Metin YOKSU
+GERÇEK- Batman’da ilk sinema salonu 1950’li yıllarda 1. Cadde’de Seyran Sineması adıyla açıldı. Ardından Raman, Evin, Site, Kışlık Saray Sineması, Yazlık Saray Sineması, Mehtap Sineması da faaliyete başladı. 1970’li yıllara gelindiğinde yazlık, kışlık sinemaların sayısı dokuza ulaştı. Ancak Yeşilçam’da erotik film furyasının başlaması ile birlikteyse sinema salonları bir bir kapandı. 1980 darbesinin etkileri devam ederken 1990’lı yıllarda önceleri OHAL nedeni ile Siirt’e bağlı küçük bir ilçe olan Batman’a şehir statüsü verildi. O yılların yılların faili meçhul cinayetleri, Beyaz Toroslar ile insan kaçırmaları, köy boşaltmaları nedeni ile hızlıca nüfusu büyüse ve yasal statüsü her ne kadar “şehir” olsa da havanın kararması ile birlikte hayalet kente dönüşen koca bir köy olarak tarif edildi Batman…
BATMAN’IN KİMLİĞİNE DAMGA VURAN SİNEMA
1990’lı yılların karanlık dönemi geride kaldıkça 2000’l yıllarda hem toplumsal mücadele ivme kazandı hem de kültür sanattan, yerel yönetimlere kadar ciddi bir değişim dönüşüm kendini hissetirmeye başladı. 2004 Yerel Seçimleri’nde Kürt Siyasal Hareketi’nin temsilcisi Hüseyin Kalkan, seçimi kazanmasının bir yıl sonra Diyarbakır Caddesi üzerindeki Atatürk Parkı’nın hemen bitişiğinde Yılmaz Güney Sineması’nı inşa ettirdi. 2005 yılında inşası başlayan sinema 2006 yılında faaliyete geçti. Yılmaz Güney Sineması, şehir olma yolunda onlarca sorunla büyüyen Batman’ın hem hafızasının hem de kimliğinin oluşmasında önemli rol oynadı.
Sinema severlere yıllarca hizmet veren sinema salonunda yılda kimi zaman beş sinema festivali yapıldı. Sadece sinema salonu değil aynı zamanda tiyatro festivallerine de ev sahipliği yapan mekanda onlarca panel, konferans hatta tiyatro oyuncularının prova dahi yaptığı işleve sahipti. Demokratik sivil toplum örgütlerine sık sık ev sahipliği yapan mekanın içi gibi dışarısı da insanların buluşma yeri, oturma ve sosyalleşme alanı olurken demokratik kitle eylemlerine de ev sahipliği yaptı yıllarca. Bir sinema salonu olmanın yanı sıra kentin hafızasında önemli yeri olmasının nedenleri bunlardan belki de çok daha fazlasıydı. Salonun tam karşısında açılan kentin ilk AVM’sinde gişe filmleri, popüler filmler gösterilse de birçok genç hayatında sinema ile ilk kez Yılmaz Güney Sineması’nda tanıştı.
KENTİN HAFIZASINA KAYYIM KİLİT VURDU
Günde üç matinede ortalama 120 kişinin film izlediği Yılmaz Güney Sineması’da 10 yıl içinde yaklaşık 438 bin kişiye hizmet verdiği kayıtlara geçti. Dünyanın en ucuz sineması unvanına da sahip sinema salonunda 2016 yılında belediyeye kayyım atanması ile sinemanın kapısına kilit vuruldu. Ardından 30 Ocak 2017 tarihinde elektrik kontağından çıktığı ileri sürülen yangınla sinema salonu küle döndü ve bir süre sonra da yıkıldı. İzledikleri koltuklar yanmış da olsa salonun kent için önemi bilen sinema severler hafızaya ışık tutması için sürekli burada hatıra fotoğrafları çektirdi.
Yıkılmasından sonra dönem dönem sosyal medyada ve basında sinema salonu gündem oldu. Dönemin kayyumu salonun yeniden inşa edileceğini kamuoyuna duyurdu. Hatta binlerce TL harcama yapılarak projelendirildi ve çizimleri yapıldı. Buna rağmen sinema salonun inşasına başlanılmadı. Ardından sosyal medyadan bizzat kayyumun sosyal medya hesapları üzerinden “sinema, yeşil alan ve camii” seçenekleri ile anketler yapıldı. Kamuoyundan yükselen tepkiler ve anket sonuçları ile sinema salonu talebi yüksek sesle dillendirildi.
NEDEN İNŞAA EDİLMEDİ?
2019 yerel seçimlerinin ardından Halkların Demokratik Partisi’nin belediyeyi yeniden kazanması ile birlikte sinema salonu yeniden gündem oldu. Yeni Eş Başkan Dr. Mehmet Demir tarafından alternatif yeni salon önerisi getirilse de kamuoyu baskısı ile Nisan 2019’da düzenlenen ilk meclis toplantısı ile Batman Belediyesi Yılmaz Güney Sineması’nın yeniden inşa edilmesi konusunda karar aldı. Bütçe yetersiz denilerek ihalesi ve projesi çıkarılmayan sinema salonu yeniden inşa edilemeden belediyeye Mart 2020’de yeniden kayyım atandı. Dönem dönem sinema salonunun alanı tartışma konusu olmaya devam etti. Yeni kayyım sinema salonun statüsünü değiştirmeyeceğini alanın da atıl bırakılmasını doğru bulmadığını açıklayarak sinema salonun alanına “Yılmaz Güney Köşesi” adını vererek Yılmaz Güney’in fotoğraflarının ve sözlerinin olduğu bilbordlar ile donatıldığı bir süs havuzu inşa ettirdi. Bilbordlarda Güney’in doğum yeri yanlış yazılmasının yanı sıra “Türk Sinemasının Çirkin Kralı, Türk Sinemasına Adını Altın Harflerle Yazdıran Büyük Sanatçı” ifadeleri yazıldı. Oysa ki Yılmaz Güney yaşarken Kürt olduğunu sinemasının da Türkiye Sineması ve işçi sınıfının sineması olduğunu” söylemişti.
YENİDEN İNŞA EDİLMEYİ BEKLİYOR
Kentin hafızasında derin izler bırakan ve kimliğinin şekillenmesinde rol oynayan bu mekanda bugün o süs havuzu duruyor.
Yılmaz Güney’in her ölüm yıl dönümünde ve doğum gününde kentin hafıza ve sanat mekanı sanatseverlerce hatırlanıyor. Bugün bile demorkatik kitle örgütleri basın açıklamalarını ve eylemlerini burada düzenlemeyi sürdürüyor. Birçok kişi buradan geçerken sosyal medya hesapları için ya fotoğraf ya da video çekmeyi sürdürüyor. Kaldırım taşlarında halen düzenlenen festivallerde ödül alan yönetmenlerin isimleri yer almaya devam etmesi ise sinemanın yeniden inşa edilmeyi bekler nitelikte. 1970’li yıllarda henüz kasaba iken 9 sineması bulunan Batman bugün büyükşehir olma yolunda ilerliyor ama kapısı sokağa açılmayan üç AVM sinemasına mahkum bırakılmış durumda. Kentin sanatını da yükselten etkiye sahip Yılmaz Güney Sineması yeniden inşa edilmesini de kent sakinleri merakla bekliyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***