Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 15 Temmuz sonrası yaşanan yargılamalarda ‘hak ihlalleri’ kararlarına bir yenisini daha ekledi. Son kararda 4 ayrı grupta 230 hakim ve savcı tarafından yapılan başvuruları değerlendiren AİHM, ‘hak ihlali’ kararı verdi. Karara göre, 230 hakim ve savcının özgürlük ve güvenlik hakkı ihlal edildi.
710 HAKİM VE SAVCI İÇİN HAK İHLALİ KARARI
AİHM, sözde darbe teşebbüsü sonrası yaşanan tutuklamalarının usuli güvencelere aykırı olduğunu ve herhangi bir makul şüphe olmadan gerçekleştiğini bir kez daha karara bağlamış oldu. Türkiye’nin mahkum edildiği kararda, her bir başvurucuya 5 bin Euro manevi tazminat ödenmesine hükmedildi. Son açıklananlarla birlikte toplam 710 hakim ve savcı için ‘hak ihlali’ kararı verilmiş oldu.
AİHM, 4 ayrı komita kararını açıkladı. Kararların linkleri aşağıda:
https://hudoc.echr.coe.int/eng#{“itemid”:[“001-219050”]}
https://hudoc.echr.coe.int/eng#{“itemid”:[“001-219044”]}
https://hudoc.echr.coe.int/eng#{“itemid”:[“001-219048”]}
https://hudoc.echr.coe.int/eng#{“itemid”:[“001-219049”]}
BU KARARLARIN SORUMLUSU AYM’DİR
İnsan hakları hukukçusu Dr. Gökhan Güneş, söz konusu kararları şu paylaşımlarla değerlendirdi:
- AİHM bugün, 15 Temmuz bahane edilerek tutuklanan 230 hakim ve savcının daha özgürlük ve güvenlik hakkının ihlaline karar verdi. Bu kararlarla birlikte toplam 710 hakim ve savcının yasal ve anayasal haklarına aykırı tutuklandıkları bir kez daha teyit edilmiş oldu.
- Bu yüz karası kararların mimarı hiç kuşkusuz, aynı ihlal iddialarını görmezden gelen @AYMBASKANLIGI dır. Bu kararlar basit bir ihlal kararından ibaret değildir.15 Temmuz yargıçlarının sistematik, yaygın ve örgütlü şekilde işledikleri insanlığa karşı suçların en büyük delilidir.
- Zira sistematik, yaygın, örgütlü şekilde ve tek bir merkezden talimatla verilmese Edirne’den Kars’a bu kadar sayıda hakim ve savcının tutuklanması nasıl mümkün olabilirdi? Tazminat miktarının azlığını daha önce eleştirdik ama bunlar daha başlangıç ve iç hukukta hem haksız cezalandırma ve ihraçlar nedeniyle alınacak tazminatların daha ilk adımı.
- Eksik ve eleştirilecek yanları olmakla birlikte, bu kararlar da göstermiştir ki, hukuki mücadeleden asla vazgeçilmemelidir.6 yıllık mücadele semerelerini vermeye başlamıştır. Unutulmamalıdır ki, hukuk ağır işler ancak mutlaka varacağı yere varır!
HER BİR BAŞVURUCUYA 5 BİN EURO TAZMİNAT ÖDENECEK
İnsan hakları hukukçusu Rumeysa Budak ise şu değerlendirmelerde bulundu:
- AİHM, bugün açıkladığı 4 grup komite kararıyla darbeden sonra terör örgütü üyeliği iddiasıyla tutuklanan 230 yargı mensubunun daha özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğine hükmederek her bir başvurucuya 5 bin Euro ödenmesine, itiraz yolu kapalı, kesin şekilde karar verdi.
- Usuli güvencelere aykırı tutuklamalar nedeniyle 5.maddenin ihlal edildiğine dair 3 grup komite kararı: (Ataman, Bayram ve Geleş kararları)
- Tutuklama kararının makul şüpheye dayanmaması nedeniyle 5.maddenin ihlal edildiğine dair 1 grup komite kararı: (Ulusay ve diğerleri kararı)
- Alparslan Altan, Baş, Erdal Tercan, Turan ve diğerleri, Acar ve diğerleri kararlarıyla beraber bu 4 grup kararla toplam 710 yargı mensubunun darbe sonrası tutuklanmalarının usuli güvencelere aykırı olduğu ve herhangi bir makul şüphe olmadan gerçekleştiğine karar verilmiş oldu.
SINIR AŞAN HUKUKÇULAR: HAKSIZ TUTUKLAMA BİR KEZ DAHA TESCİLLENDİ
Sınır Aşan Hukukçular Derneği de kararla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. CBJ’den yapılan sıralı paylaşımlar şöyle:
- Bu kararlar arasından Ulusoy kararında diğerlerinden farklı olarak ekli başvurucu listesinde haksız tutukluluk için delil olarak kabul edilen unsurlar da listelenmiş ve HSYK kararı ve Bylock mesaj uygulaması olarak iki başlığa yer verilmiş.
- Bu husus özellikle bu kararın hemen öncesinde BM Haksız Tutuklamalar Çalışma Grubunun verdiği, “Bylock kullanma yargılama nedeni dahi yapılamaz” diyerek bu konudaki hukuksuzluğu daha güçlü tespit ettiği birlikte okunduğunda, “Tutuklama haksızdır ve tutuklamaya dayanak teşkil eden bylock delili tutuklama için yeterli bir delil değildir” anlamını taşımaktadır.
- Bu durum Bylock’un hukuka aykırı delil niteliğinin hem BM hem de Avrupa Konseyi gibi taraf olduğumuz iki uluslar arası oluşum tarafından aksi iddia edilemez şekilde tespit edildiği anlamına gelir.
- Bu noktada salt siyasi desteğin verdiği güvenle bu delile dayalı soruşturma açana savcılarımıza ve tutuklama ve mahkumiyet kararları vermeye devam eden hakimlerimize tekrar hatırlatmak isteriz ki; günün sonunda hukuk önünde hesap vermek zorunda bırakılacaksınız.
1⃣ AİHM, Turan ve Diğerleri Daire kararı ile çerçevesini çizdiği Hakim-Savcı meslek grubunun haksız tutukluluk başvuruları hakkında bugün dört karar daha verdi. pic.twitter.com/y6FaNcQ78s
— CrossBorderJurists (SınırAşanHukukçular) (@cbjurists) September 6, 2022
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***