CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saraçhane mitingini sosyal medyadan duyduğunu söylemiş, İmamoğlu’nun adaylığına destek vereceklerini söyleyen Akşener’e “Bir parti başka bir partinin iç işlerine karışmamalı” diye yanıt vermişti.
İmamoğlu, yaşananların ardından Habertürk yazarı Fatih Altaylı’ya konuştu.
‘Kılıçdaroğlu’nun bu mitingden haberi olup olmadığına’ ilişkin soruyu da yanıtlayan İmamoğlu, “Kendisini o an arayıp böyle bir miting düzenleyeceğimizi söylemedik ama mahkeme kararının açıklanacağı gün Saraçhane’de toplanacağımız çok önceden belliydi” dedi.
“Nereden belliydi” sorusuna İmamoğlu, şu yanıtları verdi:
”Bu dava sürecinde, son yedi aydır partinin bu konuyla ilgili görevlendirdiği parti yöneticisi arkadaşlarla beraber çalışıyoruz. Her detayı aylardır ele alıyoruz. Tüm seçenekleri değerlendirdik.
‘Üç seçenek vardı’
Üç seçenek vardı. Beraat. Ki hukuki olan buydu. Ceza ama beni siyasi haklardan mahrum etmeyecek bir ceza ya da beni siyaset dışına atmaya yönelik bir ceza. Açıkçası biz iktidarın tavrından ve son hakim değişikliğinden anlamıştık ki, niyet kötü ve siyasi sonuçları olan bir ceza gelecek. Beni oyun dışına çıkarmak, İstanbullunun iradesini elinden almak isteyecekler.
Bu seçeneği değerlendirirken de, eğer böyle bir ihtimal ortaya çıkarsa Saraçhane’de toplanmayı, millete böyle bir adres göstermeyi, tepkimizi Saraçhane Meydanı’nda ortaya koymayı çok önceden konuşmuştuk. Bu yüzden de karar günü, özellikle de hukukçularımız mahkeme heyetinin uzun bir görüşme için çekilmesinden sonra bu ihtimali güçlü görmeye başladılar ve bunu da bana söylediler.
Ben de bunun üzerine daha önceden konuşulup üzerinde mutabık kaldığımız Saraçhane’de toplanma fikrini sosyal medya üzerinden duyurdum. Zaten CHP’liler de bir yerde tepkilerini göstermek istiyorlardı. Mahkeme önüne mi gidelim, nereye gidelim diye soruyorlardı. Onlara bir adres göstermek lazımdı ve ben de daha önceden üzerinde mutabık kalınmış bir adresi gösterdim.
Karar önceden alınmıştı
Doğru, sayın genel başkanı arayıp yeniden bilgilendirmedik. Çünkü bir mahkumiyet kararı çıkması halinde burada toplanma kararı çok önceden zaten alınmıştı.”
İmamoğlu, Akşener’le sarılmasının hikayesini ise şu sözlerle anlattı:
“Mahkeme kararını bekliyorduk odada. Meral Hanım, eşim, ben, birkaç arkadaşımız daha. Bir ara eşim duygusallaştı. Gözleri doldu. Ben de ‘Yapma. Bunların hepsine hazırlıklı olarak bu işteyiz’ dedim. O da ben görmeyeyim diye arkama geçti duvara yaslandı. Tabii Meral hanım görüyor. O sırada karar geldi ve bana yazılı olarak ilettiler. Okudum. Duygusal bir ortam oldu. Meral Hanım bizi teselli eder gibi, gelip sarıldı. Siyaseten bir büyüğümüz, bir ablamız, tecrübeli bir lider olarak bizi kucakladı. Ben de azami saygı ile onun bu sıcak davranışına, özellikle eşime vermek istediği ‘Yalnız değilsiniz’ mesajına karşılık verdim. Bundan bile anlam çıkardılar. Gülüyormuşum. Tebessüm ediyordum doğru. Ne yapacaktım. Bize karşı verilen bu karardan ötürü oturup ağlamamamı bekliyorlardı.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***