Mustafa Adıgüzel, bugün Ordu’daki bir fındık bahçesinde yaptığı açıklamada, AKP hükümetinin fındık politikasını eleştirdi.
Adıgüzel, “Tüm uyarılarımıza rağmen, beklenen rakamın çok altında, 52 TL’lik bir fındık fiyatı açıklandı. Bu, Erdoğan’ın açıkladığı, açıklayacağı son fındık fiyatı olacak. Artık bu yıl için yapmamız gereken; üreticinin en azından bu fiyat veya daha üstünden fındığı satabilmesini nasıl sağlayabiliriz, bunun için önlemler almalıyız. Fındık serbest piyasada TMO fiyatının altına düşmesin diye, 50 TL’nin altında serbest piyasa oluşmasın diye çaba göstermeliyiz” dedi.
“YETERLİ ALIM OFİSİ KURULMALIDIR”
Adıgüzel, “Bunda da temel görev TMO’ya düşmektedir. ‘Ama’sız, ‘fakat’sız, ‘lakin’siz üreticinin tüm fındığını almalı ve üreticiye yakın mesafelerde yeterli alım ofisi kurmalıdır. Bu, olmazsa olmazımızdır. Çünkü artan akaryakıt fiyatları ile ulaşım maliyetleri çok yüksektir. Bir ilçeden bir ilçeye fındık götürmek, kilo başına ciddi kayıp demektir. Bu da üreticiyi, harmandan fındık alan özel sektöre mecbur bırakacaktır Ayrıca çok geç randevu vermektedir. Eylül sonuna, ekim başına verilen randevular üreticiyi mağdur etmektedir. Daha hızlı randevu için daha fazla alım ofisi ve görevlendirme yapılmalıdır” ifadeleriyle devam etti.
“Bu nedenle TMO’ya sesleniyorum” diyen Adıgüzel şöyle devam etti:
“1- Alım ofisleri arttırılmalı, üreticiye ek nakliye ve işçi yükü getirilmemelidir. TMO, ofis kuramadığı yerlerde Fiskobirlik ile iş birliği yapabilir, Fiskobirlik aynı fiyat üzerinden yetkilendirilebilir.
2- TMO, ‘ezik, bezik, büzük, yaş’ deyip üreticiyi zora koşmamalı, fındığı çeşitli bahaneler ile geri çevirmemelidir.
3- Üretici, bilindik randıman oyunları ile mağdur edilmemelidir.
4- Ödemeler en kısa süre içerisinde yapılmalıdır.
Aslında TMO’nun fındık alımı konusunda belli bir standart geliştirememiş olması da sorgulanmalıdır. 2006’dan beri kamu adına fındık alımı yapan TMO, tam 16 yıldır fındık alımı, stoklanması ve fiyat regülasyonu konusunda belli bir standardı oluşturamamıştır. Günü kurtaran sezonluk çözümler ile devam etmektedir.
Hâlâ daha aldığı fındığı depolayacak, kendine ait yeterli alanı yoktur. Kiralama yoluna gitmektedir. Bu alanda çalıştırdığı kişilerin bu konuda uzmanlaşmış olması ve tecrübelenmiş olması gereklidir.
Nereden ne kadar fındık aldığı, kime ne kadar kaç liradan fındık sattığı gibi rakamlar muammadır. Bir kamu kurumunun hem de bu kadar tartışılan bir sektörde şeffaf olmaması da güvensizlik yaratmaktadır. Piyasaya yeterli konsolidasyon ve güven oluşmaz ise Erdoğan’ın açıkladığı 52 TL ile serbest piyasa arasında doğacak makul farkın altındaki serbest piyasa fiyatları, iktidarın üzerine büyük bir patlamaya açıktır. Artan maliyetler, işçi yevmiyesinde ilan edilen 216 TL’nin çok üstünde rakamlar zaten üreticiyi germiştir. Bu konuda tüm bölgenin ve bizim, hükümeti ve TMO’yu dikkatle takip ettiğimizin de bilinmesini isterim.”
(ANKA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***