Dokunulmazlığı kaldırıldıktan sonra tutuklanan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, çok tartışılan gözaltı sürecinde yaşadıklarını Gazete Duvar’dan Hacı Bişkin’e anlattı.
‘Yurt dışına kaçarken yakalandı‘ şeklindeki haberler için “Gitmek isteseydim giderdim” diyen Güzel, gözaltına alınışı sırasında kendisine kötü muamele eden polisi ikaz ettiğinde, “Zevk için yapıyorum” yanıtını aldığını söyledi.
Bişkin’in yönelttiği sorulardan bazıları ve Güzel’in bunlara verdiği yanıtlar şöyle:
– Gözaltına alındığınız gün basında sizin için ‘yurtdışına kaçarken yakalandı’, ‘sahte pasaportla yakalandı’, ‘peruk takıp kılık değiştirmiş’ iddiaları yer aldı. Ancak sizin dediğinize göre Edirne’de değil, Silivri’de gözaltına alındınız. Gözaltı sürecinizi biraz anlatır mısınız, bu iddialar için ne diyorsunuz?
Basına yansıyanların gerçeği yansıtmadığı birkaç saat içerisinde ortaya çıktı zaten. Alındığım noktada emniyet kamerası ile çekilen görüntüler basına servis edildi. Emniyet yine yandaş basının muhabirliğine soyundu. Kılık değiştirme safsataları hemen gündemleştirildi fakat günlük hayatta kullandığım kıyafetlerim, orijinal saçlarım ve kullandığım numaralı gözlükler üzerimdeydi.
‘POLİS ZEVK ALDIĞIM İÇİN YAPIYORUM DEDİ’
‘Üstünden sahte pasaport’ çıktı denildi fakat yanımda pasaport dahi yoktu. Hepsi bir kurgunun parçası olarak kullanıldı sadece. Daha önce ayrıntıları ile anlatmıştım bu süreci. Fakat ayrıyeten belki şunu belirtebilirim; polis memurlarından birine engel olmaya çalışıp uyardım, aldığım cevap ‘zevk aldığım için yapıyorum’ oldu.
‘VEKİLLİK SIFATIM DEVAM EDİYORKEN KELEPÇELENDİM’
– Aynı zamanda bir doktorsunuz. Sağlık kontrolüne götürülürken hastanede bir sorun yaşadınız mı? Birçok mahpus hastaneye giderken kötü muamele gördüklerini söylüyor. Çoğu mahpus da doktorların tavırlarını eleştiriyor. Hastanede kötü muameleyle karşılaştınız mı?
Sağlık kontrolüne götürülürken her ne kadar kabul edilmese de bir işkence söz konusuydu. Sanırım Türkiye’ye yakın süreçte bu konuya dair AB’den bir heyet geldi. Bu muamelelerin artmış olmasından kaynaklı. Fakat yine iktidar tarafından bu durum kabul edilmemiş. Keza bu durum bir hakikatten, bir insan hakkı ihlalinden ziyade iktidarın normali olmuş durumda. Hâlâ vekillik sıfatım devam ediyorken kelepçelendim. İkinci gün ters kelepçe yapıldı. Araç içerisinde ve sağlık muayenesinde dahi açılmadı. Her iki günde de bina giriş çıkışlarında başımı eğmem için ciddi bir çaba sarf ettiler.
Bu hak ihlallerine dair suç duyurularımızı yaptık. Hem ters kelepçe ve başı öne eğme çabalarına itiraz etmeme hem bir hekim olarak İstanbul Protokolü’nü hatırlatmama rağmen kelepçeli muayenede ısrar etme durumuna dair. Birçok hekim kelepçeli muayenenin olmayacağını, kolluk güçleri içerideyken muayenenin gerçekleştirilemeyeceğini bilir. Bu tutum hekimin tavrını gösterir. Aksi bir hal iyi hekimlik değerlerine aykırıdır. Bu bir soruşturma konusudur ve hekimler bunu bilir.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***