HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Son iki resmi maçında sahadan mağlup ayrılan Trabzonspor’da işlerin yolunda gittiğini söylemek mümkün değil. Abdullah Avcı ile kimliğini bulan Karadeniz ekibi, 39 yıllık hasreti sonlandırıp geçen sezonu zirvede tamamladı. Ancak bu sezon Trabzonspor sadece bir cephede mücadele etmeyecek. Önünde bir Şampiyonlar Ligi var. Elbette bunun için play-off turundaki rakibi FC Kopenhag’ı geçmesi lazım. İlk maçı deplasmanda 2-1 kaybeden bordo-maviler kısmen avantajlı bir skorla rövanşa çıkacak. Antalyaspor karşısında alınan 5-2’lik yenilgi, FC Kopenhag öncesi moralleri bozdu.
Trabzonspor geçen sezon boyunca ‘adı konulmuş’ bir şampiyonluk mücadelesi verdi. Şampiyonluğun doğal favorileri Galatasaray’ın lig tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşaması, Beşiktaş’ın Sergen Yalçın yönetiminde şampiyonluğun kredisini hızla tüketmesi, Fenerbahçe’nin Vitor Pereira ile ilerleyen haftalarda tökezlemesi Trabzonspor’u şampiyonluğun bir numaralı favorisi yaptı. Son dönemeçte peş peşe puan kayıpları yaşayıp, Fenerbahçe’nin İsmail Kartal ile istikrarı yakalamasına rağmen sürpriz yaşanmadı. Karadeniz ekibi 39 yıllık hasreti noktalayıp, bitime 3 hafta kala şampiyonluğunu ilan etti. Daha sezonun başındayız ancak bu sezon geçen sezondan çok farklı olacak gözüküyor.
Fenerbahçe yine bir düzine yeni oyuncuyla sezona başlasa da takımı Jorge Jesus gibi bir kurt hocaya emanet etmesi yarışta var ediyor. Keza, Valerien İsmael’in artık Beşiktaş’a alışması, Okan Buruk etrafında Galatasaray camiasının kenetlenmesi bu yıl yarışın oldukça çetin geçeceğini gösteriyor. Trabzonspor için lig dikensiz gül bahçesi olmadığı gibi bir önünde Şampiyonlar Ligi var. Yani çift kulvarda çetin bir mücadele bekliyor.
Şampiyonlar Ligi sadece prestij değil. Ciddi bir ekonomi demek. Aynı zamanda uluslararası arenada mücadele edecek güçlü kadro demek. Galatasaray’ın rakiplerine şampiyonluk sayısında fark atmasının altında Şampiyonlar Ligi katılımı yatıyor. Ayakbastı parası bile kasayı doldurmaya yetiyor. Hele bir de lig ikincimiz gruplara kalmadığında kazanç katlanıyor. Zaten ekonomisi diplerde olan kulüplerimiz için Şampiyonlar Ligi can simidi olmanın yanında rakiplerine farkın anahtarı oldu. Fenerbahçe’nin elendiği Şampiyonlar Ligi yolunda, Trabzonspor gruplara kalırsa kazancını katlayacak.
Elbet bunlar hep olumlu taraftan bakınca görülenler. Bir de madalyonun diğer yüzüne bakmak gerekiyor. Lig, Trabzonspor için dikensiz gül bahçesi olmayacak. Artık rakipleri sahaya şampiyonu yenme motivasyonuyla çıkacak. Geçen yıl adaydı, bu yıl şampiyon olarak sahaya çıkıyor. Dolayısıyla geçen yılki performansının üstüne çıkması gerekiyor. Bir de işin motivasyon boyutu var. Yılların hasretin dindirme motivasyonuyla oynadılar. Rakiplerinin kötü performansı şampiyonluk inancını güçlendirip, motivasyonu olumlu etkiledi. 39 yıl sonra gelen şampiyonluğun hem teknik ekibi hem de oyuncuları rehavete sevk ettiğini görmek mümkün.
Henüz ligin başındayız ama geçen yılın gerisinde bir Trabzonspor var. Nwakaeme’nin boşluğunun doldurulduğunu söylemek şimdilik mümkün değil. 13 gol ve 10 asistle şampiyonluğa katkı veren bir isimdi. Trezeguet, Jens Larsen, Enis Bardhi, Marc Bartra, Eren Elmalı kaliteli isimler olmasına karşılık henüz istenilen seviyede değiller. Jens Larsen sağ bekte, Bartra stoperde faydalı oldu. Diğer isimler henüz şampiyon takım oyuncusu görüntüsü vermedi.
Edin Visca ve Marek Hamsik’in sakatlıklarının takımın ritmini bozduğunu gördük. Her iki ismin olmazsa olmazlar listesindeler. Abdullah Avcı’nın hem lig hem de Avrupa’yı düşünerek geniş bir kadro kurması lazımdı. Antalyaspor deplasmanında orta sahada Doğan Haspolat ve Dorukhan Toköz’le başlayıp, Abdulkadir Ömür ve Siopis’i yedek soyundurması ağır yenilgi oldu. Keza ilk 11’de sahaya sürdüğü iki stoperi Vitor Hugo ve Denswil’i oyundan alması, Avcı’nın kafasında henüz ilk 11 oluşmadığının göstergesiydi. Enis Bardhi iki golle Süper Lig’e çok iyi bir başlangıç yapsa da farklı mağlubiyet bu oyuncunun da moralini bozdu.
Antalyaspor maçının elbette telafisi var. Ancak FC Kopenhag maçının yok. Şampiyonlar Ligi biletini alamazsa sonuç lige de yansır. Gruplara kalırsa bu kez kadro yetersizliği ve rekabet edememesi lige yansır. Tıpkı geçen yıl Beşiktaş’ın yaşadığı gibi. Abdullah Avcı, 39 yıllık şampiyonluk hasretini noktalayıp büyük bir başarıya imza attı. Artık lig kadar Avrupa’da da beklenti var. Dengeyi kuramazsa, mutlu başlayan serüven kötü bitebilir. Burası Türkiye, hiçbir teknik adamın koltuğu garanti değil.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***