Yağmur KAYA
İSTANBUL – Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşında kızı H.K.G.’yi 29 yaşındaki Kadir İstekli ile dini nikâhla evlendirilerek cinsel köleleştirilmesine tepkiler devam ediyor.
Halkevleri, “Tarikat ve cemaatlerle imzalanan protokoller iptal edilsin” talebiyle Sultanahmet’te bulunan İl Milli Müdürlüğü önünde protesto eylemi yaptı. Açılamada, “Çocukların güvende yaşayacağı bir ülke için laiklik şart” döviz ve sık sık “İstismarı aklama suça ortak olma”, “Çocuğa uzanan eller kırılsın” sloganı atıldı.
Halkevleri üyesi Tuğce Özçelik, Milli Eğitim Bakanlığı’nın cemaatlerle imzaladığı protokoller nedeniyle açıklamayı İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapmayı gerekli gördüklerini söyledi.
‘MEB BU SUÇA ORTAK OLDU’
Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti ve son olarak MEB’in Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün bu kez Nurcuların Yazıcılar grubuna yakınlığıyla bilinen Hayrat Vakfı’yla “eğitimde işbirliği protokolü” imzaladığının söyleyen Özçelik, MEB’in de bu suça ortak olduğu dile getirdi.
ÇELİK: TARİKAT VE CAMAARLER DEVLETLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE
Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Çelik ise İstanbul İl Milli Eğitim müdürlüğü önünde okunan basın açıklamasında, “Maalesef hepimiz çok iyi biliyoruz ki tarikat ve cemaatler devletle işbirliği içinde çalışıyor. İşte o işbirliğinin en aleni yapıldığı kurumların başında da çocukların eğitim ve öğretimini gerçekleştirmekle yükümlü olan Milli Eğitim Bakanlığı var. Buradayız çünkü MEB aracılığıyla çocukların cemaat ve tarikatların eline teslim edilmesini kabul etmiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikat ve cemaatlerle ve onlarla bağlantılı vakıflarla yaptığı tüm protokollerin bir an önce iptal edilmesini istiyoruz” dedi.
PROTOKOLLERİ SIRALADI
“Önünde bulunduğumuz Milli Eğitimin Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün daha yeni Nur cemaatinin Nakşibendi kolundan Hayrat vakfıyla protokol imzaladığı, Hizmet Vakfı ve TÜRGEV ile imzaladığı protokollerin süresini uzattığı, Türkiye Diyanet Vakfı ile imzalanan protokolle okul öncesi eğitim kurumlarında 4-6 yaş çocuklar için Kur-an Kursu açılmasına imkan sunduğu, Eğitim Sen’in dava açmasına karşın TÜGVA ile İşbirliği protokolünü yürürlüğe soktuğu, Süleymancılarla “Değerler Eğitimi Protokolü” imzaladığı, İnsan Vakfı’yla beraber ‘Mescitsiz Okul Kalmasın’ adı altında kampanya yürüttüğü, İlim Yayma Cemiyeti’ne online sistemde öğrenciye yönelik sosyal, kültürel, mesleki ve teknik kurslar düzenleme ve yurt açma olanağı verdiği basına yansıyan işbirlikleri. Bu protokollerle kamu imkanları tarikat ve vakıflara ayrılıyor, devlet eğitimden kademe kademe çekilip dinselleşmenin önü açılıyor.”
‘4+4+4 SİSTEMİYLE EĞİTİM DIŞINDA KALAN ÇOCUK SAYISI ARTIYOR’
MEB’in çocukların ve toplumun eğitiminden sorumlu bir kurum olduğunu ancak sorumluluklarını tarikatlara devrettiğini belirten Çelik, bu durumun hem tarikatların içindeki çocuk istismarı hem de MEB’e bağlı okullarda çocuklara yönelik istismarı artırdığını ifade etti:
“Hiranur Vakfı’ndaki istismar haberinin açığa çıktığı günlerde Konya’da bir lisede okul müdürü tarafından yapılan istismar ve Cağaloğlu Anadolu Lisesi Müdürü’nün istismarı iftira olarak yorumlaması da haber oldu. Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı adli istatistiklere göre, Türkiye’de 2019’da “cinsel dokunulmazlığa karşı suç” kapsamında açılan davaların 22 bin 689’unu çocuklara yönelik cinsel istismar suçları oluşturuyor. Bu zihniyet, bu gericilik yayıldıkça çocuklar güvende değil. Dahası 4+4+4 sistemiyle açık öğretimde ve eğitim dışında kalan çocuk sayısı her geçen yıl artıyor. MEB’in okullaşma istatistiklerine göre yaklaşık bir buçuk milyon kız çocuğu eğitim hakkından mahrum.
Peki çocuklara bunlar yaşatılırken AKP iktidarı ne yapıyordu biliyor musunuz? Gece yarısı baskınıyla Meclis’ten çocuk istismarına af düzenlemesi geçirmeye çalışıyordu. Çocukların zorla evlendirilmesinde imam nikahının katkısı bilinirken müftülere nikah yetkisi veriyordu. Medeni kanunda evlilik yaşını 13’e indirmeye çalışıyordu. Adalet Bakanı “küçüğün rızası”ndan, Aile Bakanı “bir kere yaşanmış bir olay”dan bahsediyordu. Diyanet işleri 9 yaşında kız çocuğunun evlenebileceğini fetva veriyordu… Bütün bunlar şaka değil, uydurma hiç değil.”
‘LAİK BİR YAŞAM KURULMADAN ÇOCUKLAR GÜVENDE YAŞAYAMAZ’
“Tarikatları, bakanlıkları, polisi, adalet saraylarıyla adeta bir suç örgütü! Yapılması gereken ortadadır;
* Hiranur vakfındaki istismarda, istismarın üstünün örtülmesinde, adli sürecinin gecikmesinde sorumluğu olan bütün kişiler ve kurumlar yargılanmalı, hak ettiği cezayı almalıdır.
* Tarikat ve cemaatlerle imzalanan bütün protokoller iptal edilmelidir.
* Dahası tarikat ve cemaatler kapatılmalı, bunlara aktarılan kamu kaynağı çocukların eğitimi ve geleceği için kullanılmalıdır.
Çocuk istismarını görmezden gelen, faillere cesaret veren bu iktidar yıkılmadan, kamunun ve bütün toplumsal ilişkilerin din baskısından arındırıldığı laik bir ülke, laik bir yaşam kurulmadan çocuklar güvende yaşayamaz.”
Yoğun güvenlik önlemleri altında yapılan açıklama alkışlarla son buldu.
Hiranur davasında savcı iki kez tutuklama istedi, mahkeme reddetti
Beştaş Aile Bakanlığı’na istismar davasını sordu: İki yıl boyunca neyi beklediniz?
AKP’li Bülent Turan’dan çocuk istismarı açıklaması: Hakim olsam tutuklarım
Soylu, çocuk istismarına karşı Emniyet’e çağrı yapan Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı
Çocuk istismarını meşrulaştırmaya kalkışan başhekim yardımcısı paylaşımını sildi
Kılıçdaroğlu’ndan istismara protesto yürüyüşü: İki yıldır bunu biliyorsunuz, gıkınız bile çıkmıyor
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***