Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ABD ve İngiltere ziyaretlerine değinen Kılıçdaroğlu, “3 Aralık’a kadar sabredin. 3 Aralık’ta yeni bir vizyonu açıklayacağız” ifadesini kullanarak şunları söyledi:
“Türkiye’nin tarihine şöyle bir bakın. Ortalama 7 yılda bir kriz olur. Bazen çok derin ve bu krizlerden bir avuç insan çok faydalanır. Milyonlar bu kriz nedeniyle büyük mağduriyetler yaşar. Türkiye’yi artık bu kriz zincirinden kurtarmamız lazım. Emin olun çok güzel şeyler açıklayacağız. Sonsuza kadar krizi bitirecek bir vizyon açıklayacağız. Sonsuza kadar bu krizleri bitirmemiz lazım. O nedenle gittim. Vizyonumuz hazır, 3 Aralık. Ekiplerimiz hazır, yatırımcılarımız hazır, taze parada hazır. Türkiye’yi bu beladan kurtaracağız. 3 Aralık’ı bekleyin ve asla unutmayın geliyor gelmekte olan”
‘BU GİRDAPTAN ÇIKMAK ZORUNDAYIZ’
Kılıçdaroğlu,Taksim’deki bombalı saldırı hakkında, “Türkiye’yi bu girdaptan çıkarmak zorundayız. Terör konusunda beraber olmak zorundayız.” dedi.
Sözlerini, “Terörist sınırdan nasıl geçti, kim geçirdi, nasıl oluyor da Türkiye Cumhuriyeti devletinin sınırları yol geçen hanına dönüyor? Sınırda gerekli önlemleri almazsanız teröristlere kapıyı aralamış olursunuz” diyen Kılıçdaroğlu, isim vermeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu sert sözlerle eleştirdi. CHP lideri, “Devleti yöneten birisi uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirir mi Allah aşkına! Türkiye öyle bir noktaya geldi ki uyuşturucu baronlarının hesaplaştığı ülkeye döndü” ifadelerini kullandı.
‘OYUNUZUN RENGİNİ DEĞİŞTİRMEK ZORUNDASINIZ’
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Siyasetin kör kuyusuna ülkeyi sokamazsınız. Soktuğunuz andan itibaren kavga ortamına toplumu ittiğiniz zaman o toplumda huzur bırakamazsınız. İnsanların düşünceleri farklı olabilir. Boşuna mı demiş atalarımız akıl akıldan üstündür diye. Oturalım, konuşalım. Konuşamayan, dertleşemeyen bir Türkiye var. Geçmişte iktidar partisine veya MHP’ye oy veren vatandaşlarım olabilir. Bir şey söylüyorum o kardeşlerime. Türkiye’nin bu gidişinden sizde huzursuzluk duyuyorsanız sandığa gidince oyunuzun rengini değiştirmek zorundasınız.
‘TERÖRDEN UZAK BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ’
Terör bir insanlık suçuysa ve hepimiz insana saygı duyuyorsak o zaman terör konusunda birlikte olmak zorundayız. Hangi amacı taşırsa taşısın hep birlikte karşı çıkmak zorundayız. Kısır tartışmalarla terörün yanındaymış, karşısındaymış gibi bir algı yaratmanın Türkiye’ye hiçbir faydası yoktur. Terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürersiniz. Biz CHP’yiz. Biz halkın partisiyiz. Biz ülkemizi yeniden inşa etmek istiyoruz. Terörden uzak bir Türkiye olsun istiyoruz. Her terör olayından sonra çekişme, kavga olmasın istiyoruz.
‘BU TERÖRİST SINIRDAN NASIL GEÇTİ?’
Bombalar patlatıldı. İnsanlar hayatlarını kaybettiler. Güvenlik güçlerine teşekkür ediyoruz hemen yakaladılar ama asıl sorulması gereken soruyu daha sormadık. Bu terörist sınırdan nasıl geçti? Kim geçirdi bunu sınırdan? Nasıl oluyor Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sınırları yol geçen hanına dönebiliyor? Siz bu soruyu kendinize sormazsanız ve sınırda gerekli önlemleri almazsanız teröristlere kapıyı aralamış olursunuz. Ben bunu söylediğimde kızıyorlar. Akılcı bir şey söylüyorum. Bu topraklarda terör olmasın diye bağırıyorum, çağırıyorum. Sınırları neden kontrol etmiyorsunuz? Kim izin verdi bu teröristlere? Pek çok uyuyan hücrenin olduğu yazılıyor. Yani teröristler aramızda geziyor. Biz bunu söylediğimizde ‘ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz’ diyor. Biliyorsan bu nasıl oldu arkadaş? Benim bunu bilmeye hakkım var.
‘DEVLETİ YÖNETEN BİRİ UYUŞTURUCU BARONLARIYLA FOTOĞRAF ÇEKTİRİR Mİ?’
Önlem alacaksınız. Siz terörle mücadele ettiniz biz karşı mı çıktık? Bir insanlık belası var ciddi önlemler alın diyoruz. Terörist dediğiniz sadece bir yönüyle değil. Uyuşturucu teröristleri de var aramızda. Yüz binleri zehirliyorlar. Onların teröristten ne farkları var? Nasıl oluyor da tonlarca uyuşturucu ülkeye giriyor? Bunu soruyorum, kızıyorlar. Devleti yöneten birisi uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirir mi? Kızıyorlar, hakaret ediyorlar. Biz doğruyu söylüyoruz. Teröristten ne farkı var bunların? Ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Türkiye öyle bir noktaya geldi ki uyuşturucu baronlarının, mafya liderlerinin hesaplaştığı bir ülkeye döndü. Birbirlerini öldürüyorlar. Böyle bir Türkiye’yi kabul etmiyoruz. Terör dediğiniz bir tane değil. Türkiye’yi zehirliyorlar. Her birimizin sorumluluğu var. Terör konusunda birbirimizi suçlamamız değil akılcı politikalar üretmemiz lazım. Bugüne kadar doğru dürüst akılcı politikalar üretilmedi. Son 20 yıla bakın. Rahmetli Ecevit iktidarı teslim ettiğinde terör bitmişti zaten nasıl oldu da bu kadar yeniden dallandı budaklandı? Oturup bunu devleti yönetenlerin düşünmesi lazım.
‘ORTAM KARANLIK’
“Beş yaşındaki çocuk sınırlarımızın ötesinden atılan bir roketle hayatını kaybediyorsa o çocuğun vebali bu devleti yönetenlerin omuzlarındadır. Annesinin babasının yaşadığı dramı kendi vicdanlarında ölçüp tartmazlarsa bu sorunu çözemezler.
Ortam çok karanlık bir ortam. Türkiye’nin buradan çıkması lazım. Bir taraftan terör, uyuşturucu, kadına şiddet. Kadınlardan ne istiyorsunuz siz?”
‘RANT, RANT, NEREYE KADAR’
“Hepimiz kentlerde yaşıyoruz kırsalda yaşayanımız çok az artık. Nerede yaşarsak yaşayalım doğanın parçasıyız. Siz kentin yeşil alanlarını beton ormanlarına döndürürseniz bu olmaz! Gidiyorsunuz İstanbul’da Kemerköy’de büyük bir alanı imara açıyorsunuz. Niye kardeşim? Bu İstanbul’dan hala ama hala intikam almaktan vazgeçmediniz mi ya! Ranttan vazgeçmediniz mi ya! Para gözünüzü doyurmadı mı ya! Rant, rant, rant nereye kadar? Bu kadar parayı mezara götürmeyeceksiniz. Kefenle gideceğiz. İstanbulluya acıyın. Yeşil alan yapmak için çaba harcanıyor. Hala vermişler müteahhitlere orayı imara açacaklar. Niçin? çok pahalı daireler olacak. Az kaldı iktidar olduğumuzda ben onlara göstereceğiz! Dünya kadar sorun var, üç beş kişi kazanacak diye bunun hesabını yapıyorlar. Ya o üç beş kişinin de Allah belasını versin ya. Ağaca kıymayın ya! Bütün bunları yaparken devletin polisini kullanıyorlar. Polis bizim polisimizdir, rantiyecinin polisi değildir! Devletin polisini bir avuç rantiye için kullanıyorsunuz. Hiç kimse merak etmesin değiştireceğiz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***