Amed’de ‘basın özgürlüğü’ paneli

AMED – Evrensel Gazetesi, katledilen gazeteci Namık Tarancı’nın 30’uncu yıldönümü kapsamında düzenlediği “Basın özgürlüğü ve haber alma hakkı” başlıklı panelde, basının üzerindeki baskılara dikkat çekildi.

Evrensel Gazetesi, 20 Kasım 1992’de Amed’de katledilen gazeteci Namık Tarancı’nın 30’uncu yıldönümü kapsamında “Basın özgürlüğü ve haber alma hakkı” başlıklı panel düzenledi. Amed Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda yapılan panele Namık Tarancı’nın fotoğrafları açıldı. Panele, Tarancı’nın eşi Derman Tarancı, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve yurttaşlar katıldı. Moderatörlüğünü Evrensel Muhabiri Dilan Temiz’in yaptığı panele MKGP üyesi Münevver Karademir ve Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat konuşmacı olarak katıldı.

‘GAZETECİLER BOYUN EĞMEZ’

MKGP üyesi Münevver Karademir, gazetecilerin meslekleri yaptıkları için katledildiğini ve tutuklandığını dile getirdi. Özgür Basının tüm baskılara karşı gerçekleri yazdığını ifade eden Karademir, “Özgür Basına yönelik her zaman baskı var. Ancak kadın ve Kürt gazeteciler üzerinde daha çok baskı var. Arkadaşlarımızın evi basılarak gözaltına alınıp, tutuklandı. Arkadaşlarımız her yerde gerçekleri dile getiriyor. Baskılara karşı hakikati yazıyorlar” diye konuştu. Gurbetelli Ersöz’ün hakikatinden güç alan Kürt kadın gazetecilerin tüm baskılara rağmen daha da güçlendiğine dikkati çeken Karademir, katledilen tüm gazetecileri andı.

HAKİKAT VURGUSU

Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ise, siyasal iklimlerdeki gerilimlerle birlikte basına yönelik baskıların da arttığına vurgu yaptı. Namık Tarancı’nın yaşamına değinen Polat, Tarancı’nın bölgede yaşanan hakikatleri yazdığına ve Musa Anter cinayetinin üzerine giden gazeteci olduğunu ifade etti. Geçmişte gazetecilerin katledildiğini, günümüz de ise gazetecilerin tutuklandığını ifade eden Polat, 90’larda yaşanan faili meçhul cinayetlerine değindi. Basının üzerinde yaşanan baskılara işaret eden Polat, son 5 ayda 25 Kürt gazetecinin tutuklanmasına rağmen hakikatin yazılmaya devam ettiğini söyledi.