MERSİN – Mersin’in Mezitli ilçesine bağlı Tece semtindeki polisevine dün gece düzenlenen saldırı, bölge halkında korkuya neden oldu.
VOA Türkçe’ye konuşan görgü tanıkları uzun süren çatışma ve sonrasında yaşanan patlamaların hala etkisinde olduklarını dile getirdiler.
Görgü tanıklarından Ahmet Yetiş, VOA Türkçe’ye olay sırasında makineli tüfeklerle ateş açıldığını duyduğunu anlattı. Yetiş, şöyle konuştu:
“Benim evim olay mahalline 200 metre ileride, tam karşıdan gören bir yerde. Akşam uyuyorduk, bir anda silah seslerine uyandım. Balkona çıktım, aynı anda birkaç kişinin otomatik silahlarla taradığını duydum. Aklıma direkt zaten polisevi geldi. Balkondan baktığımda ‘Herhalde’ dedim, ‘polisevi veya dekanın evi’, o civarlarda makineli tüfeklerle ateş açıldığını duydum. 20-25 dakika sonra çok şiddetli, büyük bir patlama; ‘Büyük ihtimalle de canlı bomba kendini imha etmiş olabilir’ diye düşündüm. ‘Ya da el bombası attı’ diye düşündüm. Ondan sonra da zaten ekipler geldiler. Benim duyduğum kadarıyla çok büyük, bir tane şiddetli patlama oldu. Onun haricinde de herhalde ufak tefek iki tane daha patlama oldu.”
“Havai fişek sesi gibi başladı”
Patlamalardan birinin etkisiyle camları kırılan bir sitede oturan Sedat Ergen de şunları anlattı:
“Havai fişek sesi gibi başladı. Arkasından bunun bir çatışma sesi olduğu anlaşıldı. Ailemiz falan kaçarak eve gelirken bomba patladı. O sırada iki tane büyük bomba patladı. Arkasından, patlayan bombanın birisinin sitemizin hemen bu yanındaki bomba düzeneği olduğunu, ikisinin de canlı bombanın kendilerini imha ettiğini öğrendik. Ben toplam 3 patlama duydum. Ama yoğun bir çatışma, silah sesleri duyduk. Silah üstünlüğü Emniyet’teydi yani, yoğun bir karşılık verildiği için çok ucuz bir şekilde büyük bir tehlike atlatıldı.”
“Çatışma yarım saate yakın sürdü”
Ergen’le aynı sitede oturan ve sitede görevli olarak çalışan Murat Işık da çocuklarının ve site sakinlerinin çok korktuğunu söyledi.
Çatışmanın yarım saate yakın sürdüğünü dile getiren Işık, “Daha sonra bir iki el patlama sesi geldi. Daha sonra tekrar polis kontrolünde burada tekrar patlama oldu. Askerliğimi Şırnak’ta yaptım; bunun terör olduğunu zaten direkt anladım uzun namlulu silah seslerini fark ettiğim için. Korkmadık ama çocuklarım korktular. Site sakinlerimiz çok korktu” diye konuştu.
Görgü tanıklarından emekli polis Yusuf Kılıçoğlu da şunları söyledi:
“Silah seslerini duyuncu balkona çıktığımda ben kahveye doğru tarama var zannettim. Onların (kahve sahiplerinin) aralarında husumetleri vardı, onlar da koşuşunca herhalde o çocuklara saldırıyorlar diye polisi aradık. Ama maalesef saldırı bizim emniyet teşkilatınaymış, polisevineymiş. Çok üzüntülüyüz. Elimizden bir şey gelmedi, gencecik bir yavrumuzu kaybettik, vatan evladını kaybettik. Allahtan daha büyük bir faciayı önlemiş arkadaşımız şehit olan, daha kötü sonuçlar doğurabilirdi.”
Cenaze bugün
Saldırı ve sonrasında yaşanan çatışmalarda ağır yaralanan ve sonra hastanede hayatını kaybeden polis memuru Sedat Gezer için bugün Mersin’de caneze töreni düzenlenecek.
Koruma Büro Amirliğinde görevli Gezer, törenin ardından Akbelen Şehit Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
Saldırının ardından Mersin’e gelen ve olay yerini ziyaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gezer ile birlikte bir polisin daha yaralandığını duyurmuştu. Soylu diğer polisin hayati tehlikesinin bulunmadığını söylemişti. Soylu bugün yaralanan polisi hastanede ziyaret etti.
Çatışma sırasında en az bir de sivil yaralandı. VOA Türkçe’nin edindiği bilgiye göre polisevinin karşısındaki binanın 1. katında oturan Rus vatandaşı bir kadın karnından vuruldu. Yaralının bugün taburcu edilmesi bekleniyor.
Saldırganlardan birinin kimliği tespit edildi
İçişleri Bakanlığı saldırıyı düzenleyen iki kişiden birinin kimliğinin saptandığını duyurdu.
Bakanlıktan yapılan açıklamada polisevine dün 22.45 sıralarında 2 kadın tarafından saldırıda bulunulduğu ve iki saldırganın da etkisiz hale getirildiği vurgulandı. Saldırganlardan birinin “Zozan Tolan” kod adlı Dilşah Ercan olduğu belirtildi.
Bakanlık açıklamasında şöyle denildi:
“Teröristin, terör örgütü PKK/KCK’nın gençlik yapılanması içerisinde faaliyette bulunduğu, terör örgütü faaliyetlerinden dolayı cezaevine girip çıktığı, örgütün kırsal yapılanmasına 2013 yılında Mersin’den katıldığı, Irak’ın kuzeyindeki Kandil’de eğitim aldığı ve örgütün sözde özel güç yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiği tespit edildi. Ayrıca, terörist hakkında metropollere eylem amaçlı gönderilecek hazır kadrolar arasında yer aldığı şeklinde istihbari bilgilerin bulunduğu belirlendi.”