4 yıl 1 ay hapis istemiyle yargılanan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Endişe hissetmiyorum ama şu mahkemeden utanç duyuyorum. Ekrem İmamoğlu’nun siyasi yasaklı olmasına göz mü yumacaksınız?” dedi.
İBB Başkanı İmamoğlu’nun, YSK üyelerine hakaret iddiasıyla, 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası ve siyasi yasak talebiyle yargılanmasına bugün devam edilecek. Anadolu Adalet Sarayı’nda görülecek duruşma saat 11.00’de başlayacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, yargılandığı ‘ahmak davası’ öncesi FOX TV’de İlker Karagöz’ün sunduğu Çalar Saat programında soruları cevapladı.
Hakkında açılan davayla ilgili konuşan İmamoğlu, YSK üyelerine seslenerek, “Ekrem İmamoğlu’nun siyasi yasaklı olmasına göz mü yumacaksınız?” diye sordu. Davanın zararının da faydasının da kendisini zerre kadar ilgilendirmediğini söyleyen İmamoğlu, “Bu mahkemeden utanç duyuyorum” dedi. İmamoğlu, “Bu davanın Ekrem İmamoğlu’na zararı ne? Beni zerre ilgilendirmiyor. Çünkü herhangi bir korku, kaygı hissetmiyorum” diye konuştu. İmamoğlu ayrıca ‘ahmak’ ifadesini YSK üyeleri için kullanmadığını, İçişleri Bakanı Soylu’ya verdiğini verdiğini kaydetti.
İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
KOLİVAR’IN TUTUKLANMASI
Sayın Kolivar’ın o sözüne herkes kızabilir ama bu ülkede fikir özgürlüğü diye bir şey var. İnanın bu konuyu ilk dinlediğimde esprili bir şekilde bizim Halk Ekmek’in reklamını yaptı subliminal olarak. Kolivar bunu söylemiş ya arkadaş sonra hatırladım bana konuşmayı çıkartın dedim, bir hanımefendinin bir konuşması vardı. Diyor ki, Sevda Noyan, ’15 Temmuz kursağımızda kaldı, doğru anlaşılsın bizim aile şöyle 50 kişiyi götürür’ bunu söyleyen hanımefendi şu anda serbest. Kovuşturmaya gerek yoktur talimatı çıktı. Kolivar tutuklanıyor. Söylediklerini destekleyecek değilim zaten bizi hedefine koymuş. İstanbul’da insanlar keyiften ekmek kuyruğuna girer mi! Siyaseten halkın gerçeklerinden uzak olması meselesi bu.
‘ŞU MAHKEMEDEN UTANÇ DUYUYORUM’
Vatandaşlarımızla epeyce dertleştim, sizin vasıtanızla da paylaşmayı istiyorum. Bu davanın Ekrem İmamoğlu’na zararı ne, faydası ne? Beni zerre ilgilendirmiyor. Ne faydası ne zararı. ‘Bu davanın sonucu ne olursa size ne olacak?’ diye soruyorlar. Hiç ilgilenmedim. Hukukçularımızla oturduk genel kapsamda bir şeyler konuştuk ama şu ceza verilirse böyle olursa vs.. Çünkü bununla ilgili tek bir endişe, korku, kaygı hissetmiyorum ama şu mahkemeden utanç duyuyorum. Böyle bir yargılama olamaz. Trajikomik bir durum. Siz 16 milyon insanı cezalandırmak için yaptığınız hamlenin farkında değil misiniz?
‘İMAMOĞLU’NUN SİYASİ YASAKLI OLMASINA GÖZ MÜ YUMACAKSINIZ’
31 Mart seçiminin iptal edilmesine dönük karar veren YSK üyelerine sesleniyorum, niye düşünmüyorsunuz? 31 Mart seçimlerini iptal ederken siyasetin baskısı altında kalarak, en üst mevkiden birçok siyasi kişiliğe kadar sizi zora sokacak bir biçime sokacak kadar ‘hırsızlar’, ‘teröristler’ diyerek zorla o günün mevzusu haline gelen insanların yargılanmasından tümüyle beraat ‘hiçbir suçu yoktur, terörist değildir’ diye çıkan karardan sonra üzüntülü müsünüz, vicdan sızınız var mı? Ne kadar kötü bir karar vermişiz diyor musunuz? Ben bu sözü şu an YSK üyelerine söyledim. Ama o davada bahsi geçen sözü YSK üyelerine söylemedim. O gün ret oyu veren YSK üyelerine sesleniyorum. Hala kalkıp ‘bir hata yaptık’ demiyorsanız, şimdi de Ekrem İmamoğlu’nun siyasi yasaklı olmasına göz mü yumacaksınız? Bu konuda hiç mi ses çıkartmayacaksınız? Ben yüce Türk yargısına güvenmek istiyorum.
‘SENİ İSTEDİĞİN YERDE AĞIR CEZA REİSİ YAPALIM DEMİŞ MİDİR?’
Karadeniz’den İstanbul’a atanan hakim tekrar Karadeniz’e gönderilmez. Acaba Anadolu Başsavcılığında üst yargı mensuplarından birisi hakime bak en az 2 yıl ve daha fazlası ceza ver seni istediğin yerde ağır ceza reisi yapalım demiş midir? Bir başka mahkeme başkanının da sürgününü örnek göstererek. Hakim tehdit edilmiş midir?
‘AYAĞINIZI DENK ALIN’
Bu dava tamamen siyasi. Siyasi yasaklı yapmak, kayyım atamak gibi ‘belediyeyi nasıl ele geçiririm…’ Öyle insanlar var ki elini böyle ovuşturup, onu görevden alsalar da biz buraya konsak. Nereye konuyorsun, kimin malına konuyorsun. İstanbul 16 milyonun bunun hala öğrenemediniz mi? Böyle bir hatanın bedeli bu ülkede 8 milyondur. Onun için ayağınızı denk alın, adil olun adaleti etkilemeyin, yargı için birilerinden talimat gelmesini beklemeyin, buna aracı olmayın.
‘KILIÇDAROĞLU’NUN, AKŞENER’İN BAŞINI ÖNE EĞDİRTMEM’
Benim ‘Belediye başkanı adayı olmak istiyorum’ dediğimi hiç duydunuz mu? Böyle bir şey denmez ki, bir süreç bu. Kaldı ki bugün bir Altılı Masa var. Ben o koca ekibin bir parçasıyım. Nefer kelimesi ne zamandan beri adaylıkla aynı anlama geldi? Ben burada Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Sayın Meral Akşener’in başını öne eğdirtmem. Millet İttifakı’nın başını önüne eğdirtmem. Ben burada nefer gibi çalışırım, yaptığım iyi uygulamalarla başları dik olur. Ben takım oyuncusuyum. Altlı Masa’da doğal olarak benim aday olmasını isteyeceğim partimin genel başkanıdır. Ama süreç, oradaki genel başkanımız başta olmak üzere masanın ortaya koyacağı ortak idareye bağlıdır.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı 31 Mart 2019 seçimi Yüksek Seçim Kurulu tarafından 6 Mayıs 2019’da iptal edildi. İkinci kez 23 Haziran 2019’da yapılan seçimi yeniden Ekrem İmamoğlu kazandı. İmamoğlu aynı yılın Ekim ayında Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne katılmak için Fransa’ya gitti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 4 Kasım 2019’da yaptığı konuşmada Avrupa Konseyi’nde konuşan İmamoğlu’na seslenerek, “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” dedi.
İmamoğlu, gazetecilerin Soylu’nun yorumunu sormaları üzerine “Ben lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyen bakarım, adama bakarım adam mı diye derim. Seviyesine inmedim, inmeyeceğim. Bu seviye noktasında da söyledikleri yaptıkları da zaten belli, o tarafına çok girmek istemiyorum ama oraya bir cümle yapmak isterim. 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır. Önce ona bir odaklansın” karşılığını verdi. Bunun üzerine dönemin YSK başkanı Sadi Güven, kendisi ve görevdeki kurul üyeleri adına, “Seçimi iptal edenler ahmaktır” ifadesi nedeniyle bir ihbar yazısı yolladı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da İmamoğlu’nun hakkında geçen yıl iddianame hazırladı.
İddianamede, İmamoğlu’nun 4 Kasım 2019’daki açıklamasının görevdeki kurul üyelerine hakaret içerdiği belirtilerek “Söylemin kamu görevlisi olan ve kurul halinde çalışan mağdurlara yönelik olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Her ne kadar şüphelinin suç tarihi itibarıyla İBB Başkanı olarak görevini yapmakta olduğu görülse de soruşturma konusu eylemin şüphelinin kişisel suçu olarak değerlendirilmesinde zaruret bulunmaktadır” denildi. Bu kapsamda İmamoğlu’nun Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret” suçunu işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***