Partisinin haftalık grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın altılı masayı terk etme çağrısına bir kez daha yanıt vererek, “Biz o kumar masasına oturmayız” dedi.
Akşener, “Erdoğan cevabını biliyor olsa da aynı soruları sorar. Bizim için hava hoş” diyerek, “Bizim kararımız belli, irademiz net. Bizim ittifakımız milletimizin vakur ve güçlü varlığıyladır. Biz kayyum rektöre karşı duran hocalarımızla, Gezi Parkı’nda toplanan gençlerimizle, baskıya boyun eğmeyen, zalimin eteğini öpmeyip özgür gazetecilerimizle ittifak kurarız” şeklinde konuştu.
‘SARAY GÖRÜNÜMLÜ KUMARHANENİZİ BAŞINIZA YIKMAYA GELİYORUZ’
Akşener şöyle devam etti: “İYİ Parti’nin kumar masasına oturmaya niyeti yoktur. İYİ Parti dış politikada zar atmaz, ekonomide rulet oynamaz, milletin geleceğiyle asla bahse girmez. Bu masada bazen Kürtler bazen Türkler üzerine kumar oynanır. Bizden dahil olmamızı istedikleri masa dün de bir kumar masasıydı bugün de bir kumar masasıdır. Bizim bu masaya oturma niyetimiz yoktur. Biz o kumar masasını dağıtmaya, saray görünümlü kumarhanenizi de başınıza yıkmaya geliyoruz.”
‘SİSİ İLE HASRET GİDERDİ’
Akşener, konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile barışmasını da yorumlayarak çok sert eleştirilerde bulundu. “Dostluk ilişkileri ve kişisel kaprisleri üzerinden sözüm ona yönettiği dış politikanın neticesinde yaşadığımız onca sıkıntıya çektiğimiz nice acıya rağmen hâlâ ibretlik bir politikasızlığa şahit oluyorsunuz” diyen Akşener, “Geçtiğimiz pazar günü Sayın Erdoğan Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile Katar’da hasret giderdi. Sayın Erdoğan’ın gösterdiği derin muhabbetten anlıyoruz ki yeni bir dostluğun kıvılcımı çakıldı. Mavi vatandaki çıkarlarımızın bile yumuşatamadığı Sayın Erdoğan’ı demek ki futbol aşkı pamuk gibi yapmış. Yakında Beşar Esad ile maça giderlerse hiç şaşırmayın” şeklinde konuştu.
‘YENİ İŞARETİMİZ OLARAK NAPOLYON’U HATIRLARSINIZ’
Akşener konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu Seçimle birlikte Rabia işareti yapa yapa gezdiği elini Sisi’ye kaptırmış Esma’nın onurunu da Katar’da bırakıp gelmiş oldu. Ne diyelim, hayırlı uğurlu olsun. Seçimlere yaklaştığımız şu son düzlükte bundan sonra yeni işaretimiz olarak Rabia meydanı ile Esma’yı değil artık Napolyon’u hatırlarsınız. Para, para, para…”
SİSİ ÇAĞRISI: ÇIKIP MİLLETİMİZDEN ÖZÜR DİLEYECEKSİN
“Allah büyük görüyor musun Sayın Erdoğan; söylediğin yalanlar yine ayağına dolandı. İş bilmezliğin yine eline yüzüne dolaştı. Ardından ağıtlar yaktığın Mursi’yi mezarında ters düşerken senin sözünün peşinden giden arkadaşlarının da başlarını yere düşürdün. Peki değdi mi? İş dünyamızın milyar dolarlık ticaretinin yatırımlarının heba olmasına değdi mi? Sayın Erdoğan böyle devlet yönetilmez. Kaprislerinin bedelini bu millete ödetemezsin. Sana 10 Mart 2021’de bir çağrıda bulunmuştum bugün de yinelemek istiyorum; madem bu noktaya gelecektiniz Türkiye’ye bunca kaybı neden yaşattınız? Bunun hesabını kim verecek? Bu defa öyle ‘kandırıldım’ diye, ‘Sisi kardeşimle aramıza girdiler’, ‘yeni sayfa açıyorum’ diye işin içinden sıyrılamazsın. Önce çıkıp milletimizden özür dileyeceksin. Çıkacaksın kişisel kaprislerime kapıldım hata yaptım milletimden özür dilerim diyeceksin. Çıkacaksın İstanbul seçimlerinde Millet İttifakı’nı darbecilikle suçladım özür dilerim diyeceksin. Çıkacaksın ben bu hatayı yapmasaydım Doğu Akdeniz’de Mısır’la Yunanistan değil biz anlaşabilirdik diyeceksin. Ama elini çabuk tut çünkü millete vereceğin hesaba çok az kaldı.”
‘İKTİDAR TERÖR SIZMALARINI ÖNLEYEMEDİ’
Suriye ve Irak’ın kuzeyine düzenlenen Pençe Kılıç Hava Harekatı’na da değinen Akşener, “Terörle topyekün mücadele için bölgedeki hakim güçlerle oturup milli menfaatlerimiz doğrultusunda diplomasi kanallarını etkin şekilde kullanılması gerekir. Ancak bunu yapamayan bir iktidar ülkemize uzanan terör tehdidi ve sızmalarını önleyemedi” dedi.
Akşener şöyle devam etti: “Devletin intikam almasına gerek kalmaz. Çünkü devlet milletine zarar vermeye niyetlenenler daha harekete geçmeden devreye girer. Ancak bunun için bunu hakkıyla yapacak bir iktidar gerek.
Terörle mücadelede iktidarın görevi teröristleri tek bir vatandaşımızın burnu dahi kanamadan etkisiz hale getirmektir. Aynı zamanda terörün beslendiği korku ve şüphe iklimini dağıtmaktır.
Terör 5 yaşındaki yavrumuzun hayatını karartıyorsa, okullarımızın kapanmasına sebep oluyorsa iktidar çıkıp da terörle mücadelede Türk devletinin gücüne yaraşır bir başarıdan söz edemez. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücünden kendine siyasi rant elde etmeye kalkamaz.”
‘GÖÇ DEVAM ETTİKÇE TEHDİTLERİ SINIR ÖTESİ OPERASYON YAPARAK ÖNLEYEMEYİZ’
“Terörle mücadele etmek istiyorsanız, insan kaçakçılarıyla, kontrolsüz göç dalgasıyla doğrudan ilişkili olduğunu artık kabul edin. Göç politikası devam ettikçe oluşacak tehditleri sadece sınır ötesi operasyon yaparak önleyemeyiz.
Bunun için de alameti farikası her fırsatta cıvık cıvık çıkışlar yapması olan değil işini ciddiyetle devlet aklıyla ve liyakatla yapması olan ve tercihen güvenlik konusunda en az birkaç makale okumuş TC devletine yakışır gerçek bir İçişleri Bakanı gerekiyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***