IŞİD tarafından 2014 yılında konsolosluk çalışanlarıyla birlikte 101 gün rehin tuttuğu eski Musul Başkonsolosu ve Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, ‘‘Biz çok ihanete uğradık. 550 telefon görüşmesi yaptım o dönemde. Dedim ki IŞİD burada, vurun dedim. Vurduramadım. Benden önce istihbaratçıları çekmişler. Suriye’de paraya, petrole konabilmek için IŞİD’le işbirliği yapmışlar, bizi satmışlar.’’ dedi.
T24’ten Candan Yıldız, Yenilik Partisi’nin 13 Kasım’daki 1. Olağanüstü Kongresi’nde konuşan eski Musul Başkonsolosu ve Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz’ın önemli iddialarını aktardı.
Musul’daki rehinelik sürecinin ardından Türkiye’ye döndükten sonra atandığı başka bir görevden istifa eden ve siyasete atılan Öztürk Yılmaz, Cumhuriyet Halk Partisi’ne katıldı. 7 Haziran seçimleri sonrası kurulmak istenmeyen hükümet sonrası yenilenen 1 Kasım 2015 seçimlerinde Ardahan’dan milletvekili seçilen Öztürk Yılmaz’ın CHP’deki siyasi hayatı 2018’de sona erdi. İhraç edildikten sonra bağımsız milletvekili olarak Yenilik Partisi’ni kurdu.
13 Kasım’daki 1. Olağanüstü Kongresi’nde Öztürk Yılmaz, hem iktidara hem de Altılı Masa’ya yönelik sert eleştirisini yöneltirken IŞİD’in Musul Başkonsolosluğu baskınına ilişkin dikkat çekici sözler sarfetti.
‘BİZ İHANETE UĞRADIK, BİZİ IŞİD’E SATMIŞLAR’
AKP iktidarının Suriye’deki petrole konabilmek için IŞİD’le işbirliği yaparak kendilerini sattığını söyleyen Öztürk, “Ben Musul’da şehit olsaydım, ailem üzülürdü, iki üç tane de arkadaşım dostum üzülürdü. Biz çok ihanete uğradık. 550 telefon görüşmesi yaptım o dönemde. Dedim ki IŞİD burada, vurun dedim. Vurduramadım. Benden önce istihbaratçıları çekmişler. Belli ki bir şeyler oluyor. Ben yazdım çizdim dönen olmadı. Sümen altı etmişler. Ben 101 gün direndim. Benim dışımda kimse ne konuşulduğunu bilmiyor. Müsteşar (Dönemin Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı-CY) fındık fıstık yerken, rakı içerken aradığım zaman dönmedi. Eşim hüngür hüngür ağlıyordu. Kimse gelmedi. Ben şimdi ne düşünmeliyim. Musul’da ben devleti savunmak için kafama silah dayandığında rest çektim. Ama buradaki alçaklar, onursuzlar bizi satmış. Suriye’de paraya, petrole konabilmek için IŞİD’le işbirliği yapmışlar, bizi satmışlar. IŞİD dosyasının altında kalacaktır AKP.” ifadelerini kullandı.
‘ARAMA YAPIYORUM, IŞİD ARIYOR, NEREDEN BİLİYORDU KONUŞMA YAPTIĞIMI?’
T24’ten Candan Yıldız’a konuşan Öztürk, şunları söyledi:
“İki telefonum vardı. Toplanmaya başlayınca telefonlardan birini teslim ettim diğerini etmedim. Telefonu böldüm sakladım. Çünkü benim iletişim kurmam lazımdı hükümetle. İletişimi sağlıyorum gizli bir şekilde. Tuvalette sağlıyorum. Şarj bitiyor, kimseye güvenemiyorum, saklamak zorunda kalıyorum. Arama yaptıktan sonra pat IŞİD arama yapıyor. Nereden biliyordu konuşma yaptığı mı? Meğer Ankara’dan alıyorlarmış bilgileri. Benim telefonumu yakalatmak istiyorlar, konuşma oluyor pat diye arama oluyor.”
‘SINIRA BEN GETİRDİM İNSANLARI, YERLİ VE MİLLİ OEPRASYON DEDİLER’
Rehinelik döneminde gizli saklı kullandığı telefonla Ankara’ya koordinat verdiğini ifade eden Öztürk “IŞİD’çiler şurada, bombalayın diyorum, bir bakıyorum ki ne gelen var ne giden, ne uçak sesi var. Sınıra insanları getirdiğimizde hiç kimsenin haberi yoktu. Bir sonraki günün gazetelerinde ‘yerli ve milli operasyon’ dediler. Ne yerlisi ne millisi. Ben getirdim insanları sınıra. 9 saat gelen olmadı, terbiyesiz herifler.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***