Meclis’te tuhaf bir torba yasası var yine, limanların kiralanmasının 49 yıla uzatılması var, başka şeyler de var ama aynı zamanda mal kaçırır gibi Hazine’nin borçlanma limitini 200 milyar TL arttırma da var.
Bu limit artırımı neden yapılıyor?
Bütçe-Hazine ilişkisi konuya yabancı olanlara karmaşık gelebilir, eskiden öğrenciye anlatırken şöyle bir benzetme yapılırdı: Bütçe cebinizdeki cüzdanınızdır, Hazine ise kasanız; doğru bir teşbihtir.
Her sene bütçe TBMM’de kabul edilirken bütçe kanununun daha ilk sahifesinde A cetveli bütçe giderlerini, B cetveli bütçe gelirlerini, C cetveli ise gider-gelir farkını gösterirken Hazineye de 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol kanunu çerçevesinde bir borçlanma limiti verir, bu limit yüzde beş gibi bir oran dahilinde yürütme tarafından arttırılır ama daha fazlası için kanun çıkarmak gerekir.
Torba yasa da bu amaca yönelik olarak yani yasa ile borçlanma limitini arttırmak istiyor, Hazine de bu yetkiye dayanarak piyasadan ek 200 milyar TL borçlanabilecek.
Ancak, bütçeye baktığınızda durumun biraz farklı olduğunu görüyorsunuz.
Daha geçen hafta Kasım 2022 bütçe gerçekleşmeleri raporunu yayınladı Maliye Bakanlığı.
Kasım ayı aylık gerçekleşmelerinde bütçe 108 milyar TL fazla verdi, Ocak-Kasım dönemi bütçe açığı ise Kasım ayı sonu itibariyle yirmi milyar TL dolayında.
Önümüzde daha Aralık ayı gerçekleşmeleri var ama geçmiş senelerin bakılırsa Aralık ayı gerçekleşmesinin bu tabloyu çok bozma ihtimali düşük.
Peki Hazine kendisine 200 milyar TL daha borçlanma yetkisini neden istiyor? Yukarıda dediğim gibi Kasım sonu itibariyle kümülatif-birikimli bütçe açığı 20 milyar TL.
Hazine bu yetkiyi alarak 2023’de çok büyük açıklar verecek seçim bütçesi müjdesi (!) veriyor böylece.
Alınan bu yetki ile borçlanılabilecek tutarın 2022 bütçesi gerçekleşmeleri ile alakası yok, zaten yukarıdaki cüzdan-kasa teşbihinde belirttiğim gibi bu para cüzdana değil kasaya girecek ve 2023 hazine açıkları için ilave bir kaynak olarak yedeklenmiş olacak.
Erdoğan-Babacan ilişkisinin kopuşunun başlangıcı Babacan’ın mali kural yasası talebi ile başladı, Babacan maliyenin çökmemesi için bütçe açıklarına bir oransal tavan istedi, Erdoğan-Binali Yıldırım popülist ortaklığı ile reddedildi.
Aslında haklarını da teslim etmek lazım, Erdoğan yönetiminin 2003-2008 başarılarının geri dönülmeyen yegane konusu bütçe disiplini oldu ama anlaşılan 2023’in ilk beş, altı ayında bu da kaybolacak.
Bütçe ciddi bir konudur, TBMM’nin verdiği borçlanma limitleri bir torba yasanın bir yerine bir madde ilave ederek delinebilecek bir konu olmamalıdır, böyle bir devlet ciddiyetsizliği olamaz.
Aşağıya Komisyonda ilgili bürokratın bir açıklamasını koyuyorum, çok dikkatli okursanız ne demek istediğimi daha iyi görebileceksiniz.
Borçlanma Genel Müdürü Yiğit Yaşar, limit artışının gerekçesini şöyle anlattı: “Kanun yıl içerisinde yapabileceği borçlanmaya bir limit getirmekte. Sene başında kanundaki miktar 279.5 milyar liraydı ve bu tutarı yüzde 5 oranında bakanlık makamı onayıyla arttırma imkânı bulunmaktadır. Bu imkân kullanıldı, limit 293 milyar lira seviyesine yükseltildi ancak limit yeterli olmadığı için tekrar arttırılması ancak kanunda bir değişiklik yapılmasıyla mümkün”.
Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***