Muhalefetin son dönemde Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına yönelik tartışmaları gündemdeyken, Selahattin Demirtaş’tan ‘fedakarlık’ ve ‘elini taşın altına koyma’ çağrısı geldi. Stratejik olarak dünyanın en çok yetkiye sahip koltuğu için sandığa gidildiğini hatırlatan Demirtaş, “Hepimizin amacı, bu makamı gerçek sahibine yani halka teslim etmek olmalıdır. İsimler üzerinden tartışma yürütmek, belirttiğim amaçtan sapmak anlamına gelir” ifadesini kullandı.
6 yıldır Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter’den yaptığı açıklamada adaylık tartışmalarıyla boğuşan muhalefet partilerine ve liderlerine seslendi. “Dışlama değil, ilkeler etrafında buluşma ve kucaklaşma zamanı” diyen Demirtaş, “bu kritik döneme koltuk paylaşımı olarak bakmanın tarihi fırsatı heba etmek” anlamına geldiğini belirtti.
Demirtaş’ın paylaşımları şu şekilde:
‘KİMSENİN KİMSEYİ DIŞLAMA LÜKSÜ YOKTUR’
“Stratejik açıdan dünyanın en çok yetkiye sahip ‘koltuğunu’ almak için seçime gidiyoruz. Hepimizin amacı, bu makamı gerçek sahibine yani halka teslim etmek olmalıdır. İsimler üzerinden tartışma yürütmek, belirttiğim amaçtan sapmak anlamına gelir.
Bu kritik dönemde, demokrasiye yürekten inanan her siyasi aktör, devletin yeniden inşasında görev ve sorumluluk almalıdır. Kimsenin kimseyi dışlama lüksü yoktur.
Siyasi yasak veya kapatılma tehdidi altında olanlar dahil her siyasi aktörün, ülkenin demokrasiye geçmesi için seçim öncesinde veya sonrasında kendisine düşecek görevlere hazır olması gerekir.
‘KOLTUK PAYLAŞIMI, TARİHİ FIRSATI HEBA ETMEKTİR’
İçinde bulunduğumuz kritik döneme yetki veya koltuk paylaşımı olarak bakmak, tarihi fırsatı heba etmektir. Türkiye Cumhuriyeti hepimizindir, dolayısıyla hepimiz sorumluluk alarak halkın yararı için fedakarlık yapmakla görevliyiz.
Koltuk hayallerinin değil, özgürlük ideallerinin peşinde koşmak halka karşı onur borcumuzdur.
Serbest Görüş:
‘İLKELER ETRAFINDA BULUİMA VE KUCAKLAŞMA ZAMANI’
Geleceği sağlıklı şekilde inşa etmenin biricik yolu, tam demokrasiyi kurumsal hale getirmektir. Bu nedenle, demokrasiye inanmış tüm partiler ve siyasi liderler bu sürecin doğal parçasıdırlar. Artık kısır tartışmalara son verip canla başla çalışmak gerekir.
Şimdi dışlama değil, ilkeler etrafında buluşma ve kucaklaşma zamanıdır. Bu yaklaşımla herkes kazanacak, 85 milyon kazanacak. Selamlar, sevgiler…”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***