Borsa İstanbul’da yüksek kaldıraçlı işlemlerin tersine dönmesinin yüksek teminat ihtiyacına yol açmasıyla başlayan ilk vadeli işlem krizi piyasa mekanizması içinde çözülmeye çalışılıyor.
Türkiye sermaye piyasaları ilk vadeli işlemler kriziyle karşı karşıya. Vadeli işlemler ve opsiyon borsasında bankacılık hisseleri üzerinde yapılan yüksek hacimli kaldıraçlı işlemlerle spot piyasadaki hisselerin fiyatını oynatan yatırımcılar tavan tavan günlerinin ardından 12 Eylül’deki zirvesinden bu yana düşüşle yüz yüze. Yüksek kaldıraçlar sonrasında sert hisse hareketleri nedeniyle yaşanan teminat tamamlama çağrıları yatırımcıların yanı sıra aracı kurumları da zor durumda bıraktı. Tavan tavan günlerinde işlemlerle ilgili açıklama yapmayan ve devreye girmeyen Sermaye Piyasası Kurulu önceki akşam zor durumda kalan aracı kurumlar ve diğer düzenleyici kurumlarla toplantı yaptı. Her ne kadar toplantıdan somut bir sonuç çıkmasa da kamunun devreye girmesinin verdiği psikolojik etki dün borsada dalgalı bir seyre yol açtı. Spot piyasa fiyatının altında vadeli fiyatlamalarıyla hem kurumlar hem yatırımcılar hisseleri ellerinden zararına çıkarmaya çalışırken uzmanlar borsada temizlik operasyonunun başladığı yorumlarını yaptı.
1- Neler oldu da kriz yaratıldı?
Peki bu noktaya nasıl gelindi? İlk önce temmuz ortasında borsaya bir yabancı talebi olduğuna yönelik açıklamalar yapıldı ve bu yabancının da özellikle bankacılık hisselerine park ettiği belirtildi. TCMB verileri bu yabancı talebinin oldukça cılız 750 milyon dolar seviyesinde olduğunu gösterse de piyasada fitili ilk bu duyum ve açıklamalar ateşledi. Ardından bankacılık hisseleri hızlı bir ralliye girdi. Bazı aracı kurumların ve bazı yatırımcıların özellikle bankacılık hisselerindeki yüksek hacimli işlemleriyle borsa bir anda yukarıya doğru hızla hareketlendi. O dönemde analistler bir türlü neden şimdi bankacılık hisselerinin bu denli hızlı yükseldiğine ve tavan tavan gittiğine mantıklı bir açıklama getiremedi. Bu işlemlerde ise bazı yatırımcı ve Türk aracı kurumların büyük montanlı emirlerinin olduğu ve kaldıraçlı işlemler için VİOP’un kullanıldığı ortaya çıktı. Kaldıraçlar öyle yükseldi ki konunun uzmanlarının verdiği bilgiye göre spotta hisse fiyatı 100 lira olan bir bankanın eylül vadeli kontratı 180 liraya kadar çıktı. Bu durum piyasada bir sürü psikolojisiyle bankacılık işlemlerine kaldıraçlı emirlerle alım hücumu başlattı. Hatta öyle ki Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati 11 Eylül Pazar günü yaptığı açıklamada “Borsamızdaki yükselişin temelinde ekonomimizin artan üretimi ve istihdam kapasitesi yatıyor” dedi. Ancak ne olduysa Fed’in temmuz enflasyon verisi ile Akbank’ın vakfının sadece 8 milyon lotluk satış yaptığı 13 Eylül günü işler tersine döndü.
2- Hangi hisseler bu dönemde öne çıktı?
Ve 5 Temmuz-13 Eylül tarihleri arasında yaklaşık yüzde 170 oranında olağanüstü yükseliş kaydeden bankacılık endeksi, 12 Eylül’deki zirveden bu yana yüzde 35’in üzerinde, BİST100 endeksi ise yüzde 12 düşüş yaşadı. Rüzgar tersine döndü ve tavan tavan giden hisseler taban taban oldular. Özellikle dört banka hissesi bu son dönemde en çok kaybedenlerin başında geldi. Yükseliş döneminde de iki kamu bankası başı çekiyordu. Düşüşte ise Vakıfbank, Halkbank, TSKB ve Şekerbank hisseleri öne çıktı. Konuya ilişkin bilgi veren piyasa uzmanları yükseliş döneminde bazı aracı kurum ve yatırımcıların özellikle iki kamu bankasından yoğun alım ve kaldıraçlı işlem yaptığına dikkat çekti. 4 banka hissesinin yanı sıra İş GYO hissesi de yoğun işlem yapılan ve son dönemde sert düşen hisseler arasında yer aldı.
3 – Neden tüm endeksler sert şekilde geriledi?
Kafalardaki bir soru da yüksek hacimli kaldıraçlı işlemlerin 13 Eylül ile başlayan düşüşle ne kadar teminat tamamlama çağrısına maruz kaldığı ve bunun neden sadece bankacılık hisselerini değil tüm borsayı altı üst ettiği? Takasbank verilerine bakıldığında teminat tamamlama çağrılarının her geçen gün arttığı görülüyor. 9 Eylül’de 868.8 milyon liralık bir teminat kapama çağrısı yapılırken 15 Eylül ile birlikte 1.8 milyar liraya kadar yükseldi. 16 Eylül’de 1.5 milyar liralık, 19 Eylül’de ise 1.4 milyar liralık teminat tamamlama çağrısı oldu. Şöyle ki son üç işlem gününde neredeyse 5 milyar liralık teminat tamamlama çağrısı geldi. Yatırımcılar günlerdir banka hisselerinde satışlarla likidite yaratarak teminat tamamlamaya çalışırken tamamlanamayan teminatlar aracı kurumların üzerinde de baskı oluşturdu. Hem yatırımcılar hem aracı kurumlar ellerindeki tüm hisseleri de satışa sürerek likidite yaratmak ve teminat kapatma çağrılarına uymaya çalıştı. Bu da sadece bankacılık hisselerinin değil satılmak zorunda kalan diğer hisse senetlerinin de fiyatlarının gerilemesine ve BİST100’de de düşüş yaşanmasına yol açtı.
4- SPK toplantısında ne konuşuldu?
Tüm bu hareketler küçük yatırımcılar başta olmak üzere oldukça büyük bir zararın yaşanmasına yol açtı ve bu noktada SPK önceki gün önce bir kısa yazılı açıklama yaparak ardından da zor durumda oldukları belirtilen aracı kurumlarla bir araya gelerek çare aramaya başladı. Saatlerce süren hatta teknik ekiplerin ayrı bir toplantı yaptıkları görüşmelerden ise somut bir sonuç çıkmadı. Aslında konuya yakın kaynakların verdiği bilgiye göre piyasanın sağlıklı işlemesine tehdit oluşturan ve sistemik risk haline gelen bu durumun önceki akşamki toplantıda çözülmesi hedefleniyordu. Toplantıda piyasa uzmanlarından edinilen bilgiye özellikle oldukça zor durumda olan 4 aracı kurumun ve piyasanın düze çıkarılabilmesi için Takasbank’ın devreye girmesi veya bankalara kendi hisselerinde geri alım yapmaları üzerinde duruldu. Ancak sonuçta bir karara ulaşılamadı. Yine kaynaklardan alınan bilgiye göre aracı kurumlar nakdi uzlaşma teklif etti. Yani vadeli kontratlarını vade bitmeden vermek ve zararın daha fazla artmasını beklemeden ellerindeki kontratlardan kurtulmak istediler. Piyasa uzmanları VİOP kontratlarının fiziki teslimat öngördüğünü ancak yönetmelikte olağanüstü durumlarda farklı teslimat koşullarının uygulanabileceğinin yer aldığını vurguladı ve aracı kurumların nakdi vererek pozisyonlarını kapatma taleplerinin uygulanabileceğini dile getirdi.
5- Yabancı ajansa gelen açıklamanın anlamı ne?
SPK toplantısının ardından kurumlar sessizliklerini korurken açıklama Bloomberg ajansına bir yetkiliden geldi. Bloomberg’e konuya yakın bir yetkilinin verdiği bilgiye göre son borsa hareketine ilişkin öncelikle likiditede çözüm beklenecek ve gerekirse en az müdahaleyle tedbir alınacak. Bloomberg’in haberine göre yetkili, aracı kurumlara ilişkin şu anda sistemik bir risk olmadığını ancak bazı patronların zarar edeceğini dile getirerek tahta kapatmanın son tercih olduğunu ve likiditedeki gelişmelere bakılacağını söyledi. Yetkili ayrıca son yaşanan piyasa hareketlerine yönelik bir yıl geriye dönük gerekli incelemelerin başlatıldığı bilgisini vererek piyasa bozucu işlemlerin olduğunu, bunlara karşı sonuna kadar gidileceğinin altını çizdi. Bu açıklama piyasada kamunun artık devrede olduğu yorumlarına yol açtı ve dün her ne kadar dalgalı bir yön izlese de piyasanın kendi mekanizması içinde bir dengeye oturabileceği izlenimi oluştu.
6- Takasbank neden teminat oranlarını değiştirdi?
Takasbank dün yaptığı açıklamayla bugünden itibaren VİOP’ta banka hisselerinde yeni teminat oranlarının devreye alındığını açıkladı. Takasbank’tan yapılan açıklamada VİOP’ta Akbank, Garanti BBVA, Halkbank, İş GYO, İş Bankası, Şekerbank, TSKB, Vakıfbank ve Yapı Kredi dayanak varlıkları için işlem teminatı hesaplamalarında kullanılan risk parametrelerinin piyasa koşulları dikkate alınarak yapılan değerlendirmeler sonucu güncellendiği vurgulandı. Değişen parametreler sonucunda teminat yükümlülüklerindeki olası artış veya azalışların da 21.09.2022 tarihinde gün içi ilk risk hesaplama işlemleri sonrasında devreye gireceği belirtildi. Değişiklikle Akbank’da 160 olan teminat 115’e, Garanti’de 290’dan 205’e, Halkbank’ta 130’dan 90’a, İş GYO’da 365’ten 200’e, İş Bankası’nda 120’den 85’e, Şekerbank’ta 50’den 40’a, TSKB’de 65’ten 45’e, Vakıfbank’ta 120’den 95’e, Yapı Kredi’de 85’ten 70’e indirildi. VİOP uzmanları fiyatlar düştüğü için Takasbank’ın sistemi güncellediğini bunların asgari tutarlar olduğunu dile getirerek aracı kuruluşların bunun 2-3 katını aldığına dikkat çekti. Uzmanlar, teminat gereksinimini azaltıldığı için teminat çağrılarında bir miktar rahatlama yaşanabileceğine işaret etti. Bu adım atılmasının ardından bankacılık hisselerinde yukarı yönlü hareket hızlandı ve endeks yüzde 3 primi aştı.
7- Nakdi uzlaşma olmazsa ne olabilir?
Konuya yakın kaynaklar aracı kurumların dün SPK’ya sunduğu nakdi uzlaşma teklifinin piyasanın yönü ne olursa olsun dikkate alınmasının önemli olduğunu ifade etti. Nakdi uzlaşmaya otoritenin izin vermemesi durumunda vade sonunda kontratı teslim ederek hisseyi almak zorunda kalacaklarını vurgulayan uzman, bu durumun ise Şekerbank, Vakıfbank gibi halka açıklık oranı düşük olan bankalarda bir kurumun halka açık payların hepsine sahip olması sonucunun doğacağını söyledi. Bunun da bir anomali oluşturacağına dikkat çeken uzman tek mantıklı çıkar yolun nakdi uzlaşma gibi göründüğünü belirtti.
8- Neden bankacılık kaldıraca uygun değil?
Piyasa uzmanları soluksuz yükseliş zamanlarında da bankacılık hisselerinde bu denli iştahlı hareketleri anlamlandırmakta zorluk çekmiş ve yatırımcılara uyarılarda bulunmuştu. Bankacılık sektörünün diğer sektörler gibi olmadığını vurgulayan uzmanlar bilançosu, regülasyonu, kredi büyümesi, faizleri sürekli bilinen ve çok sürprize açık olmayan sektörün kaldıraçlı işlemler için de uygun olmadığını dile getirdi. Buna rağmen yüksek hacimli kaldıraçlı işlem yapılmasına hala anlam bulamayan piyasa uzmanları sanayi, ulaştırma gibi diğer sektörlerin dış etkenlere daha duyarlı olduğunu ve küçük bir haberin bile hareketlere yol açabildiğini ancak bankacılık sektöründe böyle bir durumun söz konusu olmadığını ifade etti. Uzmanlar bankacılık hisselerinde düzeltme hareketi sonrasında bir dengelenme beklerken defter değerinin yüzde 10 altına gelebileceğini de kaydetti.
9- Dalgalı seyir nereye kadar devam edecek?
Piyasa uzmanları çarenin yine piyasa mekanizması içinde arandığını ve kamunun elinin hissedilmesinin ise piyasaya güven verdiğini ifade etti. Ancak hemen bugün yarın ortalık durulur yorumu yapmak mümkün değil. Özellikle dün de en çok düşenlerin zirvesinde yer alan hisselerdeki seyir ve teminat tamamlama çağrılarının karşılanıp karşılanamayacağına göre oynaklığın devam edebileceğine dikkat çeken piyasa uzmanları her ne kadar borsadaki hareketler küresel gelişmelerden bağımsız olsa da Fed’in bugünkü adımı sonrasında küresel piyasalardaki hareketin de oynaklığın dalga boyunu artırabileceği görüşündeler. Piyasa uzmanları tam olarak bir düzelmeden bahsedilemeyeceğine işaret ederek bankacılık hisselerinde tavan çözülmesi olsa da işlerin düzelmediğini kaydetti. Biraz izlemekte yarar olduğunu kaydeden uzmanlar teknik olarak 3200 seviyesinin üzerindeki kapanışlarda yukarı yönlü hareket olabileceğini ancak halen daha netlik olmadığını vurguladı.
10- Dün piyasada neler yaşandı?
Borsa İstanbul’da BİST 100 endeksi, önceki gün günü yüzde 5,26 değer kaybıyla kapatırken bankacılık endeksinde düşüş yüzde 9,32 olmuştu. Günlük düşüşün yüzde 5’e ulaşması nedeniyle akşam saatlerinde borsada endeks bazlı devre kesici çalışmıştı. Öte yandan yabancıların da önceki gün 2 milyar TL’lik bir satış gerçekleştirdi. Hatta TL likidite sıkışıklığı yaşandığı için çok düşük işlemlerin olduğu Londra’da TL swap faizlerinin yüzde 300-400’e çıktığı dile getirildi. Dün ise hem bankacılık endeksi hem de BİST100 güne pozitif başladı. Ancak oynaklık oldukça yüksek bir gün yaşandı. Bankacılık endeksi Vakıfbank’ın taban olmasıyla negatif düşerken onu BİST100 de takip etti ardından ise yeniden toparlandı endeksler. Yani dünün özeti yukarı çıkış, satış, toparlanma tekrar satış oldu. Bankacılık endeksi günü yüzde 3,02 BİST100 endeksi ise yüzde 2,44 yükselişle kapattı. Piyasa uzmanları dünkü hareketlerin kamu kaynaklı bir büyük alıcının bankalara yoğun alım yapmasıyla yaşandığını ileri sürerken Takasbank’ın teminatlarını düşürmesinin de bu büyük alıcıyı rahatlatma amaçlı olabileceğini kaydetti.
KAYNAK: DÜNYA – ŞEBNEM TURHAN
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***