AMED – Tutuklu Leyla Atabay’ın cezaevinde yazdığı “Ben Kendim Öteki” kitabı raflardaki yerini aldı.
Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olan Leyla Atabay’ın yeni kitabı çıktı. 1978’de Wan’da dünyaya gelen Atabay’ın ailesi, Wan’ın Ebex (Çaldıran) ilçesinde 1976’da meydana gelen deprem sonrası Kele (Buğulu Kaynak) köyünden Wan’a göç eder. O sıralarda lise öğrencisi olan Leyla, kitap okumaya da ilgi duyar. Okulda da başarılı olan Leyla, sürekli bir arayış içinde olur. Bir gün “Bin yıl anlamsız yaşayacağıma, bir gün anlamlı yaşarım” notu bırakarak evden ayrılan Leyla, bir süre sonra düzenlenen bir operasyonla gözaltına alınarak tutuklanır. Tutuklandıktan sonra müebbet hapis cezası verilen Leyla, 15 yıl Muş Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalır. Leyla, 2011 yılında Erziurum E Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilir. 2 yılın ardından Bayburt’a en son ise Elbistan Cezaevi’ne sürgün edilen Leyla, yaşamının yarısından fazlasını cezaevinde geçiriyor. 25 yıllık cezaevi yaşamında “Konjonktürel Kimlik” adlı Said-i Nursi ve sol-ilahiyat konusunda yayımlanan geniş kapsamlı eseriyle bilinen yazar Atabay’ın “Kendini Unutan İnsan” ve “Şikefta Fîlozofîyê” olmak üzere toplam 4 farklı eseri bulunuyor. Atabay, son olarak “Ben Kendim Öteki” kitabını kaleme aldı.
KİTAP RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI
Tutuklu Atabay’ın son olarak kaleme aldığı “Ben Kendim Öteki” adlı kitabı Payîz Yayınevi’nden Ekim ayında çıktı. Editörlüğünü Birsen Orhan’ın yaptığı, 269 sayfadan oluşan eser araştırma- inceleme türünde. “Ben Kendim Öteki” eseri; “Kendi “, “Ben” imizi nasıl “Öteki”leştirdiğimizi ve çoğu zaman içimizdeki ben ile olan farklılıklarımız, kendimiz ile başkaları arasındaki farktan söz eder. Bilmenin “öteki” ile mümkün olduğunu, ” öteki” ‘yi hissetmenin; onun için bir şeyler yapmak olduğunu, kısacası sorumluluk üstlenmek olduğunu belirten Atabay, ayrıca masumiyet, kötülük, şiddet, savaş, hiçlik, yabancılaşma, özgürlük gibi yaşamın öznelerini de başarılı şekilde işlemiş. Yer yer “öteki”nin yol arkadaşı olup mesafeleri aşacağınız eserde, bazen de “paylaşamadığın şey senin değildir” sözünün merhametiyle karşılaştırıyor. Öteki insanlarla ilişki özgürlüğü, iyi, güzeli amaçladığı sürece geliştirilen ortak anlamlar; dayanışma ve değerler insandaki varoluşsal sorgulamanın öneminin vurgulandığı eser sade, açık ve anlaşılır bir dille yazılmış.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***