Schengen vizesi başvurularında uzayan süreler ve artan ret sayıları nedeniyle çok sayıda Türk vatandaşı mağduriyet yaşarken, tur şirketleri de çok sayıda Avrupa turunu iptal etme yoluna gidiyor ya da binlerce avro zarar yazıyor.
TL’deki rekor değer kaybı Avrupa ülkelerine seyahat edebilecek kişi sayısının azalmasına neden olmuştu.
Ama bu maliyetlere katlanarak Avrupa ülkelerine vize için başvurmayı göze almış Türk vatandaşları da önde gelen Avrupa ülkelerinin konsolosluklarından daha önce hiç olmadığı kadar ret yanıtı almaya başladı.
Uluslararası seyahatin azaldığı Covid-19 salgını öncesi son yıl olan 2019’da Türkiye’den 900 binden fazla vize başvurusu alan Schengen bölgesi geçen sene yaklaşık 270 bin başvuru aldı.
Schengenvisainfo.com verilerine göre 2016’da yüzde 4,4 olan başvurularda ret oranı her yıl düzenli bir şekilde artarak 2020’de yüzde 12,5’e, 2021’de yüzde 19’a yükseldi.
Yine aynı sitenin hesaplamasına göre, son beş yılda reddedilen vize başvuruları nedeniyle Türk vatandaşlarının yaptıkları harcamalar nedeniyle kaybettiği miktar toplam 26 milyon avroya ulaştı.
Schengen vizesi alabilmek için istenen ücret 80 avro. Avro alınan bu ücret başvuru kabul edilmezse kişiye geri ödenmiyor. Buna karşılık AB ülkelerinin Türkiye’den yapılan başvurulardan elde ettiği gelirin 315 milyon avronun üstünde olduğu tahmin ediliyor.
Sitesinin editörü Shkurta Januzi, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’deki vize ret oranlarının daha hızlı ve istikrarlı arttığını belirtti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu vize ret sayılarındaki artışı ‘planlı ve kasıtlı’ olarak nitelerken gelişmeleri ‘seçim öncesi AKP iktidarını zorda bırakmak için yapılan adımlar’ olarak değerlendirmişti.
Çavuşoğlu “Eylül başında bu Batı ülkelerinin büyükelçilerini bakanlığa arkadaşlarımız çağıracak, gerekli uyarıları yapacaklar. Eğer bundan sonra da düzelmezse biz de karşı tedbirler alacağız” dedi.
Bu durumdan tur şirketleri de rahatsız. Tur şirketleri çok sayıda Avrupa turunu iptal etme yoluna gidiyor ya da binlerce avro zarar yazıyor.
Reuters’a konuşan sektör temsilcileri ve vatandaşlara göre vize sorunlarında Türkiye’ye yönelik siyasi motivasyonlar ve kötüleşen ekonomi nedeniyle Türklerin geri dönmeyeceği endişeleri etkili. Bunun yanında vize işlemlerini yürüten aracı şirketlerin pandemi döneminde eleman azaltması ve güvenlik soruşturmasında uzayan süreçler de var.
50-60 kez yurt dışına çıkana da ret
Spor spikeri olan 32 yaşındaki Sinem Ökten de, Schengen başvurusu iki defa reddedildiği için mağdur olanlardan biri: “Vize için önce Almanya’ya sonra Fransa’ya başvurmuştum. İkisinden de ret geldi. Önceki vizem Almanya’dan üç yıllıktı. O yüzden yine Almanya’dan başvurdum ama büyük bir hayal kırıklığı.”
Ökten ret kararlarından birinin gerekçesinin ‘geri döneceğinizden emin olamadık’ şeklinde ifade edildiğini belirtti.
Pasaportundaki onlarca giriş-çıkış damgasını gösteren Ökten, “Spor spikeri olduğum için maçları takip etmek, röportaj yapmak, çekim yapmak için 50-60 kez yurt dışına çıktım. İlk kez böyle bir problem yaşıyorum” dedi ve ekledi: “Belgeleri eksiksiz topladım, sadece rezervasyon yapmakla kalmadım, bir problem yaşamamak adına bileti de aldım ama hepsi yandı. Yaklaşık 8-10 bin TL maliyeti oldu. Bunu iki kere yaptığım düşünülürse acı oldu.”
Önce Almanya, ardından da Fransa tarafından reddedilen Ökten de, denemeye devam edeceğini belirtiyor: “İşimi yapmak için gitmem gerekiyor. Kendi özel hayatım için de birkaç seyahat planım vardı. O yüzden tekrar başvuracağım. Bu kez de Yunanistan’ı deneyeceğim.”
35 yıl Hollanda’da yaşayan da zorlanıyor
Eşine Schengen vizesi almak için aracı kurum önünde yaklaşık üç saat sırada beklediklerini belirten Türk ve Hollanda çifte vatandaşı 60 yaşındaki Yavuz Yabaş, “24 Mayıs’ta Hollanda’ya tatil amaçlı vize başvurumuzda bugüne (24 Ağustos) randevu verilmişti. Ben hem Türk hem Hollanda vatandaşlığına sahibim. Eşim sadece Türk vatandaşı olduğu için vize almak zorundayız. 35 yıl Hollanda’da yaşadık ona rağmen randevumuz ancak bugüne verildi… Vize almak şu anda çok sıkıntı” dedi.
‘Gençler ülkeden gitmeye çalışıyor’
İsveç’te yaşayan oğlundan aldığı davetiyeyle Schengen başvurusu için sıra bekleyen 57 yaşındaki emekli Hikmet Doğan, daha önce birkaç kez gittiği İsveç için başvuru sürecinin bu kez çok daha zorlu olduğunu belirtti: “Daha önce de davetiyeyle iki-üç kere gittim ama bu sefer daha da zorlanıyorum. Maliyet de çok arttı, 2 bin 120 lira ödedim, maliyet üçe katlandı. Saat 8’den itibaren sıradayım, saat 11 oldu hâlâ bekliyorum. Türkiye’nin ekonomisi kötüye gittiği için gençler ülkeden gitmeye çalışıyor maalesef. Bu kalabalığın anlamı budur.”
Vize başvuruları reddedilenlerse, farklı ülkeler üzerinden yeniden başvurarak Schengen umutlarını sürdürüyorlar.
Tur şirketleri de zararda
İstanbul merkezli Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı Cem Polatoğlu, eskiden haftada bir düzenledikleri İtalya turlarını önce 15 günde bire düşürdüklerini, ardından vize belirsizliği nedeniyle onları da iptal ya da erteleme yoluna gittiklerini söyledi.
Polatoğlu, “Büyük sıkıntı yaşıyoruz, turlarımız iptal oluyor. Eskiden tek başımıza bu turları kaldırırken artık dolmadığı için birkaç acenta birleşip tur kaldırmaya başladık” dedi.
‘Vizeler yetişmiyor’
Antalya merkezli Arya Gezi’nin sahibi Gürsel Tarba’ysa Almanya’ya düzenlenen bir turda normalde bir veya iki hafta içinde çıkan Schengen vizesi için altı hafta öncesinden başvurduklarını, yine de vize yetişmediği için binlerce avro zarara girdiklerini söyledi.
Tarba şunları söyledi: “Vizeleri yetişmediği için tura katılamayanlar nedeniyle onların da bizim de mağduriyetimiz oluştu. Hem vize ücreti vermiş hem de belli bir ön ödeme yapmışlardı. Uçak bileti olmadan vize başvurusu yapamıyorsunuz. Biz de onlar için uçak bileti almıştık, otel rezervasyonu yapmıştık. Son dakikaya kadar vize çıkar diye bekledik. Çıkmayınca yaklaşık 5 bin avro zararımız oluştu.”
AB: Türkiye’de karmaşık başvurularla karşılaşıyoruz
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut, Reuters’ın konuyla ilgili sorusu üzerine, Schengen başvuralarının siyasi temelli olarak değil somut kriterlere göre ele alındığını belirterek, Türkiye’de görece daha karmaşık ve aldatmaya açık başvurularla karşılaştıklarını söyledi.
“Siyasi değil objektif temellere dayalı olarak karar alınır” diyen Meyer-Landrut, Türkiye’ye ilişkin ret oranının geçen yıl yüzde 13-14 seviyesindeki küresel ret ortalamasına yakın olduğunu öne sürdü.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***