YORUM | ALPER ENDER FIRAT
Meral Akşener’in Ekrem İmamoğlu’nun mahkumiyet kararını duyar duymaz, başkana sarılarak gösterdiği tepkiyi anlamlandırmak bir hayli zordu. Bu hareket ‘’Yaşasın, İmamoğlu artık ikinci Erdoğan’dır, ona açılan yol artık buna da açıldı mı diyordu, yoksa Başkan sen üzülme biz arkandayız, bu tür siyasi kararlara pabuç bırakmayız mı diyordu? Yoksa yaşasın Altılı Masa’nın içine çomak sokmak için bir gerekçemiz oldu mu, adaylık tartışması açarsak bir altı ay da böyle oyalarız mı demek istiyordu? Ne mesaj vermek istediğini tam anlaşılmadı ama bence o sarılma başkasının çöplüğünde yakışıksız bir hurralaşmaktan başka bir şey değildi.
Nezaket kurallarını bir tarafa bırakarak, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu bile beklemeden İmamoğlu’nun yanında fotoğraf veren Akşener’in kraldan daha çok kralcı olmasının anlamı nedir?
Muhalefetin amiral gemisi durumunda olan CHP’nin Genel Başkanına karşı fiili durum oluşturmaya çalışmak ve onun tercihini çöp etmek isteyen Akşener’in bu tavırlarını acemilikle tevil etmek mümkün müdür?
24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçim akşamı tası tarağı toplayıp ortadan kaybolan Akşener bugün de hiçbir şey yapmıyorsa muhalefet bloğunda tereddüt duygusu oluşturuyor, muhalefet adayının arkasına alacağı toplumsal rüzgarın önünü kesiyor.
İkircikli durumun siyasetin, hele de Türkiye’deki siyasetinin önündeki en büyük engel olduğunu bilmeyecek durumda mıdır?
İYİ Parti lideri Akşener şu anda fiilen muhalefetin oyun bozanı durumunda. İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmasını istiyor olmaktan daha başka bir şey yapıyor. Zihinlerde tereddütler, istifhamlar oluşturarak toplumsal muhalefetin hedefe kitlenmesini engelliyor. Son on yılda siyaset tarafından defalarca yüzüstü bırakılan bu toplumsal muhalefet bu sefer de ya şundadır ya bunda ninnisiyle uyutuluyor.
AKP’ye yapılacak en büyük hizmet bütün muhalefetin bir yerde toplanmasının önüne geçmekti. İYİ Parti işte bunu başarıyor. HDP’nin uzakta durmasını sağlayacak söylemleri, HDP’yi hedef alarak gözünü budaktan esirgemeden söylüyorlar. Seçimler yaklaştıkça şöyle bir cümle ederlerse hiç şaşırmayacağım. ‘’HDP Millet İttifakına oy verirse biz vermeyiz’’
Üstelik İYİ Partililer, Kılıçdaroğlu’nun aleviliği vurgusunu AKP’den bile daha sık yaparak seçmenin kafasında neden zorla istifham oluşturmaya çabalar? Görünen o ki muhalefet üretilmiş bir iç kargaşa yaşıyor.
Bu kargaşadan en çok faydalananın kim olduğunu söylemeye bile gerek yok. Recep T. Erdoğan bir ara elinden kaçırdığı gündemi belirleme iplerini, bu sayede yeniden ele aldı ve muhalefeti oturduğu yerden dizayn ediyor. Bunun da en büyük sebebi de tabii ki muhalefetteki dağınıklık ve mütereddit tavırlar.
Ama hepsinin ötesinde, asıl bu Altılı Masa’nın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Kurumsallaşmış, ismi konmuş, kendini bağlayan böyle bir oluşum hareket kabiliyetini çok zayıflatıyor.
Oysa muhalefetin başına geçecek ve bu toplumsal rüzgarı yakalayacak bir isim yeterdi. Erdoğan otokrasisinden rahatsız olan herkes ister istemez o ismin arkasında saf tutmak durumunda kalırdı. Günlerdir, aylardır istikşafi görüşmelerle, uzun uzun konuşmalarla, ağırlamalarla, ağırlanmalarla, top çevirip durmakla boşa vakit harcandı. Yapılacak tek bir şey vardı o da esen rüzgara karşı yelken açmaktı.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***