HABER- İNCELEME | TUNA YILDIZ
Her geçen gün ortaya dökülen bilgiler, 15 Temmuz darbe girişiminin iktidarın bilgisi dâhilinde kontrollü bir MİT operasyonu olduğu gösteriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) MİT’e geçen, emekli Albay Sadık Üstün, emekli Binbaşı Muvakkar Boran ve MİT’in Özel Faaliyetler Dairesi Başkanı Kemal Eskintan gibi isimler darbe senaryosunun merkezinde yer alması bu tezi güçlendiriyor. Yapılan yargılamalarda bu MİT mensupları da bir kez bile ifadeye çağrılmadı.
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan ve 12 Kasım 2011 tarihinde Silivri Cezaevi’nde kalp krizi sonucu hayatını kaybeden MİT’çi Kâşif Kozinoğlu’nun günlükleri, söz konusu MİT mensupları ile ilgili önemli bilgiler içeriyor. Kozinoğlu, günlüklerinde Hakan Fidan’ın göreve gelmesinin önemine dikkat çekiyor. Fidan’ın atanmasının yapılmasından hemen sonra TSK orijinli Binbaşı Muvakkar Boran, Albay Sadık Üstün ve Kemal Eskintan gibi isimleri tepkilere rağmen kritik birimlere getirdiğine vurgu yapıyor. Kâşif Kozinoğlu’nun günlüklerindeki bilgilere göre; MİT Müsteşarı Fidan, MİT’te kızak görevde bulunan Binbaşı Boran’ı Kontrespiyonaj Başkanlığı’na, Özel Kuvvetler Kurmay Başkanlığını da yapmış yakın tanıdığı Emekli Kurmay Albay Sadık Üstün’ü de Eğitim Merkezi’nin başına getiriyor. Yine emekli başka bir Albay tanıdığı da Güvenlik Dairesi Başkanlığı’na atıyor. Söz konusu MİT mensuplarının isimlerinin hain darbe girişimi sonrasında yeniden ortaya çıkması ise Gülen Hareketi’ne kurulan kumpasın yıllar öncesine dayandığını gözler önüne seriyor. MİT’çi Kozinoğlu, günlüklerinde Emekli Albay Sadık Üstün’ün TSK’daki irtibat ve bağlantılarının önemine vurgu yapıyor. Üstün’ün 1978’li olmasından dolayı hem kendi devreleri hem de 1979 ve 1980 sonrası TSK mensupları üzerinde çok etkili olduğunun altını çiziyor.
EN BÜYÜK İHBARCI EMEKLİ KORGENERAL PEKİN
Kaşif Kozinoğlu günlüklerinde, İnternet Andıcı soruşturması sonrasında tutuklanan Genelkurmay eski İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’i de üzerine ışık tutuyor. Hakkındaki soruşturmadan dolayı Pekin’in terfi ettirilmediğini aktaran eski MİT’çi Kozinoğlu, bu sürede Pekin’in meslektaşlarını MİT’e ihbar ettiği iddiasında bulunuyor. Bu kapsamda Pekin’e “İhbarcı” şeklinde ifadeler kullanıyor. Pekin’i, görev yaptığı dönemde TSK’ya ait gizli ve özel bilgileri MİT’e aktararak kendisini kurtarmaya çalışmakla ve terfi almakla suçluyor. Genelkurmay İstihbarat Başkanı olarak elinde MİT Müsteşarı Fidan ile ilgili çok özel bilgiler olmasına rağmen, MİT’le paylaşmadığının da altını çiziyor. Kozinoğlu, görevde olduğu dönemde eski Genelkurmay Başkanları Orgeneral İlker Başbuğ, Yaşar Büyükanıt, İsmail Hakkı Pekin ve Hakan Fidan arasında yakın bir ilişki ağı olduğunu kaydediyor.
Kaşif Kozinoğlu’nun günlüklerindeki bilgiler bugün yeniden okunduğunda 15 Temmuz hain darbe girişimin yıllar öncesinde planlandığı belli oluyor. TSK’da etkin görevde bulunan isimler, bir anda MİT’e bir elle tarafından transfer ediliyor. Ancak Muvakkar Boran, Albay Sadık Üstün ve Kemal Eskintan eski kurumlarıyla ve arkadaşlarıyla irtibatlarını hiç kesmiyor.
Tam aksine MİT, TSK içerisinden istihbarat almaya başlıyor. Söz konusu üç istihbarat görevlisi, geldikleri andan itibaren TSK içerisinde farklı kadro ve rütbede onlarca askeri MİT’e angaje ediyor. Kurum içerisinde hükümete yönelik her türlü faaliyet adım adım takip ediliyor. Elde edilen ses, görüntü ve belgeler de angaje edilen TSK mensuplarınca MİT’e ulaştırılıyor. Aslında Muvakkar Boran, Albay Sadık Üstün ve Kemal Eskintan asıl görevlerini 15 Temmuz’da icra ediyor. Bağlantıda oldukları elemanlar vasıtasıyla kurum içerisinde Gülen Hareketi’ne yakın olduğu düşünülen askerler önce fişleniyor. Sonra listeler hazırlanarak MİT’e aktarılıyor. Aynı bilgiler MİT’in elde ettiği istihbarat bilgisi gibi gösterilerek yeniden TSK’ya gönderiliyor. Ve bu kişilerin görevden el çektirilmesi sağlanıyor. MİT’teki bu kişiler devamında ise TSK içerisinde bir darbe planlaması yaptı. Amaç Gülen Hareketi’ni yok etmekti. Üç MİT mensubunun üst düzey komuta kademesiyle birlikte planladığı senaryoya masum askerler yem edildi. Muvakkar Boran, Albay Sadık Üstün ve Kemal Eskintan ise darbe gecesinin ardından ortalardan kayboldu. MİT’çi Sadık Üstün’ün, daha lojmanından çıkmamış olan Orgeneral Akın Öztürk’ü “Darbenin 1 numarası” ilan etmesi de kayıtlara geçti. Bugün MİT’çiler farklı ortamlarda özgür olmanın tadını çıkarırken, kumpas mağduru askerler ise suçsuz olduklarını ispatlamaya çalışıyor.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***