Tarihsel süreç içinde Rusya-Almanya egemenliği arasında sıkışan Litvanya, 1991 Sovyet darbe girişimi sonrasında, uluslararası platformda geniş ölçüde tanındı ve 17 Eylül 1991’de Birleşmiş Milletler‘e katıldı.
Sovyet orduları ülkeyi 31 Ağustos 1993’te terk edip, Litvanya bağımsızlığına kavuştuktan sonra, 1994’te NATO üyeliğine aday oldu. Yapılan piyasa düzenlemeleriyle, serbest piyasa ekonomisine geçti. Ülke, 2004’te NATO’ya , 2007’de de Avrupa Birliği‘ne tam üye oldu.
Ülkenin başkenti olan Vilnius, içinden geçen çok sayıda nehirle sulanan, yeşil alanlar, parklar ve bahçelerle kaplı bir şehir. Şehri gezerken nehir kenarında kurulmuş, bağımsız bir yerleşim alanı olan Uzupis bölgesine gittik.
Dünyada bilinen adıyla “Republic of Uzupis” ( Uzupis Cumhuriyeti ) bağımsızlığı devlet tarafından tanınmayan adeta fiili bir cumhuriyet. Uzupis aslında Vilnius’un en eski yerleşimlerimden biri. Kırmızı Fener sokağı olarak nitelenebilecek ve çoğunlukla yoksul halkın yaşadığı bir bölge olarak bilinmekte.
Litvanya’nın 1991 yılında bağımsızlığına kavuşmasıyla birlikte sanatçılar ve öncü kişiler bu bölgeye yerleşmeye başlamışlar. 1 Nisan 1997’de kurulan Uzupis cumhuriyeti resmi olmayan özerk bir cumhuriyet. Ancak 41 maddelik anayasası, her mevsim için ayrı bir bayrağı ve bir cumhurbaşkanı var. Barışçıl bir topluluğun yaşadığı bölgeye devlet karışmıyor.
Her yıl 1 Nisan’da “bağımsızlıklarını” kutluyorlar. Uzupis Cumhuriyetinin cumhurbaşkanı Romas Lileikis ( şair, film yönetmeni, müzisyen ) ve Uzupis’in 11 kişilik sanatçılardan oluşan ordusu köprüye gelip, hep birlikte 41 maddelik anayasayı okuyorlar.
Bölgede çok sayıda sanatçının yaşıyor olması nedeniyle Uzupis, “Sanatçılar Cumhuriyeti” olarak da anılıyor. Bölge halkı bağımsızlığını ilan etmiş, her sene 1 Nisan’da dileyenlerin pasaportlarına ülkeye giriş damgası basılıyor.
Bölgenin meydanında bronzdan yapılmış “Uzupis Meleği” heykeli bulunuyor. 20.yüzyılın başlarında kötü bir üne sahip olan ancak günümüzde en prestijli yer sayılan bu semt, günümüzde birçok sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapmakta.
Uzupis’in zamanla oluşmuş özel bir ruhu olduğu ve ütopyası olanları heyecanlandırdığı bir gerçek. Ancak diğer yandan sistemin pazarlama anlayışının öne çıkması, ekonomik gücü olanların bölgeye gelmeye başlaması tehlikesi de kendini göstermekte.
Uzupis Cumhuriyeti, örnek alınacak çok güzel bir anayasa yapabilmiş. Paupio Sokağı’nda 10 ayrı dilde ( Türkçe dahil ) cama yazılmış 41 maddelik anayasayı okudum. Ütopik te olsa umut edebilmek ve hayatı güzelleştirmek için hayallerimize bir sınır koymamalıyız.
Uzupis Cumhuriyeti’nin 41 maddelik anayasasını paylaşıyorum.
1-Herkes Vilnele Deresi kıyısında yaşama hakkına sahiptir. Vilnele Deresi de herkesin yanından akıp gitme hakkına sahiptir.
2- Herkes sıcak su kullanma, kışın ısınma ve bir çatı altında barınma hakkına sahiptir.
3- Herkes ölme hakkına sahiptir; ancak bu bir zorunluluk değildir.
4- Herkes hata yapma hakkına sahiptir.
5- Herkes özgün olma hakkına sahiptir.
6- Herkes sevme hakkına sahiptir.
7- Herkes sevilmeme hakkına sahiptir, ancak bu şart değildir.
8- Herkes sıradan ve tanınmamış olma hakkına sahiptir.
9- Herkes aylaklık yapma hakkına sahiptir.
10- Herkes bir kediyi sevme ve ona bakma hakkına sahiptir.
11- Herkes, taraflardan biri ölene kadar, bir köpeğe bakma hakkına sahiptir.
12- Köpek, köpek olma hakkına sahiptir.
13- Kedi sahibini sevmek zorunda değildir, ancak ihtiyaç duyulması halinde yardım etmelidir.
14- Herkes, bazen sorumluluklarından habersiz olma hakkına sahiptir.
15- Herkes şüphe duyma hakkına sahiptir, ama bu zorunluluk değildir.
16- Herkes mutlu olma hakkına sahiptir
17- Herkes mutsuz olma hakkına sahiptir.
18- Herkes susma hakkına sahiptir.
19- Herkes bir şeye inanma hakkına sahiptir.
20- Hiç kimse şiddet kullanma hakkına sahip değildir.
21- Herkesin önemini ve önemsizliğini takdir etme hakkına sahiptir.
22- Hiç kimse sonsuzluğu tasarlama hakkına sahip değildir.
23- Herkes anlama hakkına sahiptir.
24- Herkes hiçbir şey anlamama hakkına sahiptir.
25- Herkesin birden fazla milliyete tabi olma hakkı vardır.
26- Herkesin kendi doğum gününü kutlama ya da kutlamama hakkı vardır.
27- Herkes kendi adını hatırlamalıdır.
28- Herkes sahip olduğu şeyleri paylaşmalıdır.
29- Hiç kimse sahip olmadığını paylaşamaz.
30- Herkesin erkek-kız kardeşe ve anne-babaya sahip olma hakkı vardır.
31- Herkes özgür olabilir.
32- Herkes kendi özgürlüğünden sorumludur.
33- Herkes anlama hakkına sahiptir.
34- Herkes yanlış anlama hakkına sahiptir.
35- Hiç kimse başka birisini suçlu gösterme hakkına sahip değildir.
36- Herkes bireysel olma hakkına sahiptir.
37- Herkes hiçbir hakka sahip olmama hakkına sahiptir.
38- Herkesin korkusuz olmaya hakkı vardır.
39- Mağlup etme.
40- Karşılık verme.
41- Teslim olma.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***