2019 yılının Temmuz ayında F-35 projesinden çıkartılan Türkiye, yaklaşık iki yıldır Amerika Birleşik Devletleri’nden 40 adet F-16 Viper satın almak ve 79 adet de F-16’nın modernizasyonu ile ile ilgili görüşmelerini sürdürüyor.
Bugün, Milli Savunma Bakanlığı’nın 2022 yılı faaliyetlerini konu alan değerlendirme toplantısında, gazetecilere açıklamalarda bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD ve Türkiye’nin görüşmelerinin olumlu sonuçlanması beklentisini paylaştı.
Akar, “40 adet F-16 Viper uçağının tedariki ve 79 uçağın da modernizasyonu çalışmaları devam etmekte ve yakından takip edilmektedir. Konuya ilişkin başlangıçtan itibaren ABD’li muhataplarımızın olumlu yaklaşımlarını gördük. Bu çerçevede artık ABD tarafından konunun olumlu bir şekilde sonuçlandırılmasını bekliyoruz” dedi.
“Bazı siyasi figürlerin düşmanca tavırlarla ilişkilerimizi baltalama girişimleri kamuoyunda olumsuz algı yaratmaktadır”
Bakan ayrıca Ankara’nın, Washington’dan Suriye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile ilgili beklentilerini de ortaya koydu.
Akar, “Son dönemde; Suriye’de PKK/YPG’ye verilen destek, DEAŞ’la mücadeleye zarar verme iddiaları, Türkiye ile Yunanistan arasındaki dengeli yaklaşımdan uzaklaşılması, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne silah ambargosunun kaldırılması ve bazı siyasi figürlerin düşmanca tavırlarla ilişkilerimizi baltalama girişimleri kamuoyunda olumsuz algı yaratmaktadır. Bu konularda müttefikimiz/stratejik ortağımız ABD’den, gerekli tedbirleri ve düzeltmeleri bekliyoruz” diye konuştu.
“Bazı müttefiklerimiz NATO ruhuna aykırı olarak Türkiye’ye ihracat kısıtlamaları uygulamaktadır”
ABD dışında Türkiye’ye çeşitli silah satışına izin vermeyen Almanya, Fransa, Kanada gibi NATO ülkeleri de Hulusi Akar’ın gündemindeydi.
Milli Savunma Bakanı, “NATO’nun ikinci büyük askerî gücü olarak Türkiye NATO’da; kuvvet ve karargâhlara katkıda ilk beş ülke arasında, askerî bütçeye katkı bakımından ise sekizinci sıradadır. Bazı müttefiklerimiz NATO ruhuna aykırı olarak Türkiye’ye ihracat kısıtlamaları uygulamaktadır. Unutulmamalıdır ki güçlü Türkiye; güçlü NATO, güçlü ittifak demektir. Bu arada NATO’nun açık kapı politikasını destekliyoruz. İsveç ve Finlandiya’nın, NATO üyeliğine karşı değiliz. Ancak Madrid’de 28 Haziran’da imzaladıkları taahhütlerini yerine getirmelerini, yani teröristlerle ilişkilerini kesmelerini, desteklerini sonlandırmalarını ve ihraç listelerinde Türkiye’ye karşı uyguladıkları tahditleri kaldırmalarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“TSK’nın envanterinde kimyasal silah ve mühimmat bulunmamakta”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi operasyonlarını Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51’inci maddesinde belirtilen meşru müdafaa hakkı kapsamında ve uluslararası hukuka uygun olarak icra ettiğini söyleyen Milli Savunma Bakanı, yaklaşık iki ay önce dile getirilen kimyasal silah kullanımı iddialarını da bir kez daha reddetti
Hulusi Akar, “Bir kez daha hatırlatmak isterim ki, TSK’nın envanterinde kimyasal silah ve mühimmat bulunmamakta; uluslararası hukuk ve anlaşmalarla yasaklanmış hiçbir silah ve mühimmat asla kullanılmamaktadır. TSK’nın kimyasal silah kullandığı iftirasını atanları, bunun yanında duranları, önüne kalkan olanları ve terörist elebaşlarının borazanlığını yapanları, milletimiz asla affetmeyecektir. Türkler ve Kürtler kardeştir. Fitne fesat yuvaları, çatlasalar da patlasalar da kardeş kalacaktır. PKK=YPG/PYD adları ne olursa olsun, kim destek verirse versin, ülkemizi terör belasından kurtarmakta kararlıyız” dedi.
Akar, Yunanistan’ı küstahlık ve şımarıklıkla suçladı; İzmir’in kurtuluşunu hatırlattı
Milli Savunma Bakanı açıklamasında en sert ifadeleri son birkaç yıldır Ege ve Akdeniz’de sorunlar yaşadığı Yunanistan hakkında kullandı.
Akar, “Yunanistan, planlı NATO Tatbikatı’nda görev yapan uçaklarımızı, önceden tüm müttefiklere bildirilmesine rağmen, son bir hafta içinde iki kez taciz etmiştir. Uçaklarımız her zamanki gibi gerekli karşılığı vermiş ve görevlerini başarıyla tamamlamıştır. Bu düşmanca tavır, Yunanistan’ın NATO’nun temel ilkelerini ve değerlerini hiçe sayacak boyutta küstahlaştığını göstermektedir. NATO’nun da bu şımarıklığa artık dur demesinin zamanı gelmiştir. Siyasi varlığını Türkiye düşmanlığı üzerine kuranlar; provokatif eylem ve söylemler ile yine sahnede. Beklentimiz, bu Yunan siyasilerin ve askerî şahısların iç politik amaçlarla uzlaşmaz ve kışkırtıcı tavırlarından derhal vazgeçmeleri, problemlerin diyalog yoluyla çözümüne odaklanmaları ve tarihten özellikle de 9 Eylül 1922’de yaşananlardan ders almalarıdır. Yarınlarının iyi olmasını isteyenler, dünün ve bugünün yanlışlarından dönmelidirler” dedi.
“Türkiye’nin girişimleri ile 15 milyon ton Ukrayna tahılı ihtiyaç sahibi ülkelere ulaştı”
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimini “kriz” olarak tanımlayan Hulusi Akar, Türkiye’nin ateşkesin ve barışın temini ile diplomatik çözüm için çaba gösterdiğini, bu çabayla imzalanan Karadeniz Tahıl Girişimi anlaşması sayesinde, Ukrayna limanlarından toplam, yaklaşık 15 milyon ton tahılın ihtiyaç sahibi ülkelere emniyetle sevkinin sağlandığını söyledi. Milli Savunma Bakanı yine Türkiye’nin gayretleriyle bu girişimin, 19 Kasım’dan itibaren 120 gün süreyle uzatıldığının altını çizdi.
2022 yılında Türkiye sınırlarından 256 bin 199 kişinin geçişinin engellendiğini, yakalanan 8 bine yakın düzensiz göçmen ile 820 teröristin, kolluk kuvvetlerine teslim edildiğini söyledi. Akar ayrıca 3 bin 500 kg uyuşturucu, 2 bin 600 adet muhtelif silah ile 150 binden fazla muhtelif uyuşturucu hapın da ele geçirildiğini belirtti. Milli Savunma Bakanı, 2019 tarihinden bugüne kadar 402 bin 45 kişinin bedelli askerlikten yararlandığını, savunma sanayisindeki yerlilik oranının da yüzde 80’lere ulaştığını sözlerine ekledi.