CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, kış öncesi Avrupa ülkelerinin enerji krizine karşı pek çok önlem almaya başladığını anımsatarak, Türkiye’deki enerji enflasyonuna ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “Eurostat’ın nisan ayında açıkladığı HarmonizeTüketici Fiyatları Endeksi’ne göre (HICP) Türkiye’deki enerji enflasyonundaki yıllık artış oranı Avrupa Birliği’ndeki ortalama oranın 3 katını aştı. Elektrik, doğal gaz ve akaryakıt fiyatlarındaki değişimi gösteren yıllık enerji enflasyonu Şubat 2022’de Türkiye’de yüzde 97 olurken AB’de yüzde 29 oldu” dedi.
‘KRİZ HER YERDE’ SÖYLEMİ YANLIŞLARI PERDELEMEK İÇİN’
ANKA’da yer alan habere göre CHP’li Ahmet Akın’ın açıklaması şöyle:
“AK Parti iktidarı; ‘Rusya-Ukrayna savaşıyla küresel enerji krizinin Türkiye’yi de etkilediği söylemini’ kendi yanlışlarını ve beceriksizliğini örtme amacıyla kullandığı bir perdeye dönüştürdü. Avrupa ülkeleri kamulaştırma, vergi yükünün düşürülmesi ve kamuda tasarruf tedbirlerini gündeme alırken; Türkiye’de ise milyonlarca vatandaşın faturasını ödeyemediği için enerji kesintileri yaşamaktadır. Bu bağlamda kış aylarında olası bir arz güvenliği sıkıntısı yaşanabileceği endişeleri her gün dile getirilmektedir. Avrupa ülkeleri çeşitli önlemler alırken; Türkiye’de ise bugüne kadar depoların dolu olduğu söylemi dışında kapsamlı bir adım atılmış değil.
‘TÜRKİYE’DEKİ ARTIŞ, AB ORTALAMASININ 3 KATI’
Avrupa’da enerji fiyatlarına ilişkin Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verileri akaryakıt, elektrik ve doğalgazda en çok artışın Türkiye’de olduğunu ortaya koyuyor. Eurostat’ın nisan ayında açıkladığı HarmonizeTüketici Fiyatları Endeksi’ne göre (HICP) Türkiye’deki enerji enflasyonundaki yıllık artış oranı Avrupa Birliği’ndeki ortalama oranın 3 katını aştı. Elektrik, doğal gaz ve akaryakıt fiyatlarındaki değişimi gösteren yıllık enerji enflasyonu Şubat 2022’de Türkiye’de yüzde 97 olurken AB’de yüzde 29 oldu.
‘TÜRKİYE’DEKİ KRİZİN NEDENİ LİRADAKİ DEĞER KAYBI’
Türkiye’de enerji krizinin temel nedeni; iktidarın yanlış ekonomi ve para politikaları nedeniyle Türk Lirası’ndaki olağanüstü değer kaybından kaynaklanmaktadır. AKP’nin yaklaşık 10 yıl önce ucuz ve kaliteli olacağı vaadiyle özelleştirdiği elektrik sektörü bugün son dönemde yaşanan döviz krizinin de etkisiyle büyük bir finansal açmaz yaşamaktadır. Sektörün kamuya yapması gereken ödemeleri gerçekleştiremediği; ulusal tarife ile maliyetler arasındaki fark nedeniyle de büyük bir borç yükü yaşadığı bilinmektedir.
‘TÜRKİYE’DE ENERJİ POLİTİKASI YANLIŞ KURGULANDI’
Türkiye’nin yaşadığı enerji krizinin bir diğer nedeni ise AK Parti iktidarının elektrik üretiminde yıllar içinde yerli ve yenilenebilir kaynaklara yeteri kadar önem vermemesinden kaynaklanmaktadır. Enerji politikasının yanlış kurgulanması nedeniyle bugün Türkiye’nin elektrik üretiminin neredeyse yarısı ithal girdili santrallerden yapılması maliyetleri artırmaktadır. İthal kömür ve doğalgaz santrallerindeki üretimin maliyeti doğrudan döviz kuruna bağlı bir yapıdadır. Kış aylarında ithal girdili santrallerden üretimin artacağı düşünüldüğünde elektrikte maliyetlerin daha da artacağı açıktır.
‘KRİZ YÖNETİMİ ‘YAPTIM OLDU’ ANLAYIŞINDA’
Kış aylarında yaşanması beklenen enerji krizine karşı iktidarın bugüne kadar ne gibi çalışmalar yaptığı tam olarak bilinmemektedir. Dolayısıyla enerji sektörü bileşenleri de iktidarın krize karşı kapalı kapılar ardında ne gibi önlemler alacağı konusunda bilgiye sahip değildir. Krize yönelik günü kurtarmaya yönelik politikalar oluşturmak yerine tüm sektör paydaşlarının katılımıyla şeffaf bir şekilde ortak kararlar alınması gerekmektedir.
‘LNG ALIMI İÇİN KESİNLİKLE GEÇ KALINMAMALI’
Kış döneminde Rusya’nın Avrupa’ya gaz akışını kısması ya da kesmesi durumunda spot piyasadaki sıvılaştırılmış doğalgazı (LNG) almak için Avrupa ülkeleri sıraya girecektir. Bu kapsamda LNG alımı için kış öncesi bütün kontratlar yapılması çok önemlidir. LGN alımı için girişimler kış aylarına kesinlikle bırakılmamalıdır. Avrupa ülkelerinin talebinin artması nedeniyle yeterli finans olsa bile kış aylarında spot piyasadan LNG bulamama ihtimali vardır.
‘YENİLENEN KONTRATLARLA ALIM MALİYETİ YÜKSELDİ’
Türkiye 2021 yılında yaklaşık 60 milyar metreküp doğalgaz tüketti. Türkiye’nin ithal ettiği doğalgaz önceki yıllarda imzalanan petrole dayalı alım formülü olan uzun dönemli kontratlar ve spot LNG alımı ile karşılanıyor. 2021 yılında bazı kontratlar yenilenirken; iktidarın yanlış ithalat politikası nedeniyle doğalgazın alım maliyetinde son dönemde fahiş bir şekilde artan spot LNG fiyatının etkisi de artırılmıştır. Kontratlarda spot LNG etkisi yüzde 12’den yüzde 48’e çıkmıştır. Bu durum da Türkiye’nin doğalgaz alım maliyetini artırmaktadır.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***