AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “indirim yapılacak” söylemi üzerine Tarım Kredi Kooperatifleri‘ne akın eden yurttaşlar indirim beklerken zamla karşılaştı.
15 Ağustos’ta indirimli satışa başladığı duyurulan Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerinin, kampanyanın ilk gününde 7 kat ciroya ulaştığı açıklandı. Ancak marketteki fiyatlarda değişiklik görülmedi.
Tarım Kredi Kooperatiflerinin marketlerinden bazılarını gezdiğini belirten CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin gıda enflasyonunu daha önce de tanzim çadırlar kurarak çözmeye çalıştığını ancak talimatla gıda enflasyonunun durdurulamayacağını vurguladı. Beko, Erdoğan’ın Tarım Kredi Kooperatifi marketlerinin fos çıktığını, indirim oyunu ile fiyatı değişmeyen bazı ürünleri de paylaşarak, “30’un üzerinde ürüne indirim yapılacağını duyan vatandaşlar dün reyonlarda hayal kırıklığıyla karşılaştı. Vatandaşlar, fiyatların hafta sonu ile aynı olduğunu ve bir iki üründe cüzi oranlarda indirim yapıldığını söyledi. Gittiğim Tarım Kredi Kooperatif marketinde bal, zeytin, yoğurt, mısır, makarna, pirinç, kırmızı mercimek, barbunya, kuru fasulye, nohut, tuvalet kağıdı gibi ürünlerde fiyatların aynı kaldığını gördük; marketten çıkan bir vatandaş, ‘Yalan, yalan, yalan… Yalan konuşmaktan başka bir şey yok. Hiç bir indirim yok. Bizimle alay ediyorlar. Hiç bir şey almadan gidiyorum.’ diyerek isyan etti. Bu ne kepazelik” dedi.
“TANZİM SATIŞ ÇADIRLARINI UNUTMAYIN”
Yine bir yıl önce iktidar tarafından kurdurulan tanzim satış çadırlarını, evlere PTT ile gelen hıyarları, domatesleri, meyveyi de anımsatan Beko, “Balık hafızalı olmamalıyız. Yapılanları unutmamalıyız. Halkın aklıyla alay ediyorlar. Yine oyun yine köprüyü geçene kadar politikası, sonra ertesi gün her şey aynı. AKP film gururla sunar. Tanzim Satış 2 sinemalarda” sözleriyle yapılanların komediden ibaret olduğunu söyledi.
“EKONOMİ TALİMATLA YÖNETİLEMEZ”
Tarım Kredi Kooperatif satışlarının esnafa da zarar vereceğine de dikkat çeken CHP’li Beko, üretilmeyen hiç bir ürünün fiyatının düşürülemeyeceğini savunarak, “İşin bir de bu boyutu var. Maliyetler esas alınmadan bu yapılacak indirimler, zaten giderlerini fiyata yansıtamadığı için sermaye erimesi gerçeğiyle karşı karşıya kalan reel sektöre ikinci bir darbe vurur ki, bu da günün sonunda piyasadan çekilmeleri getireceği ve tekelleşmeye yol açacağı için daha yüksek fiyatlarla muhatap olmanız sonucunu getirir. Yani gerçekten fiyatları aşağıya çekmek istiyorsak, artık fırsatçı aramaktan, çareyi etiketlere bakarak ele almaktan vazgeçip, sahaya, üretim noktasına dönmek gerekir. Üretmediğiniz hiç bir ürünün fiyatını düşüremezsiniz. Özetle ekonomiyi de talimatla yönetemezsiniz. Plan, program, finansman ve eylem içeren yaklaşımlar sergilemeden, üretmeden ülke kalkınmaz; fiyatlar da düşmez.” diye konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***