2015’te Kanal İstanbul’a destek veren Zafer Partisi İstanbul Başkanı Can artık karşı


Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Can, geçtiğimiz günlerde İstanbul İl Başkanlığı görevine atandı. Bu atama sonrası gözler Mustafa Can’a çevrildi. Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyeliği de yapmış olan 58 yaşındaki siyasetçinin 2015 ve 2019 yıllarında vermiş olduğu röportajlarda Kanal İstanbul projesine tam destek verdiği ortaya çıktı. 

1 Kasım 2015 seçimlerinden üç hafta sonra 24 Kasım 2015’te Seanews dergisinde yayınlanan röportajında Can, ”Kanal İstanbul yapılmak zorunda… Kesinlikle yapılmalı ama kapanıp açılabilen bir sistemle çalışmalı. Çevrecilerin ve Rusya’nın baskılarından kurtulmak için dok şeklinde yapılmalı. Hem seyir rahat olur hem de çevreye verileceği iddia edilen zararlardan kurtulmuş oluruz. Çevrecilerin ve bilim insanlarının iddia ettiği gibi Azor Denizinde su seviyesinin azalması ticari açıdan bize de zararı olacak bir gelişme olur. Nehir tipi gemileri olan Türk armatörler var. Orada zaten sıkıntılı dönemler var, bu sene seyir yapılamayacak süre 4 ay sürdü. Burada Rusya’nın en büyük liman sahası var. Marmara Denizinde 2 cm artış, Karadeniz’de 2 cm azalma Azov Denizi’ne 10 santimlik bir azalma getirir ki bu oradaki ticaretin kurallarını kökünden değiştirmeye yol açar. Rusya için de ciddi sıkıntılar doğurabilir. Sonuç olarak açılır kapanır sistemle yapılması lazım ve bu kanalın muhakkak yapılması lazım düşüncesindeyim” ifadelerini kullanıyordu. 

“KANAL İSTANBUL ÇOK DAHA EMNİYETLİ OLACAK”

Mustafa Can’ın Kanal İstanbul’a verdiği destek yalnız 2015’te değildi. 2019 yılının Ocak ayında Karadeniz’le Azak Denizi’ni birleştiren Kerç Boğazı’nda meydana gelen bir gemi kazası sonrası görüşünü yineledi. 

Geçtiğimiz hafta İyi Parti İstanbul İl Başkanlığı’na atanana Mustafa Can, “Türk boğazında geçiyorlar ve biz bunu denetleyemiyoruz. Sertifikaları sadece kağıt üzerinde kalıyor. Sahte de olsa bunu denetleyecek bir organımız yok. En büyük eksiklerimizden biri bu. O kazanın aynısı artık Türk boğazlarında olması çok zor. Bir, gece geçişine izin verilmiyor o boyuttaki bir tankerin. İki, gündüz geçerken yanında ‘eskort’ dediğimiz yedekli bir römorkör gemi geçişine refakat ediyor. Kısacası öyle bir kazanın Türk Boğazları’nda olma ihtimali çok çok düşük. Bu kazadan esinlenip tedbir almaya kalktığımızda, zaten ağır tedbirler alındı. Bu kadar tedbir iyidir, uygulanmaktadır. Daha fazlasına ihtiyaç yoktur. İyi bir Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz var. İyi organize oluyorlar, boğazlarımızı iyi yönetiyorlar. Kazada eski oranlara göre düştü hatta yok denecek kadar azaldı. Bir kaza olduğunda diğer tankerin geri dönme ihtimali yok. Boğazlarımız dar ve meşakkatli. Çok girinti ve çıkıntı olduğunda dolayı, her yönden akıntı ile karşılaşabiliyorsunuz. Kanal İstanbul Projesi düz duvar gibi olacağı için bu tip akıntılar olmayacağı için emniyet açısında çok daha emniyetli olacak. Büyük tankerler firmaları sigortaların bastırması ile otomatik olarak orayı kullanacağını düşünüyorum. Boğaz’daki gecikmeler 10-15 gün, bu da gereğinden çok fazla. Bu da Kanal İstanbul’dan geçişe hasıl oluyor hem de mecbur kılıyor” diye konuştu. 

ZAFER PARTİSİ İL BAŞKANI GÖRÜŞÜNÜN NEDEN DEĞİŞTİĞİNİ AÇIKLADI

Bu konu medyanın ilgisini çekince twitter hesabı üzerinden sorulara muhatap olan Mustafa Can, bu görüşlerinden vazgeçtiğini açıkladı. 

Zafer Partisi İstanbul İl Başkanı, ‘Proje 2011’de ve devamında 2016’yı da içine aldığı dönemde tüm denizciler tarafından ticari bir oluşum olarak görülüyordu. Nihai düşüncemiz de kanalla İstanbul’un değerinin artacağıydı. Söz konusu röportajı okursanız benim çevrenin korunması içink analın kapanıp açılabilen bir sistemle yapılmasını önerdiğimi de görebilirsiniz. Daha sonra kanalın teknik bakımdan ticari olarak kullanılamayacığıyla beraber yabancılara toprak satışı da eklenince projenin başındaki gibi olmadığını gördük ve tepkimizi koymaya başladık.Özellikle Kanal İstanbul’un Türk denizciler kırmızı çizgisi olan Türk Boğazları Sözleşmesi’ni tehlikeye atması düşünülemezdi. O günden beri de beni takip ediyorsanız net tavrımı gördüğünüzü tahmin ediyorum” sözleriyle eski pozisyonunu tarif etti.

Mustafa Can her ne kadar 2011-2016 döneminde Kanal İstanbul’u savunduğunu söylüyor olsa da 2019 Ocak’ta DHA’ya verdiği röportajda aynı görüşte olduğu anlaşılıyor.  

 

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Next Post

Son Haberler

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com