Önder İmam Hatipliler Derneği’nin ev sahipliğinde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi 4 Eylül Kültür Merkezi’nde düzenlenen 19. İmam Hatipliler Kurultayı’nda konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 2024 yılında imam hatip liselerinin 100’üncü yılını idrak edeceklerini belirtti.
Gelenek, fonksiyon ve ihtiyaç penceresinden bakıldığında bir eğitim kurumunun 100 yıllık bir maziye sahip olmasının çok önemli olduğuna dikkati çeken Şentop, “İmam hatip okulları ve liseleri, aslında tek bir okul olarak değil, bir okullar zinciri, topluluğu olarak kurulmuştur. Dolayısıyla kurumundan, kurucusundan, yöneticisinden, öğreticisine ve öğrencisine kadar büyük bir camiayı kuşatan ve kapsayan bir kurum olarak 100’üncü yılını idrak edecek. Çok önemli bir yıl dönümü olduğunu ifade etmek, anlatmak isterim” diye konuştu. Şentop, imam hatip okullarına milletin teveccühünün artarak devam ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“İMAM HATİPLER MİLLETİN İHTİYACINDAN DOĞDU”
“İmam hatipler milletin ihtiyacından doğdu. O ihtiyacın temelinde ise günlük ihtiyaçlarda, medeniyetine ve inancına yabancılaşmadan değişim sağlayabilmek kaygısı ve endişesi vardır. İmam hatip okullarının çok önemli özelliklerinden biri de 1951’den itibaren toplumda dikey hareketliliğin mobilizasyonunu sağlamış olmasıdır. 1950 sonrasında Türkiye esasen çok önemli değişiklikler geçirmiştir. Hepimizin bildiği ve ilk planda şahit olduğu değişiklik, Türkiye’de göstermelik seçimleri geride bırakarak çok partili siyasi hayata geçmiş olmak ve ilk kez tek parti iktidarının yerine, gücünü mili iradeden alan bir partinin ülkeyi yönetmek için başa geçmesidir. En önemli siyasi değişim bu.”
Şentop, bu değişimin arka planında daha derinden işleyen başka bir değişimin yattığına değinerek, “1950’den sonra Türkiye’de şehirleşme toplumsal bir gerçeklik olarak karşımıza çıkmaya başlamıştır. Çok partili siyasal hayata geçiş ve şehirleşme süreci toplumun akışını, ihtiyaçlarını ve yapısını değiştirirken, sadece siyaset değil eğitim de demokratikleşmek mecburiyetinde kalmıştır. Eğitimin demokratikleşmesi toplumun her kesimin rekabete dayalı olarak yükselmesi imkanlarını içermektedir. İmam hatipler aracılığıyla son 70 yılda gerçekleşen de esasen budur” ifadelerini kullandı.
İmam hatipliler sayesinde yüz binlerce memleket evladının eğitimlerini farklı alanlarda devam ettirerek ülkedeki sosyal ve siyasi sisteme dahil olduğunu dile getiren Şentop, şöyle devam etti:
“Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak bendeniz ve birçok mevkide bulunan arkadaşlarımız imam hatip lisesi mezunlarımızdır. Bu durum, milletimizin gayreti ve istikbaliyle yükselen bu okulların başarısını ortaya koymaktadır. Aslında bu başarı milletimizin başarısıdır çünkü imam hatip liselerini kuran milletimizdir. Az önce bir ihtiyaçtan doğduğunu ifade etmiştim. Esasen imam hatip liseleri sadece milletimizin bazı dini pratiklerini karşılayacak, onlara cevap verecek din adamları yetiştirilmesi meselesiyle ortaya çıkmamıştır. İmam hatip okulları ve liseleri sadece bir mesleğe yönelik eğitim veren, öğrenci yetiştiren kurumlar değildir. Kanunda buna, ‘mesleğe ve yükseköğrenime öğrenci yetiştiren kurumlardır’ diyor.”
Şentop, imam hatip liselerinin zaman zaman siyasetin bir malzemesi haline geldiğini gördüklerini dile getirdi.
“İMAM HATİPLER ÇOK KÖKLÜ KURUMLARDIR”
TBMM Başkanı Şentop, şunları kaydetti:
“Sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak değil, hukuk okumuş bir sosyal bilimci olarak, bir eğitimci olarak bu okullarda eğitim görmüş birisi olarak şunu açıklıkla ifade etmek isterim; İmam hatipliler siyasetin konusu, siyasetçilerin malzemesi, zaman zaman da akıl almaz söylemlerin, ifadelerin, yasakların, muhatabı olmayı kendileri tercih etmediler. Hatta imam hatipliler ve çocuklarını bu okullara gönderen aileleri, bu tartışmaların dışında kalmak için daima azami bir titizlik, dikkat ve gayret göstermişlerdir. Fakat maalesef inancı ve inanç hassasiyetini, eğitim konusu olamayacak kadar önemsiz gören bazıları, sürekli surette ve kimi zaman insani olan değerleri yok sayan bağnazlıkla imam hatiplileri siyasi tartışmaların konusu haline getirmişlerdir.”
Katsayı mağduriyetinin böyle bir bağnazlığın ve uygulamanın sonucu olduğuna dikkati çeken Şentop, “Şükür ki artık böyle bir durum ortadan kalkmış. Devlet, kendi kurumları özellikle de eğitim kurumları arasında ne ayrımcılık yapmalıdır ne de onlardan bir kısmını ayrıcalıklı görmelidir. Kanaatim budur. İmam hatip okulları devletin kurumlarıdır. İmam hatipler bugün itibarıyla 98 yıllık bir geleneğe dayanan çok köklü kurumlardır. Bu 98 yılda devrin ihtiyaçlarına göre vazifesini ifa etmiş, millete ve devlete hizmet etmiştir” diye konuştu.
“İMAM HATİP OKULLARINDAN RAHATSIZ OLAN ÇEVRELER VAR”
Şentop, Türkiye’nin demokrasi ve temel haklar hürriyetler yolundaki gelişimi ile imam hatip liselerinin öğrenci sayısı bakımından artışı noktasında bir paralellik olduğunu anlatarak şöyle devam etti:
“İmam hatip okullarından rahatsız olan çevreler var. Bunların esas rahatsızlığı imam hatip liseliler değildir. İmam hatip liselerinin muhtevasıyla ilgili bir rahatsızlık var. Dine karşı, dindarlığa karşı, Türkiye’deki milletin temel değerlerine karşı olan husumetlerini, düşmanlıklarını açıkça ifade edemeyenler, imam hatip liselerine, imam hatip liselerinden mezun olan öğrencilere karşı bunu ifade ediyorlar. Tabii bunun bir kısmı bilinçlidir. Bir kısım insanlar neyin ne olduğu bilerek ve kasten bunu yapıyorlar ama büyük bir kısmı da cehalet sebebiyledir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***