İktidar yanlısı tutumuyla bilinen ilahiyatçı Hayrettin Karaman, 6 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismar olayıyla ilgili kişlerin ve cemaatlerin isimlerinin teşhir edilmesinden rahatsız oldu. Karaman, “Müslüman camia içindeki kötü durumlara gelince, bunlarla ilgili hesaplaşmayı, bazı şahıs ve grupları teşhir ederek değil, o kötü durumlar ne ise onları ısrarla ve en yaygın bir ölçüde anlatarak yapalım; çünkü teşhirin, adres göstermenin faydası yoktur, zararı çoktur” dedi.
Karaman, Yenişafak gazetesinde yer alan yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Ve sonra suçlar, günahlar, sapmalar, azgınlık ve taşkınlıklar her yerde her zaman var olmuş, insanların günah işlemeyenlerinin işleyenlerden daha çok olduğu zaman belki de çok nadir kalmıştır.
Bu böyledir diye ne günahı ve suçu savunuyorum ne de başkalarının suç ve günahından mazeret çıkarılmasını onaylıyorum! Elbette böyle bir düşünce de davranış da yanlıştır, İslâm dışıdır, ancak Müslümanların günahlarından dolayı onlardan ümit kesmemeyi, güzel işlerinden dolayı da az ve eksik olanla yetinmemeyi tercih ederim. Tevbe ve ıslah-ı nefs kapısı son nefese kadar açıktır.
TEŞHİR ETMEK KÖTÜ NİYETLİ OLABİLİR
Bu yazıda asıl ele almak istediğim konu, Müslümanların suç, hata, kusur ve günahlarıyla ilgili hesaplaşmalarıdır.
Bazı yazarlara göre bu hesaplaşma şöyle olmalı imiş:
Müslüman topluluğun parçaları olan dini gruplar (tarikat, cemaat, dernek, vakıf, yurt, kurs, medrese, mektep…) bazı istisnaları dışında bid’at, hurafe, istismar, cehalet… batağına saplanmış bulunuyorlarmış. Hocalar, âlimler arasında mevcut olan cesur ve “sahih İslâm’ı” bilip uygulayan kişiler, bu suç, günah ve cehalet yuvalarını isim vererek teşhir etmeli, “Kral çıplak!” demeli, toplumdan silinmelerini ve toplumun aydınlanmasını sağlamalıdırlar…
Böyle bir hesaplaşma çağrısı iyi niyetle de kötü niyetle de yapılabilir.
SEÇİM YAKLAŞIYOR UYARISI
Kötü niyetle olanı:
Müslüman topluluk içine fitne sokmak, hocalar ile grupları birbirine düşürmek, seçimlerin de yaklaştığı şu zamanda toplumda kaos oluşturmak, yutulamaz lokma haline gelen Türkiye’yi lokma dökmektir.
İyi niyetli olanı bilgi ve tecrübe eksikliğindendir.
Yanlışı, günahı, suçu, hurafeyi, doğru İslâm’ı o ehliyetli âlimler her zaman ve her yerde, her vesile ile açıklıyorlar. Buna rağmen pazarlarda çürük malın müşterisi de hiç eksik olmuyor, olmamıştır, olmaz.
Kendimizle hesaplaşalım, büyük ve adil hesaplaşmadan önce kendimizi hesaba çekelim; keşke her Müslüman bunu devamlı yapabilse!
Müslüman camia içindeki kötü durumlara gelince, bunlarla ilgili hesaplaşmayı, bazı şahıs ve grupları teşhir ederek değil, o kötü durumlar ne ise onları ısrarla ve en yaygın bir ölçüde anlatarak yapalım; çünkü teşhirin, adres göstermenin faydası yoktur, zararı çoktur.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***