Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti.
İddianameyi kabul eden mahkeme, yetkisizlik kararı vererek dosyayı İstanbul Adliyesi’ne gönderdi.
İddianamede, 27 Ekim tarihinden beri tutuklu olan Prof. Fincancı hakkında “terör örgütü propagandası yapmak suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası isteniyor.
Avukat Eyüboğlu: “Hala tutuklu olması hukuk dışı”
Prof. Fincancı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu, hukuksuz bir tutuklama ve ‘kopyala yapıştır’ bir iddianame ile karşı karşıya olduklarını söyledi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Eyüboğlu, “İddianame kabul edildi. Ancak savcılığın tutuklamaya sevk yazısının kelimesi kelimesine tekrarı olan bir iddianame. Dolayısıyla biz bu iddianameyi, 27 Ekim’deki tutuklamadan hemen sonra, mesela; 28 Ekim’de de görebilirdik. Bir ay bekletilmiş bir iddianameyle karşı karşıyayız. Üstelik suçlama; örgüt propagandası. Örgüt propagandası suçu tutuklanma olmaksızın yargılama konusu olduğunu belirten çok sayıda Anayasa Mahkemesi kararı ile birlikte tutuklanmayı gerektiren suç tiplerinin sıralandığı CMK 100/3’te yer almıyor. Kaldı ki Şebnem Hoca, bu gürültü patırtı döneminde yurtdışındaydı ve arka arkaya verilen demeçler, sosyal medya eliyle yürütülen linç kampanyasının devamında tutuklanacağını öngörmek zor değildi. Tutuklanacağını bile bile döndü. Buna rağmen kaçma şüphesi, delileri karartma şüphesi gibi gerekçelere tutuklanması ve itirazlarımıza rağmen tutuklu kalması bütünüyle hukuk dışı” dedi.
“Yetkisizlik kararı ve sürecin toplamı kaygıya neden oluyor”
Fincancı’nın avukatı, tutukluluğa yönelik itirazlarını reddeden Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyayı İstanbul’a göndermesi sonrasında iki olasılık bulunduğunu dile getiriyor:
“Dosyanın İstanbul’da düşeceği ağır ceza mahkemesi de yetkisizlik kararı verebilir. Bu halde Ankara ve İstanbul mahkemeleri yetkisizlik kararı verdiği için, kural olarak dosya Yargıtay’a gidecek. Bu durumda Yargıtay, yetkili mahkemeyi belirleyecek. Bu da öngörülemez uzun bir süre anlamına gelecek. İkinci olasılık da, İstanbul’daki ağır ceza mahkemesi kendinin yetkili olduğuna karar verip, duruşma gününü belirleyecek. Dosyanın tutukluluk halinin uzaması, sürüncemede kalması için mi yetkisizlik kararıyla gönderildiği şu an için belirsiz ancak Şebnem Hoca ile ilgili yaşanan sürecin toplamı bu konuda kaygı duymamıza neden oluyor. Umarım bu konuda yanılırız ve İstanbul’daki ağır ceza mahkemesi kısa sürede duruşma gününü verir ve yargılamaya başlar.”
Evde yapılan arama sırasında Fincancı’nın evinin önünden yayın yapan TRT, AHaber gibi kanalların, aramada bulunduğunu iddia ettikleri bir takım materyalin iddianamede yer almadığının altını çizen Avukat Meriç Eyüboğlu, bu görüntülerinin algı operasyonun bir parçası olarak servis edildiğini, eleştirdikleri savcının dahi iddianamede bunlara yer vermeyerek, bu iddialara “safsata” muamelesi yaptığını belirtti.
Prof. Fincancı neden yargılanıyor?
Türk Tabipleri Birliği Başkanı, PKK’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’ni “kimyasal silah kullanmak”la suçladığı video hakkında 19 Ekim’de Medya Haber TV adlı televizyonda katıldığı bir programda “Görüntüleri daha önce izlemiştim belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik, zehirli, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda. Bu bölgelerde inceleme yapılması bir zorunluluk kapsamında. Bu kapsamda bağımsız heyetlerin oraya girişinin engellenmemesi mutlaka gerekir. Ama ne yazık ki bu konuda bir engelle karşılaşmışlar” ifadeleri kullanmıştı.
Prof. Şebnem Korur Fincancı’nın açıklamalarının Türk medyasında yer almasından sonra 20 Ekim’de, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Türk Tabipler Birliği Başkanı ile ilgili yargı harekete geçmiştir. Hem bu kişiyle, hem bu kurumla ilgili adımlar atılacak. Bakanlarımıza, Tabipler Birliği başta olmak üzere meslek örgütlerinde yeni yapıya geçilmesine yönelik mevzuat çalışmalarının hızlandırılması talimatı verdik. Gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin değişmesini sağlayacağız” değerlendirmesini yapmıştı. MHP lideri Devlet Bahçeli de Türk Tabipleri Birliği’nin adından “Türk” ifadesinin çıkarılması için çağrıda bulunmuştu.
Fincancı: “Kimyasal silah ifadesi kullanmadım”
Yaklaşık 1 aydır cezaevinde bulunan Fincancı, dün BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici’nin yazılı olarak gönderdiği sorulara verdiği yanıtta, Medya Haber TV’nin, yanıtlarını bağlamından kopartarak yayınladığını savundu.
Türk Tabipleri Birliği Başkanı, “Kimyasal silah ifadesi kullanmadım, sonrasında ise çatışmalarda yasak olmasına rağmen kimyasal silahlar kullanılabileceğini, bu tür iddialar olduğunda etkili bir soruşturma yapılması gerektiğini, ölümle sonuçlanmış olaylarda bu tür iddiaların aydınlatılabilmesi için Minnesota Protokolü kılavuzluğunda otopsi yapılmasının önemini vurguladım. Bana yöneltilen soru kimyasal silah kullanım iddiasıydı, bir toksik gaz etkilenmesine işaret eden belirtileri değerlendirip, bu yönde iddia varsa yapılması gerekenleri sıraladım. Belli ki anlaşılır olmamış aktardıklarım” dedi.