2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin tümü üzerindeki görüşmeler, bugün TBMM Genel Kurulu’nda başladı.
Bütçe Kanunu Teklifi üzerindeki görüşmelerde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay bütçe sunumunu gerçekleştirdi.
Görüşmeler, Oktay’ın sunumunun ardından partiler adına yapılan konuşmalarla devam etti.
KILIÇDAROĞLU KÜRSÜDE
İYİ Parti, MHP ve HDP adına genel başkanlar ya da grup başkanvekilleri tarafından yapılan konuşma sonrası kürsüye CHP adına Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu geldi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
”Sayın Oktay’ı dinleyince aklıma Erzurumlu esnafın muhasebeci ile yaptığı konuşma geldi. Erzurumlu esnaf muhasebeciye ‘hesaba bakirem hac farz olmuş, cüzdana bakirem zekata muhtacız.
Bütçe dediğimiz belge maliye açısından bir ülkenin ekonomisi açısından en temel yasadır. Bütçe tasarısının yasalaşması için de özel bir prosedür vardır. Başbakan kendi bütçesini özgüvenle anlatırdı. Şimdi başkan soruyor: Komisyon nerede, komisyon burada. Hükümet nerede? Hükümet yok.
Mehmet Uçum. Cumhurbaşkanı danışmanı. ‘Bu tek kişilik hükümettir’ diyor. Tek kişilik hükümetse gelecek buraya bütçesini savunacak. Halkın oy vermedi atanmışların gelip bizden oy istemesini kabul etmiyoruz. Atanmışlar gelmişler buraya, bütçeyi sunuyorlar. Talimat almadan hiç bir bakan parmağını kaldıramaz. Yangın söndürmeye gidiyorlar. Cumhurbaşkanının talimatı ile yangını söndürmeye başladık diyorlar.
Seçilen bir cumhurbaşkanının gelip bütçesini savunmamasını parlamentoya saygısızlıktır. 1 Ekim’de geldi, meclisi açtı. Açtı da ne oldu? Kimsenin konuşmadığı ortamda konuştu. Biz konuşunca gelmiyor.
Bu sistem sizi siyaset yapmaktan alıkoydu. Yapamıyorsunuz, siyaset. Bakanları da atandı. Bizim soru önergelerimize cevap vermiyorlar. Meclis başkanını anlıyorum onu da aynı irade seçti.
AĞLAMAYIN ÇIKIŞI
(AKP sıralarının ‘Meclis başkanını biz seçtik’ demesi üzerine) Sizin nasıl seçildiğinizi de çok iyi biliyorum. Ağlamayın arkadaşlar, ağlamayın.
Siz yolsuzlukları sorgulamıyorsunuz. Ben eleştirirsem beni bir daha milletvekili listesine koymazlar. Böyle olmaz.
Parlamentoyu itibarsız hale getirdiniz MHP ile birlikte. Önce uygulamayı yapıyorlar. Sonra diyorlar ki bu uygulama için kanun lazım, Meclis’e kanun getiriyorlar. Borç limitinin üzerinde borçlandılar. Sonra borçlanmak için kanun teklifi getirdiler.
”DEVLETİN TEMELİ HUKUK İLKELERİ ÜZERİNE KURULUR”
KKM, 20 Aralık akşamı başladı. 20 Ocak’ta da kanun buraya geldi. Anayasaya’da vergi kanunla konulur, kanunla kaldırılır der. Bu ne demektir? Ben Meclis’e ne zaman istesem kanun getiririm benim askerlerim kabul eder, demektir.
Devlet harcamaları keyfi yapılmaz. Devlet dediğiniz kurum liyakatle yönetilir. Devlet, bir kişinin iradesi ile yönetilmez. Devletin temeli hukuk ilkeleri üzerine kurulur.
Harcıhah kanunu, sayın başkan 100 lira alacak. Milletvekilleri 92 lira alıyorsunuz. Saray’da çalışanlar kaç lira alıyorlar. Bilmiyorsunuz, ben de bilmiyorum.
İkili bir yapı oluştu ülkede. Artık iki Türkiye var. Biri saray ve şürekasının, beşli çetelerin yaşadığı Türkiye. O Türkiye’de her şey var. Masalar dolup taşıyor. Ejder meyveler var. Evlatların vakıfları var. Evlatlar birbirlerine çekirdek yollar gibi para gönderiyorlar. Bu Türkiye, diğer Türkiye’nin 481 milyarını hortumlamış durumda. Pudracılar var, baronlar var.
”DÜZENİN YARATTIĞI İKİ TÜRKİYE VAR”
Bu düzenin yarattığı ikinci Türkiye var. Bu Türkiye’de yaşam mücadelesi var, milyonlarca yoksul hatta aç insanlar var. Borçlarını ödeyemediği için intihar edenler var.
Ronaldo ve Messi Türkiye için oynayacaklar. Birinci Türkiye’nin ikinci Türkiye’yi sadakaya bağlama programını yırtıp atacaklar.
UYUŞTURUCU DOSYASINI AÇTI
Baronlara geliyorum, dostlarınız olan baronlara geliyorum. 7 kanun çıkardınız. Çıkardığınızı 7 kanunu 5 kez uzattınız. Uyuşturucu kaçakçılarının paralarını getirin Türkiye’ye ne yaparsanız yapın dediniz.
Halkıma sesleniyorum. Kara para konusunu anlatacağım. Çok açık konuşacağım. Din iman için oy veriyorum diyen vatandaşım da dinlesin. Dünyanın en aşağılık insanları uyuşturucu kaçakçılarıdır. Uyuşturucu insan onurunu yok eder. Uyuşturucu baronları öldürerek zenginleşirler. Dünya bunlarla mücadele etmek için ne yaptı?
Kazandıkları parayı sisteme sokmaları lazım. Bankaya yasal dayanağınız yoksa yatıramazsınız, başınız belaya girer. Bu baronların milyonlarca doları depolamaları lazım. Hadi depoyu buldun, ama bu para bir şey satın almana yaramıyorsa işine yaramaz. Sisteme sokmadığı sürece baron paranın faydasını görmez.
”KOCA TÜRK DEVLETİNİ MAFYALARA ÇAMAŞIRHANE YAPANLARIN ALLAH BELASINI VERSİN”
Saray ve şurekası ülkeyi batırınca, para peşinde koştu. Düzgün kimse yatırım yapmayınca kap karanlık bir şeye izin verdiler. Yeni bir yasa çıkardılar. Paranın nereden geldiğini kimse sormayacak. Parayı getir nasıl getirirsen getir.
Koca Türk devletini mafya bozuntularına çamaşırhane yapanların Allah bin belasını versin. Çünkü bir kere mahsus yapmadılar. 2016’dan beri soru sormayacağım yeter ki getir. MASAK devreye girdi, MASAK’ı devre dışı bıraktılar. Türkiye’yi gri listeye aldılar.
Bu ülkeye sadece para mı girdi? Hayır. Uyuşturucu parası sahibini de getirdi. Siz uyuşturucunun yolunu biliyor musunuz? Afganistan’dan geçen İran’dan giren uyuşturucuyu biliyor musunuz? Bilemezsiniz, çünkü sizin göreviniz el kaldırıp indirmek. Şu soruyu sorun: 10 yaşındaki çocuk uyuşturucuya nasıl alıştırılır?
Mafya lideri geliyor yurt dışından hesaplaşıyorlar. Baronlar burada at koştururken; araya fotoroman malzemesi giriyor. Emniyet güçleri paralize edildi. Emniyet güçlerine baskı yapılıyor. Mert emniyetçilerimiz bu fotoromancıdan bıkmış vaziyette.
SOYLU’YA ZOR SORULAR
Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu dediği operasyonda nasıl oldu da herkes serbest kaldı? İddianameden çıkarılan sanıkların Soylu’nun oğlu ile ne bağlantısı var?
Tonlarca uyuşturucu geliyor ya. Sınırları yol geçen hanına çevirdiniz. Geliyor uyuşturucu, Türkiye’de satılıyor. Kimi yakalıyorsunuz? Torbacıyı. Sorun torbacı da değil, onları kullananlar da.
Ben uyuşturucudan şikayet ediyorum, siz baronları savunuyorsunuz. Siz nasıl yapıyorsunuz bunları? Siz hiç fakir mahallelere gidip anneleri dinlediniz mi ya? Dinleyemezsiniz.
(Laf atan AKP’liye) Daha nereden milletvekili olduğunu bilmiyor. Saray’dan talimat gelecek, oranın milletvekili olacak.
”SARAY SİZE KUMPAS KURDU”
AKP ve MHP’li vekillerin iradesi ile bir kanun çıktı buradan, yolsuzlukları meşrulaştıran bir kanun. Sizin haberiniz bile yok. Çünkü siz sadece el kaldırıp indiriyorsunuz. İradesini kiralayan kişi parlamentoda milletvekilliği yapamaz. Kanunun adı Olağanüstü Hal Kapsamı’nda Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında KHK’nin Değiştirilerek Kabul Edilmesi Hakkında Kanun. Buradan geçti bu. Şimdi soruyorum: Aldığınız aylık helal mi arkadaşlar? Şimdi Anayasa Mahkemesi’ne sesleniyorum. Bu ayıbı kaldırın. Gazi Meclis diyorsunuz, hangi Meclis’te yolsuzlukları meşrulaştıran kanun çıktı? Bu Saray öyle bir kumpas kurdu ki size.
Ne bütçesi ya? Malı götürenlerin bütçesi. 21. yüzyılın Türkiyesi’nde kaç çocuğun yatağa aç girdiğini biliyorlar mı ya?
Alt gelir gruplarından bir avuç insana büyük kaynak transferi var. Bu kaynak transferi o kadar büyük bir rakam ki? Chelsea’ye gidip görün, malikaneleri görün. Paraları görün. Allah izin verirse bütün paraları bu ülkeye getireceğim.
Sloganlarla geldi. Sloganları krizden yorulmuş halkımızın en çok istediklerine hitap ediyordu. Sonuç oldu, en önce kendi yol arkadaşlarını eledi. Yolsuzlukları araştırma komisyonu başkanını bir daha milletvekili yapmadı. En iyi üniversiteleri yok etti.
”RÜŞVET ALANDAN BÜYÜKELÇİ Mİ ATANIR?”
Rüşvet alandan büyükelçi mi atanır? Bir tek trol ordusu kaldı elinde. Hiç gücünüze gitmesin. Bu kutlu çatıyı çürüttünüz. Bakanınız bir milletvekilinizin mafyadan 10 bin dolar aldığını söyledi. Sesiniz çıkmadı. Hakikaten hayret ediyorum. Hepiniz zan altında kalıyorsunuz. Siz milletvekilisiniz, suç ortağı değilsiniz. Susarak onaylıyor, suç ortağı oluyorsunuz.
Devlet de çürüdü. Rüşvet alan kişiden büyükelçi olur mu? Gidersiniz para ödersiniz devletin bilgilerini satın alırsınız. Rüşvet alan adam karaktersiz bir adamdır. Satar.
Sürekli bakan, bürokrat kovuyor. Korkudan kimse kovuldum diyemiyorum, af diliyorlar.
”TİRANLAR, ZORBALAR HEP GİDERLER”
Halktan kopuşu öyle sert oldu ki. Halkı anlamak için enerjiden yoksun. Ne yapacak? Savaş ve din kisvesine daha çok bürünüyor. Bakmayın vatan millet nidalarına. Saray ahalisinden ideolojik hiç bir şey yok. Vatansever olsa dün küfrettiklerinin bugün elini öpmeye gitmezdi. Tiranlar hep böyle davranırlar. Krizleri reddederler. O da Türkiye’den koptu. Açlığı reddediyor, işsizliği reddediyor, getirdiği göçmenlerin bir sorun olduğunu reddediyor. Onun reddetmeyeceği bir gerçeği söyleyeyim: Tiranlar, zorbalar hep giderler. O da altı ay içinde gidecek.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***