Erzurum Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mevra Aydın Çil, Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin düzenlediği halk sağlığı etkinliklerinde “sağlıklı yaşam için dengeli ve doğru beslenme” konusunda bilgiler verdi. “Vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin her birinin yeterli miktarlarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılması durumuna “yeterli ve sağlıklı beslenme” dendiğini ifade eden Dr. Çil şunları söyledi:
“Alınan enerji ve besin öğeleri vücutta uygun kullanılması gerekmektedir. Aldığımız vitaminler, mineraller eğer vücudumuzda uygun bir şekilde kullanılmıyorsa o zaman burada sağlıklı beslenmeden bahsedemeyiz. Günümüzde kronik bulaşıcı olmayan bütün hastalıkların hemen hemen hepsi beslenme ile temelde ilişkilidir. Bunların başında da obezite, diyabet geliyor. Hipertansiyon, kalp hastalıkları, vitamin ve mineral yetersizliği hastalıkları yani kansızlık, raşitizm, kemik erimesi, guatr hastalıkları, bazı kanser türleri ile besin alerjileri beslenmeden kaynaklanan hastalıklardır. Sağlığın korunmasında hastalıkların önlenmesinde yeterli ve dengeli beslenme temeldir. Burada dikkat etmemiz gereken nokta yetersiz ve dengesiz beslenme yüzünden zihnen ve bedenen iyi gelişmemiş yorgun, isteksiz ve hasta bireyler toplum için güç ve kuvvet değil, sadece bir yük oluşturmaktadır.”
‘YOĞURDUN YEŞİLİMSU SUYU ATILMAMALI’
Beslenmede sütün önemini anlatarak bazı konulara da dikkat çeken Dr. Çil, “Pastörize edilmiş veya UHT (uzun ömürlü süt) sütleri tercih edin. Kaynağını bilmediğiniz ve tanımadığınız kişilerin sattığı sokak sütlerini satın almamalıyız. Yoğurdun suyunun süzülmesi veya bekletme esnasında oluşan suyunun atılması vitamin kaybına neden olur. B2 vitamininden zengin olan yoğurdun yeşilimsi suyu atılmamalı, değerlendirilmelidir. Ekmek mayalandırma, bisküvi ve pasta ile çorba yapımında kullanılmalıdır. Ben diyetisyen olmadan önce annem sütlü tatlı yaparken şekeri başta atardı ama diyetisyen olduktan sonra muhakkak süt kaynatıldıktan sonra şeker eklenmeli ki kalite azalmasın. Tarhana biliyorsunuz yoğurt içerdiği için bu grupta değerlendiriyorum. Tarhana kesinlikle güneşte kurtulmamalı. Güneşte kurutulduğu zaman yine besin değerini kaybediyor. Rüzgar olan serin bir yerde, direk güneş almayacak şekilde kurutulmalıdır” diye konuştu
ENDOKRİN KANSERLERİNE NEDEN OLABİLİYORLAR
Evlerde yapılan en önemli hatalardan birinin yoğurt ve peynir kaplarının saklama kabı olarak kullanılması olduğunu ifade eden Dr. Çil, “Bunları kullanmaktan kaçınmalıyız. Çünkü endokrin bozucu dediğimiz maddeler vücuda geçerek çeşitli endokrin kanserleri olmak üzere birçok endokrinle ilişkili hastalığa sebep olabiliyorlar. Bu nedenle bu kapları evimizde lütfen ama lütfen kullanmayalım. Satın alınan plastik süt ve yoğurt kapları, daha sonra yiyecek saklama amacı ile kullanılmamalıdır” dedi.
YUMURTAYLA İLGİLİ TARTIŞMALAR BİTMEDİ
Yumurtayla ilgili tartışmalar olduğunu belirten Çil, şu uyarıda bulundu:
“Yumurta aklandı, gibi tartışmaları var ama bütün rehberleri incelediğinizde kalp damar hastalığı riski varsa haftada 1-2 adedi geçmemeliyiz. Çocuklar, gebeler, aktif spor yapanlar, genç erkekler her gün tüketebilirler. Çiğ yumurta kesinlikle tüketilmemeli. Bazen anneler bunu yapabiliyorlar.”
YÜZYILIMIZIN KONUSU
Sürdürülebilir beslenmenin yüzyılının konusu olduğunu kaydeden Dr. Çil, şunları söyledi:
“Sürdürülebilir beslenmeyi, yeterli, dengeli ve sürdürülebilir beslenme olarak konuşuyoruz bunu. Sürdürülebilir beslenmeye dikkat edebilmemiz için gelecek nesiller açısından muhakkak mevsiminde sebze meyveyi tüketeceğiz. Çünkü biliyoruz, mevsiminde olmayan sebze ve meyvelerdeki ilaçları, hormonları biliyoruz. Hem kendiniz için hem de gelecek nesiller için mevsiminde sebzeden meyve tüketeceğiz. Mevsiminde sebze meyve nedir derseniz, hangi mevsimde sebze meyve ucuzsa onun mevsimi olarak değerlendiriyoruz Sebze ve meyveleri pişirirken lütfen tencerenin kapağını kapatalım yüzlerce çalışma var suda eriyen mineraller, vitaminler uçup gidiyor buharla birlikte.”
GÜNDE 2, 2,5 LİTRE
Günde 2- 2,5 litre su tüketilmesini tavsiye eden Dr. Çil, “Sıvı tüketimi yaşa cinsiyetine göre göre farklılaşma gösteriyor. Günde 2- 2,5 litre su tüketmeliyiz. Çay ve kahveyi sıvı olarak saymıyoruz. Ayran, meyve suyu ama taze sıkılmış meyve suyu sayılabilir. Maden suyuyla ilgili sorular geliyor. Maden suyu mineral içeriği yüksek eğer asitliyse kemik ve dişlerde zarar verdiğini unutmamak gerekiyor” diye konuştu.
KALP KASINI ZAYIFLATIYOR
Konuşmasında hızlı kilo vermeyle ilgili değerlendirmede de bulunan Dr. Çil, “Hızlı ağırlık kaybından kaçınıyoruz: Bazen ben de inanamıyorum öyle paylaşıyorlar ki ayda 10 kilo vermiş hem de vücudundaki yağdan vermiş. Eğer hızlı zayıfladığınızda bileceğiz ki bizim kalp kasımızdaki protein de yıkılıyor. Kalp kasımız zayıflıyor” dedi. (DHA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***