İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor
  • Ana Sayfa
  • Haberler
    • All
    • Bilim ve Teknolji
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Kültür - Sanat
    • Politika
    • Spor
    • Yaşam
    Özel tertibat yaptırma şartı Anayasa’ya aykırı

    Özel tertibat yaptırma şartı Anayasa’ya aykırı

    Suudi Acwa Power Türkiye'ye güneş enerjisi yatırımı yapacak

    Suudi Acwa Power Türkiye’ye güneş enerjisi yatırımı yapacak

    Merkez Bankası yılın ilk faiz kararını açıklayacak: Piyasalar indirim bekliyor

    Öncü veriler dezenflasyon sürecinin devamına işaret ediyor

    Beşiktaş'ın Acı Günü: Serdar Topraktepe'nin Ağabeyi Hayatını Kaybetti

    Beşiktaş’ın Acı Günü: Serdar Topraktepe’nin Ağabeyi Hayatını Kaybetti

    Makul cevap gelmezse grev kararı alacağız

    Makul cevap gelmezse grev kararı alacağız

    Erdoğan, Katar Emiri ile görüştü

    Erdoğan, Katar Emiri ile görüştü

    Trending Tags

  • İnsan Hakları
    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    ‘Mansur Yavaş her şart altında aday’

    Adliye binalarımız güzel ama adalet var mı?

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt'taki Mitinge Neden Katılmadı?

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt’taki Mitinge Neden Katılmadı?

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Trending Tags

  • 15 Temmuz
    İşte 15 Temmuz’un gerçek yüzü: Darbe mi meşru savunma mı?

    İşte 15 Temmuz’un gerçek yüzü: Darbe mi meşru savunma mı?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    25 ülkeye ihracat yapan şirket konkordato ilan etti

    15 Temmuz öncesi Genelkurmay’da MİT ajanı: Fişleme ödülü olarak Tuğgeneralliğe yükseltildi

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

  • Kürt Meselesi
    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    Tabip odaları: Kayyımlar  Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Tabip odaları: Kayyımlar Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    DEM Parti'den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    DEM Parti’den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    Trending Tags

  • Görüş & Analiz
    Adalet buluşması: Hukuka, vicdana ve ahlaka çağrı

    Adalet buluşması: Hukuka, vicdana ve ahlaka çağrı

    Bir efsanenin hüzünlü sonu; Lyon küme düşürüldü!

    Bir efsanenin hüzünlü sonu; Lyon küme düşürüldü!

    Bir ateistin Ramazan orucunun ardından

    Bir ateistin Ramazan orucunun ardından

    İmkansızların adamı Cazorla, Real Oviedo’nun 24 yıllık hasretini bitirdi

    İmkansızların adamı Cazorla, Real Oviedo’nun 24 yıllık hasretini bitirdi

    Trump Batı-Sonrası Bir Dünya Hazırlıyor!

    Trump Batı-Sonrası Bir Dünya Hazırlıyor!

    Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

    Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

  • Gizlilik politikası
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Haberler
    • All
    • Bilim ve Teknolji
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Kültür - Sanat
    • Politika
    • Spor
    • Yaşam
    Özel tertibat yaptırma şartı Anayasa’ya aykırı

    Özel tertibat yaptırma şartı Anayasa’ya aykırı

    Suudi Acwa Power Türkiye'ye güneş enerjisi yatırımı yapacak

    Suudi Acwa Power Türkiye’ye güneş enerjisi yatırımı yapacak

    Merkez Bankası yılın ilk faiz kararını açıklayacak: Piyasalar indirim bekliyor

    Öncü veriler dezenflasyon sürecinin devamına işaret ediyor

    Beşiktaş'ın Acı Günü: Serdar Topraktepe'nin Ağabeyi Hayatını Kaybetti

    Beşiktaş’ın Acı Günü: Serdar Topraktepe’nin Ağabeyi Hayatını Kaybetti

    Makul cevap gelmezse grev kararı alacağız

    Makul cevap gelmezse grev kararı alacağız

    Erdoğan, Katar Emiri ile görüştü

    Erdoğan, Katar Emiri ile görüştü

    Trending Tags

  • İnsan Hakları
    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    ‘Mansur Yavaş her şart altında aday’

    Adliye binalarımız güzel ama adalet var mı?

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt'taki Mitinge Neden Katılmadı?

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt’taki Mitinge Neden Katılmadı?

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Trending Tags

  • 15 Temmuz
    İşte 15 Temmuz’un gerçek yüzü: Darbe mi meşru savunma mı?

    İşte 15 Temmuz’un gerçek yüzü: Darbe mi meşru savunma mı?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    25 ülkeye ihracat yapan şirket konkordato ilan etti

    15 Temmuz öncesi Genelkurmay’da MİT ajanı: Fişleme ödülü olarak Tuğgeneralliğe yükseltildi

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

  • Kürt Meselesi
    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    Tabip odaları: Kayyımlar  Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Tabip odaları: Kayyımlar Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    DEM Parti'den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    DEM Parti’den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    Trending Tags

  • Görüş & Analiz
    Adalet buluşması: Hukuka, vicdana ve ahlaka çağrı

    Adalet buluşması: Hukuka, vicdana ve ahlaka çağrı

    Bir efsanenin hüzünlü sonu; Lyon küme düşürüldü!

    Bir efsanenin hüzünlü sonu; Lyon küme düşürüldü!

    Bir ateistin Ramazan orucunun ardından

    Bir ateistin Ramazan orucunun ardından

    İmkansızların adamı Cazorla, Real Oviedo’nun 24 yıllık hasretini bitirdi

    İmkansızların adamı Cazorla, Real Oviedo’nun 24 yıllık hasretini bitirdi

    Trump Batı-Sonrası Bir Dünya Hazırlıyor!

    Trump Batı-Sonrası Bir Dünya Hazırlıyor!

    Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

    Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

  • Gizlilik politikası
No Result
View All Result
İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor
No Result
View All Result
Home Güncel

Bir nefret öznesi olarak kaptanlar

SG by SG
21 Aralık 2022
in Güncel
0
Bir nefret öznesi olarak kaptanlar
PaylaşPaylaş


Yaşadığınız topraklardan, köklerinize ait olan her şeyden birdenbire kopmak ve adına ironik şekilde “umut” denen yolculuğa çıkmak aynı zamanda bilinmezliklere hapsolmaktır.

Benim için bu bilinmezliklerinden biri Ekim ayında Rodos’ta havalimanından gözaltına alınmam ile başladı. Yıllarca tatil için gittiğim Rodos’un kapısını İnterpol’den gönderilen bir kırmızı bülten tutuyordu bu kez. Bülten Türkiye tarafından adrese teslim olarak Yunan makamlarına gönderilmiş, Yunan makamları gereğini yapmıştı.

Türkiye’de cezaevinden sağ çıkmamın ardından 20 yıl sonra bu kez Yunan adalarının demir kapıları, asık suratları, kader mahkumları, telefon kartları, kantinleriyle ile işte bu kırmızı bülten vesilesiyle tanışmış oldum.

Altı bölüm halinde yazı dizisinde sizlere Yunanistan’da Kos, Rodos nezarethanesi ve Kos cezaevinde geçirdiğim günleri veya kendimi değil, orada gördüklerimi anlatacağım. Yunanistan’da bir nefret öznesi haline gelen, Türkiye’den mültecileri teknelerle taşıyan ve yakalandıklarında dayaktan geçirilen kaptanların hikayesini anlatacağım. Gökhan’ı, Ali’yi, Oğuz’u, Musa’yı ve diğerlerini… Ancak ilk okurlarım olan dostlarımın uyarısıyla en azından neden orada olduğumu anlatan bu girişi yapmayı okurlara borçlu olduğumu fark ettim.

19 yaşında girdiğim, 7 yıl kaldığım Türkiye cezaevlerinden sonra bir kere daha Türkiye’nin talebiyle özgürlüğümden mahrum bırakılmanın bende yarattığı duyguları, tetiklediği düşünceleri sanırım ifade etmem mümkün değil.

Ama şu kadarını söyleyebilirim ki sidik ve bok kokusuyla meşhur hale gelmiş hem Kos nezarethanesi, hem de Kos’ta güya karantina önlemleri nedeniyle tutulduğum o tabut kadar hücre geride bıraktığımı düşündüğüm yaraları birer birer tekrar açtı. Belki oradan anlatacağım tek bir sahne ne demek istediğimi anlatabilir ve sonra da kaptanların hikayesine başlayabiliriz.

Kos nezarethanesinde ilk kez bir tuvaletin sidikten nasıl yosun tuttuğuna şahit oldum. Bu kısmı uzun uzun anlatmayacağım ama benim için bir zamanlar kaldığım Gayrettepe birinci şubede hissettiğim o kusma duygusunu, ilk kez bir başka nezarethanede hissettiğimi yazmadan da edemeyeceğim. Eksik olan tek şey kan kokusu ve işkence çığlıklarıydı. Ve ben Kos nezarethanesinde uzun zaman sonra ilk kez kafamın içinde yeniden işkence çığlıkları duymaya başlamıştım. Çığlıkları kafamdan uzaklaştırmayı başardım bir süre ama genzime doğru akan kan kokusunu hissetmekten kurtulamadım uzun zaman. İnsanın kendi travmalarının bir pusuda beklediğini anlaması çok ürkütücü.

Beni 2001 yılında cezaevinden tahliye olduktan sonra Londra’ya getiren, dilini ve kültürünü bilmediğim bir büyük adada göçmen haline getiren şey şimdi kilometrelerce uzak bir başka adada hayatımı sil baştan inşa ettiğim son 20 yılın hesabını sordu adeta.

Ama bu hesapta o zulmün bilmediği bir şey daha vardı. Büyümüştüm. Üstelik elimde kalemle, hikayelerimle büyümüştüm. İşte bu yüzden şimdilik benim Kos ve Rodos’taki varlığımın sebebini geçelim ve asıl kahramanlarımıza gelelim. Kaptanlar.

Toprakları çatışmalara, katliamlara açılmış, “Özgürlük, Demokrasi” ve “Diktatörlerden Kurtuluş” vaadiyle gelen bombalardan, canını kurtarmak için komşu sınırlara yığılmış ve bir gecede mülteci olmak zorunda kalmış yüzbinler, milyonlar var. Sayılarla konuşacak olursak tam 27 milyon insan göçmen, yaklaşık 5 milyon insan ise iltica için farklı ülkelere başvurmuş durumda. Etti mi size 32 milyon insan.

Bütün hayatları alt üst olan binlerce insan, kayıtlara “göçmen”, “mülteci” olarak geçti ve “demokrasi” vadeden Batı, kendisindeki özgürlükleri ve demokrasiyi onlarla paylaşmaya hiç gönüllü olmadı maalesef. -Mış gibi yapılan politikaların çarkı arasında sıkışıp kaldı yüz binler. Göçmenlere gönüllü olmayanların ülkelerine zorla “gönüllü” olmak demekti mültecilik ve bu “yasadışıydı”.

“Yasadışı” olmanın yarattığı rant elbette boşluğu hızla dolduracaktı ve doldurdu da.

İnsan kaçakçılarının kurduğu devasa geniş ağ, resmi, yarı resmi ve gayri resmi tüm ilişkileri toplayarak, Avrupa’ya açılan her kapının köşe başına yerleşmekte hiç zorlanmayacaktı. Rantın sınırlarında göçmen bedenleri, umutları dağ gibi yığılacak, tel örgülere takılacak, denizlerin, nehirlerin dibine çökecekti.

KAPTANLAR VE GÖÇMENLER ARASINDAKİ ORTAK NOKTA

Ege’nin, Akdeniz’in, Meriç Nehri’nin sularına gömülen göçmenlerden geriye sadece hayaletleri kaldı. Batan, batırılan ve batacağını bile bile denizin, karanlık sularına sürüklenenlerden hayatta kalabilenler “umut” yolculuklarının bir başka sayfasında bugün. Avrupa’nın sınır kapılarında kurulan kamplarda, üst üste istiflenmiş olarak gelecekleri ile ilgili kararları bekliyorlar özetle.

Kaptanlar ne mülteciler kadar masum ne insan kaçakçılığını organize eden suç şebekeleri kadar suçlu. İkisinin arasında bir yerde, Türkiye’deki yoksulluk çarklarının kurulduğu yerden sıyrılmaya çalışan genç ve kolayca harcanabilen, kullanıp atılabilen araçlar.

“Kaptanlar” ile göçmenlerin birçok ortak noktaları olduğunu görmek aslında şaşırttı beni. Onları sadece “kaçakçı” olarak görmemizin bu yanıyla toptancı bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.

3 ile 7 bin Euro arasında aldıkları ücret karşılığında, teknelerle göçmenleri karşıya geçirmeye çalışan bu insanların hepsinin, Türkiye’nin en yoksul kesimlerinden olduğu gerçeği duruyor karşımızda. Rantın en son halkasında bulunan “kaptanlar”ın çoğunluğu balıkçı ailelerinden oluşuyor. Balıkçı olmayanlar ise kimi kimsesi olmayan, hayata tutunamamış ve insan kaçakçıları için çok kolay harcanabilir olan kimseler. Hayatlarında hiç tekne kullanmamış olan bu insanlara verilen birkaç sürüş dersinden sonra, bir tekneyle göçmenleri karşıya geçirmeleri isteniyor. Bozuk, çürük, motoru arızalı ikinci el teknelere, botlara doldurulan göçmenler, bu “kaptanlar” aracılığıyla “ya bismillah” denilerek, karşı kıyının görünen ışıklarına doğru yola çıkarılıyor.

Ucuz ve harcanabilir olarak görülen göçmenler ve kaptanlar, böylece aynı teknede buluşuyorlar. Aynı can derdine düşüyor, aynı korkuyu yaşıyor, aynı kaderi denizin ortasında paylaşıyorlar. Kaptanlar göçmenleri karşı kıyıya bırakıp, dönebilirse vaat edilen parayı alabiliyor. Dönemezse, cezaevine giriyor, yargılanıyor ve hızla ceza alıyorlar. Elbette en zayıf halkanın kaderi aynı. Kimse yokluklarının peşine düşmüyor.

Göçmenler karşı kıyıya geçerse, kendisini tekneye bindiren insan kaçakçılarına bir resim atıyor ve kaçakçılar adam başı üzerine anlaşılan parayı, aynı ağın bir parçası olan döviz bürosu veya kuyumcudan alıyorlar. Bu tekinsiz yolculuğun ücreti 7 ile 10 bin Euro arasında.

c59bac4e-9830-473e-ae40-11be812cad69-002.jpg

Döviz bürosu veya kuyumcu komisyonunu alıp, geri kalanı ortak çalıştıkları kaçakçılara devrediyor. Tekne batar ve göçmenler ölür veya akıbetleri belli olmazsa, göçmenlerin döviz ve kuyumculara bıraktıkları paralar şebeke arasında pay ediliyor. Bu acımasız sistemin içinde “kasa” hep kazanan oluyor.

Hem Türk, hem de Yunan Sahil Güvenliğinde görevli bulunan bazı kişilerin de kaçakçılık şebekesinin içinde olduğunu anlatıyor “kaptanlar”. Kaçakçı şebekesine saat ve yer bilgisi gönderildiğini, onların da bu bilgileri kendilerine verdiğini ve böylece rahatça geçiş yaptıklarını söylüyorlar. Ancak elbette Avrupa Birliği’nin milyonlarca Euro yatırdığı sınır güvenliği söz konusu olunca birileri de yakalatılmak zorunda.

“Cezaevine girince anladık ki bu ilişki açığa çıkmasın diye, arada sırada bizi yem olarak teslim ediyorlar,” diyerek ifade ediyor “kaptanlar” dan biri durumu.

Bu yazı dizisi, yakalanan kaptanların başlarına gelenlere yoğunlaşıyor. Çünkü onların hikâyesi, kendilerinin nefret öznesi haline getirilerek, sorunun politik yanının nasıl gizlendiğini anlatıyor. Avrupa ve Türkiye politikalarının ortak kurbanları olan göçmenler ve “Kaptanlar” aynı nefretin özneleri ve savunmasızları olarak karşımızda öylece duruyorlar.

Yakalandıkları andan itibaren maruz kaldıkları her şeyi, onların anlatımlarına sadık kalarak, gözlemlerimle birlikte aktarmaya çalıştım ve umarım bu alanda çalışan, çalışmak isteyen tüm kurumlar için yardımcı bir rehber olur.

82c5d415-c715-4836-8992-afee5e539714.jpg

BİR KAPTANIN İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLDÜĞÜ HABERİ CEZAEVİNDE GÜN BOYU KONUŞULDU

Kos Cezaevi’nin en erken uyanan simalarından biri olarak, koğuş kapıları açılır açılmaz, kendimi havalandırmaya atıyorum. Havalandırmaya inen kumrular, serçeler ve toplu olarak uçan kargaları seyrediyor, kantinden 60 sente aldığım kahvemi yudumluyorum. Bir süre sonra uykulu, mahmur başka gözler beliriyor havalandırmada. “Kalimera”, “Günaydın” “Selam ün Aleyküm”, “Sabahul Hayr” diyen koğuş sakinleri, bir güne daha başlıyor.

Türkiyeli genç mahkûmlar, defalarca tamir edilmiş plastik sandalyelerini alıp yanıma oturarak, etrafımda bir çember oluşturuyorlar. Plastik sandalyeler para ile satıldığı için, kırık sandalyeleri tamir edip, kullanmakta ustalaşmışlar.

“Haberleri seyrettin mi?” diye soruyor Berati. Ben, sanırım yine Türkiye ve Yunanistan arasında Ege Denizi’nde yaşanan gerilim bugün de gündemimiz olacak diye düşünürken, “abi bir çocuğu işkenceyle öldürüp, bota koyup tekrar Türkiye’ye göndermişler,” diyor. Çemberden küfürler yükseliyor havalandırmaya. İnanmakla, inanmamak arasında bir mesafede duruyorum bahsettikleri habere. Bir yanım “olmaz” diyor, diğer yanım “neden olmasın” diye soruyor. İki ülke arasındaki siyasi gerilimde dezenformasyonun bir araç haline getirilmesinin çok mümkün olduğunu düşünüyorum. “İşkenceyle öldürülen kaptan” haberinin onlarda yarattığı öfkenin nedenini, kendi başlarına gelenlerle kurdukları bağla ilgili olduğunu anlamam çok zaman almıyor.

“KAPTANLARLA” İLGİLİ HİÇBİR HABERİ KAÇIRMIYORLAR

Yunan televizyonlarında yakalanan kaptanların haberlerine ilk kulak kabartanlar onlar. Yunancaları yok ama görüntülerden hemen ne olduğu konusunda bir fikre sahip oluyorlar. Yakalananlar cezaevine gelmeden kim oldukları konusunda o kadar hızlı bilgi sahibi oluyorlar ki, insanın buna şaşırmaması mümkün değil. “Birkaç güne burada olurlar,” diyor Gökhan.

Gökhan cezaevinin müdavimi gibi olmuş. Bu ikinci gelişi. Bir mesele konuşulurken, kısa ve net cümleler kuruyor. Omuzlarının üstündeki kafasını taşıyamıyormuş gibi hep aşağıya doğru sarkık duruyor başı.

“Gözü kara” cümlelerinin arkasında, dikiş tutturamadığı hayatına dair büyük bir öfke olduğunu anlamak hiç zor olmuyor.

İlk yakalandığında kısa bir süre yatıp, imzaya tabi tutularak bırakılmış. Bırakılmış ama ne Yunanistan’da çalışma izni ne cebinde beş kuruş olduğu için cezaevinin kapısından salındığı andan itibaren sokaklarda yatıp kalkmış. Kaçak çalışmak için adanın içinde günlerce dolaşmış ama kimse kaçak çalıştırmak istemediğinden ortada kalıvermiş.

Ada’nın Türk sakinleri ara ara küçük yardımlarda bulunmuşlar. O yardımlar da ancak karnına biraz yemek girmesini sağlıyormuş. Kimse bir kaptana kaçak bile olsa iş vermek istemiyormuş. “Canımızı okurlar” korkusu, geçerli bir yasa haline gelmiş.

Adanın içindeki sefil hayatı Gökhan’ın canına tak edince, bir deniz yatağı almış, karşı kıyıya yani Bodrum’a geçebilmek için. Kayalıkların arasına saklamış ve gözüne kestirdiği bir gün, deniz yatağının üzerine yüz üstü uzanıp, kollarını bir kürek gibi kullanarak karşıya doğru sürmüş deniz yatağını.

“Bir Türk balıkçı teknesi beni fark etmeseydi, balıklara yem olacaktım ama görüp tekneye aldılar. Kollarımı bir hafta boyunca kullanamadım. Felç kalmış gibiydim abi,” diye anlatmıştı hikâyesini bana. Şimdi aynı Gökhan, “Yapmışlardır abi, öldürüp tekneye koyup geri göndermişlerdir,” diyerek, haberin kesinlikle doğru olduğunu tasdik eden bir görgü tanığı gibi konuşuyor kaşlarını çatarak. Çok ikna olmadığımı düşünüyor olmalı ki biraz da bozuluyor Gökhan.

“Abi bize neler yaptıklarını bilseydin, böyle söylemezdin”

Onlara her duyduklarına inanmamalarını, belki arkasında bir başka hikâye olabileceğini anlatmaya çalışıyorum ama benim bu sözlerime bir uzaylının ağzından çıkıyormuş gibi bakıyorlar bana. “Abi bize neler yaptıklarını bilseydin, böyle söylemezdin,” diyen sitemleri bir uğultuya dönüşüyor ve o gün başlarına gelenleri sanki ilk kez biri onları dinliyormuşçasına anlatmaya başlıyorlar ve anlıyorum ki evet ilk defa birisi onlara kulak kabartıyor.

Kulak kabartmakla kalmak istemiyorum ve hepsiyle tek tek konuşup, başlarına gelenleri dinlemeye karar veriyorum. “Anlatır mısınız?” diye soruyorum. “Yeter ki bizi yaz abi, belki devlet yetkilileri okur, biraz ilgilenirler,” cevabını alıyorum. Cezaevi idaresinin içeride kulakları (muhbirleri) olduğu ve başlarına gelenleri anlattıkları için “takmasınlar bize abi” diyen kaygılarını da gözeterek, sohbet ediyormuş gibi her gün birisiyle zaman geçirip, not almaya başlıyorum.

Bir “Kaptan”ın işkenceyle öldürülüp, göçmenleri Kos adasına getirdiği aynı tekneyle Türkiye karasularına bırakıldığına dair haber, Kos Cezaevi’nde bulunan mahkumlar arasında tüm gün boyunca konuşuluyor. Bu haberin, TİP Milletvekili Ahmet Şık tarafından, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na, bir soru önergesiyle sorulduğunu ise dışarı çıktığımda öğreniyorum.

YARIN: TAHTA KURULARI VE KARGALAR MECLİSİ

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Previous Post

72 milyon lira borçlanan ünlü tekstil markası konkordato talep etti

Next Post

Mansur Yavaş: Ocak ayından itibaren çocuklara aylık 330 TL kantin desteği

SG

SG

Next Post
Mansur Yavaş: Ocak ayından itibaren çocuklara aylık 330 TL kantin desteği

Mansur Yavaş: Ocak ayından itibaren çocuklara aylık 330 TL kantin desteği

  • Trending
  • Comments
  • Latest
Financial Times'dan Sedat Peker yorumu: Türkiye'yi şaşkına çevirdi

Financial Times’dan Sedat Peker yorumu: Türkiye’yi şaşkına çevirdi

30 Mayıs 2021
Sedat Peker, Rubicon’u geçti mi?

Sedat Peker, Rubicon’u geçti mi?

9 Haziran 2021
15 Temmuz’un gizemli ismi MİT görevlisi Sadık Üstün ve faaliyetleri

15 Temmuz’un gizemli ismi MİT görevlisi Sadık Üstün ve faaliyetleri

9 Ekim 2021
11 yılda 43 yabancı şirket Türkiye’yi terk etti

11 yılda 43 yabancı şirket Türkiye’yi terk etti

6 Temmuz 2021
HDP eski İl Eşbaşkanı Leygara’ya ceza

HDP eski İl Eşbaşkanı Leygara’ya ceza

0
Sirte neden herkesin kırmızı çizgisi?

Sirte neden herkesin kırmızı çizgisi?

0
Ekonomik kriz erken seçimi zorluyor

Ekonomik kriz erken seçimi zorluyor

0
Tutuklu Altı Gazetecinin Yargılanmasına Başlandı

Tutuklu Altı Gazetecinin Yargılanmasına Başlandı

0
HDP eski İl Eşbaşkanı Leygara’ya ceza

HDP eski İl Eşbaşkanı Leygara’ya ceza

27 Haziran 2025
Sınav güvenliğini tehlikeye atan bir durum söz konusu değil

Sınav güvenliğini tehlikeye atan bir durum söz konusu değil

27 Haziran 2025
Özel tertibat yaptırma şartı Anayasa’ya aykırı

Özel tertibat yaptırma şartı Anayasa’ya aykırı

27 Haziran 2025
Hak örgütlerinden iktidara: BM’nin ömür boyu cezada makul sürede tahliye raporuna uy

Hak örgütlerinden iktidara: BM’nin ömür boyu cezada makul sürede tahliye raporuna uy

27 Haziran 2025

Son Haberler

HDP eski İl Eşbaşkanı Leygara’ya ceza

HDP eski İl Eşbaşkanı Leygara’ya ceza

27 Haziran 2025
3
Sınav güvenliğini tehlikeye atan bir durum söz konusu değil

Sınav güvenliğini tehlikeye atan bir durum söz konusu değil

27 Haziran 2025
3
Özel tertibat yaptırma şartı Anayasa’ya aykırı

Özel tertibat yaptırma şartı Anayasa’ya aykırı

27 Haziran 2025
3
Hak örgütlerinden iktidara: BM’nin ömür boyu cezada makul sürede tahliye raporuna uy

Hak örgütlerinden iktidara: BM’nin ömür boyu cezada makul sürede tahliye raporuna uy

27 Haziran 2025
4

Kur Bilgileri

Exchange Rate TRY: Cum, 27 Haz.

Takip Edin

Kategoriler

  • 15 Temmuz
  • Bilim ve Teknolji
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Genel
  • Görüş & Analiz
  • Güncel
  • İnsan Hakları
  • Kültür – Sanat
  • Kürt Meselesi
  • Politika
  • Sağlık
  • Spor
  • Yaşam
Görüş & Analiz Gönder

Son Dakika

HDP eski İl Eşbaşkanı Leygara’ya ceza

HDP eski İl Eşbaşkanı Leygara’ya ceza

27 Haziran 2025
Sınav güvenliğini tehlikeye atan bir durum söz konusu değil

Sınav güvenliğini tehlikeye atan bir durum söz konusu değil

27 Haziran 2025
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • İnsan Hakları
  • 15 Temmuz
  • Kürt Meselesi
  • Görüş & Analiz
  • Gizlilik politikası

© 2020 Serbest Görüş

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • İnsan Hakları
  • 15 Temmuz
  • Kürt Meselesi
  • Görüş & Analiz
  • Gizlilik politikası

© 2020 Serbest Görüş