İSTANBUL – Yargı kıskacındaki Demokratik Modernite dergisinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ramazan Yurttapan, “Biz ya da yazarlar yargılanabilir ama dergi yargılanamaz. Çünkü dergi bir fikirdir” dedi.
Üç aylık düşünce ve kuram dergisi olan Demokratik Modernite yargı kıskacında. Geçmiş yıllarda derginin birçok sayısı hakkında toplatma kararı verildi. Dergide yazıları bulunan yazarlar hakkında birçok soruşturma açıldı. En son derginin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ramazan Yurttapan, editörü Haydar Ergül ve 3 yazarı hakkında “Türk milletini alenen aşağılamak” iddiasıyla başlatılan soruşturma davaya dönüştü. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yazdığı kitap ve yazılardan alıntılar ile Kuzey ve Doğu Suriye’de YPG ve YPJ’nin DAİŞ’e karşı verdiği mücadeleye dair değerlendirmeler davada suçlama konusu yapıldı. Davaların yanı sıra derginin dağıtımını yapan gazeteci Ramazan Dışarı, Tekirdağ’da dağıtım yaptığı sırada gözaltına alınarak, tutuklandı.
FARKLI KALEMLER
Dergiye, yazarlara ve çalışanlara dönük baskıları değerlendiren Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ramazan Yurttapan, yargının dergide yer alan düşünce ve değerlendirmeleri sisteme karşı “tehlike” olarak gördüğünü söyledi. Dergilerinin 2012’nin bahar aylarında yayın hayatına başladığına dikkati çeken Yurttapan, farklı inanç, entisite ve kesimden isimlerin yazılarına yer verdiklerini ve durumla bir “nehir” oluşturduklarını ifade etti. Yazılarla sistem eleştirisi yapıldığını aktaran Yurttapan, “Dergi, ulus-devlete karşı alternatif oluşturabilecek düşünceye yer veren, bunların geliştirilmesinde ve toplumla buluşmasından olanak sağlayan alandır. Kendi ısrarını da bu yönlü sürdüren 10 yıllık bir yayın hayatına sahiptir” dedi.
Yurttapan, “Dergi, ulus devletlerin hakim olduğu Ortadoğu coğrafyasında kendisini var etti. Dergi, ulus-devletlere karşı alternatif sunan Demokratik Modernite perspektifini tartışan herkese söz veriyor. Peki yargı mekanizması ne üzerine kurulu? Yargı mekanizması da tekçi anlayış üzerine kurulu ve bu anlayış ulus-devleti koruma refleksi ile hareket ediyor. Şu andaki saldırıların ve baskıların temelinde bu yatıyor” diye konuştu.
‘DERGİ TEŞHİR EDİP IŞIK TUTUYOR’
Yargının tabi olduğu sistemi koruma güdüsüyle hareket ettiğini söyleyen Yurttapan, “Türkiye Cumhuriyeti bir kimlik üzerine var oldu. Türkçülüğün kendisi rejimleştirilerek, bir baskı unsuru haline getirildi. Şuanda ulus-devlet sancıları yaşıyor. Örneğin İran molla rejimi de bir entisite üzerine kurulu. Bir inanç üzerinden kendini dayatıyor. Aynı şekilde Suriye’de de bu durum var. Bunların her biri bir ulus devlet. Mezopotamya halkları, kendi kimliklerini ifade eden halklar, bu ulus devletlerin kıskacı altında. İşte bu durumu teşhir eden ve ortaya çıkaran perspektif Demokratik Modernite’dir. Bu nedenle yargı da sömürgeciden bağımsız hareket etmiyor. Dolayısıyla karşılaştığımız davaların kendisi de bu geleneğe dayanıyor” ifadelerini kullandı.
YARGIYLA VERİLEN MESAJ
Yurttapan, açılan davalarla kendilerine mesaj verilmek istendiğine işaret ederek, “Bugün artık yetmediklerinin farkındalar. Bu nedenle zor yöntemlere başvuruyorlar. Sömürgecilik zirveye ulaştı. Bu politikalarla sindirmek istiyorlar. Çünkü kapitalist modernite sıkışmış durumda. Bir gazetecinin kullandığı fotoğraf makinesi, suç aleti olarak ele alınıyor. Bu bir çıkmazı ve hiçbir şey üretilemediğinin göstergesi. Üretebileceği bir şey kalmadığı için de saldırgan oluyor. Absürt ve mesnetsiz iddialarla bize yöneliyorlar. Basına saldırıyorlar. Toplumun ulaşması gereken bazı fikirlerin toplumla buluşmasını engelliyor. Tehlikeli görüyor” diye kaydetti.
ÖCALAN’IN SAVUNMALARI DAVA KONUSU
Yurttapan, Abdullah Öcalan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) sunduğu savunmalarından verilen alıntıların dava konusu yapıldığını belirtti. Yurttapan, “Çünkü savunmaların kendisi alternatif bir öneridir. Dünya ve Ortadoğu toplumlarına sunduğu bir çözüm önerisidir. Bu dünyada da kabul ediliyor. Burada kabul edilmemesinin nedeni yargının bu kadar siyasallaşmasıdır” diye belirtti.
Yargının bu faaliyetleri ile Türkiye toplumunun demokratikleşmesinin önünü kapattığına vurgu yapan Yurttapan, buna karşı “Demokratik Modernite” çerçevesinde yayın yapmada ısrar edeceklerini söyledi. Yurttapan, “Biz ya da yazarlar yargılanabilir ama dergi yargılanamaz. Bu bir fikirdir. Dolayısıyla tecrit altında da tutsanız sonuç değişmez” şeklinde konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***