Son yıllarda sık sık “IMF bizden borç istedi, verin dedim” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önceki gün farklı bir açıklama geldi. Balkan turu dönüşünde uçakta konuşan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) döviz rezervleriyle ilgili, “Şu anda birçok dost ülke gerekli desteklerini sağ olsun veriyorlar. Onlardan borçlanmamız Merkez Bankası olarak güçlenmemize neden oluyor” dedi.
Erdoğan, söz konusu dövizi nasıl kullandıklarına ilişkin olarak, “İhracatta malum öyle ürünler var ki bunlar ithale dayalı, bu ürünlerde de dövize ihtiyacınız var, bunları da bu yolla karşılamış oluyoruz” ifadelerini kullandı.
Yüksek cari açık ve düşük döviz rezervi nedeniyle sorun yaşayan Türkiye, son dönemde yurt dışından finansman arayışı içine girmişti.
ERDOĞAN, ‘BORÇ ALAN TALİMAT ALIR’ DEMİŞTİ
Erdoğan, son yıllarda birçok kez, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Türkiye’den borç istediğini öne sürdü. Örneğin 10 Ağustos 2020 tarihindeki konuşmasında Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “IMF, bizden 5 milyar dolar borç istedi. O zaman ekonomiye bakan zat, geldi bana ‘Sayın Başbakanım verelim mi bu borcu?’ dedi. ‘Verin, bugün borç alan, yarın talimat alır’ dedim” ifadelerini kullanmıştı.
Sözcü gazetesinde yer alan habere göre, aslında IMF, Türkiye’den borç istemedi. Ocak 2012’de IMF, dış borçlarını çevirmekte zorlanması beklenen ülkelere mali destek için 1 trilyon dolara ihtiyaç duyulacağını açıkladı.
O dönemde kullanılabilir kredi miktarının 380 milyar dolar olan IMF, 500 milyar dolarlık ek kaynak gerektiğini söyledi. Aralarında Türkiye’nin de olduğu üye devletler de çeşitli miktarlarda taahhütte bulundu.
IMF daha sonra yaptığı açıklamada ise daha önce duyurduğu 500 milyar doların yalnızca 264 milyar dolarına ihtiyaç duyduğunu, bu miktarın 40 ülkeden karşılandığını ve taahhütlerin kalan kısmını kullanmayacağını açıkladı. Böylece Türkiye’nin taahhüdü kullanılmadı.
MERKEZ BANKASI REZERVLERİNE IMF KATKISI
Türkiye IMF’ye borç vermedi ancak şu an TCMB’nin rezervleri içinde IMF borcu bulunuyor. IMF, Türkiye dahil üye ülkelerin merkez bankalarına geçen yıl ağustos ayında aktardığı toplamda 650 milyar dolarlık IMF parası (Special Drawing Rights – Özel Çekme Hakkı) imkanı sağlamıştı. IMF’deki kotası doğrultusunda TCMB’ye 6,3 milyar dolarlık SDR aktarılmış, bu kaynak TCMB’nin brüt rezervlerine eklenmişti.
Ağustos 2009’da aktarılanlarla birlikte TCMB’nin brüt rezervlerinde haziran sonu itibarıyla 7,3 milyar dolarlık SDR bulunuyor. Bu bilançoda borç olarak yer alıyor.
BORÇ VEREN ‘DOST ÜLKELER’ HANGİLERİ?
2 Eylül itibarıyla TCMB’nin 111,9 milyar dolar brüt rezervi, 14,8 milyar dolar da net rezervi bulunuyor. Bankanın yurt içi ve yurt dışı bankalardan swap (takas) ile belirli bir süre ödünç aldığı döviz ve altınlar düşüldüğünde elde edilen swap hariç net rezerv ise -52,3 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.
TCMB’nin yabancı bankalardan swap yoluyla ödünç alıp rezervinde tuttuğu miktar ise yaklaşık 22,8 milyar dolar seviyesinde. Çin Merkez Bankası ile yaklaşık 6 milyar dolar karşılığı yuan/TL, Katar Merkez Bankası ile yaklaşık 15 milyar dolar karşılığı riyal/TL swap anlaşması bulunuyor. Bu iki anlaşmadan kaynaklı olarak yaklaşık 21 milyar dolarlık swap, TCMB rezervlerinde yer alıyor.
Güney Kore ile imzalanan yaklaşık 2 milyar dolar karşılığı won-TL anlaşması ise henüz hesaplara yansımadı.
Birleşik Arap Emirlikleri ile de yaklaşık 4,9 milyar dolar karşılığı dirhem-TL swap anlaşması yapıldı ancak bu rakamın yaklaşık 2 milyar dolarlık kısmı aktarıldı.
Son olarak da resmi olarak duyurulmasa da Rusya’nın Akkuyu nükleer santral yatırımı için kullanmak üzere Türkiye’ye 15 milyar dolarlık kaynak aktaracağı basına yansıdı. Temmuz sonu ile ağustos arasındaki üç haftada TCMB’nin brüt rezervinde 15,4 milyar dolarlık artış olması dikkat çekmişti.
Azerbeycan Devlet Petrol Fonu’nun da TCMB’de 1 milyar euroluk mevduatı bulunuyor. Bu da brüt rezerve dahil ediliyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***