İLKER DOĞAN | HABER YORUM
İyi Parti lideri Meral Akşener, Ankara Arena’da düzenlenen ‘Kadın Yükselecek Türkiye Güçlenecek’ sloganıyla, ‘Büyük Kadın Buluşması’na katıldı dün. Salona girmeden önce dışarıda bekleyen kalabalığa otobüsün üzerinden seslendi. ‘Başbakan Meral’ sloganları üzerine, “Elbette İYİ Parti Genel Başkanı, Başbakan Meral olacak. Ona buna yalvararak değil, onun bunun karşısında eğilerek değil. Sizin isteğinizle olacak.” dedi.
Söz konusu ifadeler CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na mesaj olarak yorumlandı. İkili arasında bir süredir küçük çaplı bir kriz olduğu, artık herkesin bildiği bir sır! Ancak beni Meral Akşener’in bu açıklamalarından hemen sonra söyledikleri daha çok ilgilendiriyor.
Şöyle dedi Akşener, coşkulu kalabalığa: “Ben size bir şey söyleyeyim mi? İyi Parti’yi kuran irade olmamış olsaydı, -kapatın gözlerinizi hayal edin- bugün nasıl bir Türkiye ile karşı karşıya kalacaktık? Bir şey değişti, her şey değişti! Eziyetin karşısında dimdik durarak, zulme boyun eğmeyerek, iftiraları yerle bir ederek, haksızlıklara ‘şu’ hareketi yaparak bir şeyi değiştirdiniz, her şeyi değiştirdiniz!”
Haksız mı peki Meral Akşener?
İYİ PARTİ OLMASA 140 BİN KİŞİ KHK’LARLA İŞİNDEN OLURDU
Eğer İyi Parti kurulmasaydı muhtemelen hukuksuz KHK’larla 140 bin kişi kamudan ihraç edilir ve hiç kimse sahip çıkmazdı. Kuvvetle muhtemel, hakkında soruşturma bile açılmayan, takipsizlik ya da sözde yargılamalar sonrası beraat eden KHK’lılar bile işine iade edilmezdi. Konu KHK’lılar olduğunda hukukun ırzına geçilir ama kimseden ‘tek’ kelime tepki olmazdı!
İyi Parti’yi kuran irade olmasa hamile ya da yeni doğum yapmış lohusa kadınlar bile kanunun aksi emrine rağmen tutuklanabilirdi. ‘Yok canım, o kadar da değil. Lohusa kadın tutuklanır mı’ demeyin; olabilirdi… Hakkında yakalama kararı olan hamile kadınlar, evlerine çağırdıkları ebeler yardımıyla ‘çığlık’ atmadan doğum yapmak zorunda kalırdı…
Büyük ihtimalle Meriç nehri ve Ege denizi mazlumlara mezar olurdu. Annelerin, babaların ellerinden kayıp giden çocuklar Meriç’in soğuk sularında can verirdi. Feridunlar, Ahmetler daha çocuk yaşta ötelere kanat çırpardı.
İYİ PARTİ OLMASA, GÖKHAN AÇIKKOLLU İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLÜRDÜ
Ege’nin karşı kıyısında, Yunan adalarında Türkiye’ye bakan mezarlar olurdu irili ufaklı. Koyun koyuna yatan ikiz kardeşler olurdu… Kız Kulesi’ne son kez bakan KHK’lı savcı İbrahim Gündüz ve eşi ‘hicret’ yolunda birlikte can verirlerdi belki de. Ege onları da alırdı… Sonra geride kalan bizler, ‘Kim bilir nasıl can verdiler, suda son anlarında ne yaptılar, birbirlerine baktılar mı acaba son kez, ne söylediler, çırpındılar mı’ diye düşünür dururduk…
KHK’lı polis memuru Mustafa Kabakçıoğlu cezaevinde gördüğü işkenceyle can verebilirdi. Beyaz bir plastik sandalyede cansız bedeni bulunurdu bir sabah vakti. Öğretmen Gökhan Açıkkollu, emniyette gördüğü işkence sonrası şehit olabilirdi. ‘Hain’ bile ilan edilebilirlerdi! Belediye cenaze arabası vermez, imam namazını kıldırmazdı…
GAZETELER KAPATILIR, HOLDİNGLRE ÇÖKÜLÜRDÜ
İyi Parti ve zulme karşı hakkı savunan ‘cesur’ kadroları olmasaydı eğer muhalif bütün gazetelere el konulur, televizyonlar karartılır, cezaevleri gazetecilerle doldurulurdu. İnsanlar suçunun ne olduğunu bile bilmeden yıllarca esir alınabilirdi. Uyduruk gerekçelerle holdinglere çökülür, insanların babadan kalma evleri bile gasp edilir; yetmez bir de ‘diş kirası’ istenirdi.
İYİ PARTİ OLMASA 2 MİLYONA YAKIN İNSAN ‘TERÖRİST’ OLMAKLA SUÇLANIRDI
Milyonlarca insan hakkında ‘terör’ soruşturması açılabilir, on binlerce insan yasal bir bankaya para yatırdığı, yasal bir sendikaya üye olduğu ya da bir derneğe bağış yaptığı için tutuklanabilirdi. Yetmez; bütün bu gerekçelerle insanlara ‘terör’ gibi ağır bir suçtan ceza verebilirdi rejim…
Allah’tan İyi Parti kuruldu; kuruldu da 13-14 yaşında devlete emanet edilen askeri öğrenciler ‘darbeye teşebbüs’ten müebbet hapis cezasına çarptırılmadı! Eğer Meral Akşener olmasaydı, koca koca generaller 15 Temmuz yargılamalarında ‘beraat’ ederken, askeri öğrencilere, erlere ceza yağdırılırdı.
İYİ PARTİ OLMASA ÇIPLAK ARAMA İŞKENCESİ RUTİN HALE GELİRDİ
Allah muhafaza! Bir an için İyi Parti’nin hiç kurulmamış olduğunu düşünün; cezaevlerindeki mağdurların ailelerine yardım yapan insanlar bile ‘terörist’ diye gözaltına alınır hatta tutuklanırdı. İnsanların mağdur olan eski iş arkadaşlarına yardım etmesi bile ‘suç’ sayılır; on binlerce insan soykırıma uğrar, koğuş arkadaşının mağdur ailesine gönderdiğin 1 çuval patatesin hesabı sorulurdu…
Ağır hasta tutuklular asla salıverilmez, 80 yaşını aşmış, beli bükülmüş insanlar tahliye edilmez, cezaevlerine sapa sağlam giren insanlar tabutla teslim edilirdi. Eğer İyi Parti olmasaydı, karakol ve cezaevlerinde çıplak arama işkencesi rutin hale gelir, insanlar sokak ortasında nefretle coplanırlardı.
İşkence ve çıplak aramayı gündeme getiren milletvekilleri tutuklanırdı bu ülkede İyi Parti olmasaydı…
HDP’Lİ BELEDİYELER KAYYIM ELİYLE GASP EDİLİRDİ
İyi Parti olmasaydı, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz ve ‘f.tö’ kılıfıyla ‘tek adamlığını’ ilan eder, bütün yetkiyi kendisinde toplar; Meclis bypass edilir, yargı siyasetin köpeği haline gelirdi. HDP’li belediyeler kayyımlar eliyle gasp edilir, milletin iradesi yok sayılır, memleket 5’li çeteye peşkeş çekilirdi.
ZULÜM VE HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA YERİ GÖĞÜ İNLETİYORLAR!
Başta Meral Akşener ve İyi Partili vekillerin çıplak arama işkencesine karşı neler yaptığını görmediniz mi? Askeri öğrenciler için İyi Partililerin çırpınışlarına da mı şahit olmadınız? Hamile ve lohusa kadınların tutuklanması karşısında Meral Akşener’in nasıl kükrediğini unutmak mümkün mü? Gasp edilen holdingler sürekli gündemlerinde! Yeri göğü inletiyorlar haksızlıklar karşısında!
İyi Parti kurulduğu ve zulüm karşısında ‘dimdik’ durduğu, herkes için demokrasiyi, herkes için hukuku savunduğu için bunların hiç biri yaşanmadı (!) Türkiye’de…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***