir” dedi.
‘DIŞARIDA ÇAY İÇEMİYORUZ’
İşçi Senem Yazıl da, “Arkadaşlarımızla oturup bir çay bile içemiyoruz. Ailemle yaşıyorum, sağlık sorunlarım var ve gideremiyorum. Bir yandan asgari ücreti yükseltiyorlar bir yandan da işçi kıyımı oluyor. Her şeyde zam oluyor. Enflasyon artıyor artık eski zamanlara geri gideceğiz. Evimize ekmek alamayacak duruma geleceğiz. Bu sorunların çözülebilmesi için insanlara iş imkanları sağlanmalı ve asgari ücret artarken zamların durdurulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘EN AZ 10 BİN OLMALI’
Çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çektiğini söyleyen Savaş Şanlı, “Her şeye zam geliyor. Ben kirada oturuyorum. Her şey ateş pahası. Çocuklarımla gezmeye, yemek yemeye gidemiyorum. Çünkü her şeyin fiyatı artmış. Yaşanan enflasyon artışıyla asgari ücret en az 10 bin lira olmalı. Eskiden zamlar 6 ayda ya da bir yılda bir yapılırdı. Ancak şimdi neredeyse her gün yapılıyor. Bu yaşanan zamlara bir çare bulunmalı. Ev kirasından faturalara ödemekte gerçekten güçlük çekiyoruz” diye konuştu.
MA / Delal Akyüz
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***