ANKARA –Yerel demokrasinin önemine dikkat çeken HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu, “İmralı tecridi kırılmadan, Türkiye’de Kürt sorunu dahil olmak üzere hiçbir demokrasi ve özgürlük sorunu çözülmeyecektir” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu, 4 Aralık’ta gerçekleştirdiği ara dönem toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı. Toplantıda, güncel siyasal gelişmelerin değerlendirildiği açıklanan bildirgede gelecek döneme dair tartışmalar yürütüldüğü belirtildi.
‘İMRALI TECRİDİ KIRILMADAN…’
AKP-MHP iktidarının toplumu yeniden dizayn etme ve sindirme çabalarının devam ettiği vurgulanan bildirgede, “İmralı tecridi kırılmadan, Türkiye’de Kürt sorunu dahil olmak üzere hiçbir demokrasi ve özgürlük sorunu çözülmeyecektir. AKP-MHP iktidarı, savaş ortamını tırmandırma ve Türkiye’de ki milliyetçi dalgayı canlı tutma amacını taşımaktadır. Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun bütününe yayılan çoklu kriz hallerinin derinleşmesinin bir nedeni ise İmralı’da Sayın Öcalan üzerinde sürdürülen tecrit politikasıdır. Sayın Öcalan İmralı Adasında tecrit edilmiş olmasına karşın daha önce çözüm gücü olduğunu bir çok kez göstermiştir. Bu anlamda gerçekleştirilen görüşmeler ön açıcı olmuş ve halklara nefes aldırmıştır. İmralı tecriti kırılmadan, Türkiye’de Kürt sorunu dahil olmak üzere hiçbir demokrasi ve özgürlük sorununun çözülmeyeceğini biliyoruz. Mücadelemizi büyütecek ve İmralı tecrit politikasını kıracağız” denildi.
EŞBAŞKANLIK SİSTEMİ
Erkek egemen zihniyetin her dönem kadınları hedef aldığı kaydedilen bildirgede, Deniz Poyraz, Garibe Gezer, Nagihan Akarsel ve Jina Emînî’nin yakın zamanda katledilmelerinin kadın düşmanlığının somutlaşmış hali olduğuna dikkat çekildi. Bildirgenin devamında şu ifadeler yer aldı: “Kadınları bir kalıba koymayı hedefleyenler, buna karşı direnen ve başkaldıran kadınları işkence ederek, tutuklayarak, katlederek geri adım attırmaya çalışmaktadır. Kadınları haklı mücadelelerinden vazgeçireceğini düşünenler 639 gündür direnen Emine Şenyaşar’ın haklı mücadelesine bakabilirler. Kadınlar hiçbir dönem boyunca hakim erkek anlayışa baş eğmemiş ve direnişin en sert halini göstermiştir. Bu direnişler zaman içerisinde siyaset alanında kazanımlar olarak kendisini var etmiştir. Eşbaşkanlık sistemi de bu kazanımlardan biridir. Uygulamaya konulduğu ilk günden itibaren hedef alınan ve kriminalize edilen eşbaşkanlık sistemini savunmaya ve büyütmeye devam edeceğiz.”
KAYYIM GASPI
Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında daha demokratik bir form kazanması için yerel demokrasinin mutlak varlığının savunulması gerektiğini aktaran bildirgede, tek adam rejiminin yönetim kademelerini tek merkezden kontrol etme çabasının kayyımlar eliyle devam ettiği ifade edildi. Bildirgede, “Yerinden ve halkın yönetimini esas alan belediyecilik anlayışımız, iktidar ortaklarının hedefi haline gelmiş ve Kürdün kendini yönetme kabiliyeti ortadan kaldırılmak istenmiştir. Kayyım gaspı ile halkların değerleri, kültürleri, kentleri, kimlikleri, anadilleri, gelenekleri bir bütünen saldırıya uğramıştır. Dün olduğu gibi bugün de kayyım gaspına karşı çıkacak ve bulunduğumuz her mücadele alanında kayyımları teşhir etmeye devam edeceğiz” diye kaydedildi.
‘KAYYIM GASPLARINI REDDEDİYORUZ’
“Demokrasiyi askıya alan kayyım gasplarını reddediyoruz” vurgusu yapılan bildirgede, “Kayyımların yarattığı tüm tahribat alanlarını yeniden onaracak, inşa edecek ve elde ettiğimiz kazanımlarımızı daha da büyütecek bir çabanın içerisinde olacağız. Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü anlayışımızı bulunduğumuz her alanda anlatacak ve toplumsallaşmasını sağlayacağız. 2023 seçimlerinde yerel yönetimler alanında bulunan seçilmişler olarak, toplumsal mücadeleyi büyüterek bu zorba iktidarı ve de onların kayyımlarını göndereceğiz. Halkın belediyelerini hırsızlardan ve gasp edenlerden alacağız. Belediyeleri, halkımızla beraber yeniden yöneteceğiz ve demokratik yerel yönetimleri inşa edeceğiz” denildi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***