Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, geçen yıl geleceği duyurulan savaş gemisinin Aliağa’da sökümü için Sök Denizcilik adlı firmaya 30 Mayıs 2022’de izin verdiği ortaya çıkmıştı.
ANKA’ya konuşan Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD) Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, gemiyi ‘asbest bombası’ olarak nitelemişti: “Aliağa’daki gemi sökümü ve diğer tersanelerdeki gemi tamir-bakımı, asbest ve tehlikeli madde maruziyeti bakımından Türkiye’nin kanayan yarasıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un bir soru önergesine verdiği cevap olan ‘Beş yılda Aliağa’da 714 gemi söküldü ve 241 ton asbest bertarafı yapıldı’ açıklaması, ASUD olarak endişelerimizde haklı olduğumuzu gösterdi. Sao Paulo gemisinin ikizi olan Clemenceau’nun 760 ton asbest barındırdığı bilgisine sahibiz. Bu durumda geminin Türkiye’ye söküm için gelmesi, bakanlığın açıkladığı 241 ton asbestin 3 katından fazladır. Aliağa’da yaşayanların tamamını etkileyebilecek, hatta öldürebilecek miktarda asbest bombası geliyor.”
İzmir’de çevre ve meslek örgütleri çevre örgütleri, odalar ve sivil toplum örgütleri geminin sökümünü protesto ederken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Kararın iptali için gereken hukuki mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimizden kimse kuşkusu duymasın” demişti.
Geminin Aliağa’ya geleceğine dair haberler üzerine TTB’nin resmi Twitter hesabı üzerinden şunlar yazıldı: “Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre; başta asbest olmak üzere tehlikeli atık yüklü Nae Sao Paulo isimli Brezilya donanmasına ait geminin, sökülmek üzere Aliağa’ya getirilmesi izninin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verildiğini öğrendik. Halk sağlığı açısından büyük risk oluşturan geminin ülkemize sokulmaması için, TTB olarak her türlü bilimsel ve hukuksal mücadeleyi sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuyoruz.”
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan da, geminin söküm için İzmir’in Aliağa ilçesine getirilmesine izin veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ‘sorumluluk almayacağını belgelediğini’ söyledi:
“Geminin geçen yıl haziran ayında Aliağa’ya geleceği duyurulmuştu. Ulaştırma Bakanlığı, önergemize verdiği yanıtta, gemi sökümcüsünün izin talebinde bulunulmadığını açıklamıştı. Şimdi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bir yazısı kamuoyuna yansıdı. Anladığımız kadarıyla başvuru yapılmış, Çevre Bakanlığı da görüş vermiş ve zaten hukuken öyle olması gereken şeyler ‘şart’ olarak sıralanıp, bu şartlarla itirazı olmadığını belirtmiş. Yani Bakanlık, sorumluluk almadığını ve almayacağını belgelemiş. Biz, bunu böyle yorumluyoruz.
Tüm denetim mekanizmalarının felce uğratıldığı bu sistemde, hukuk tanımazlığın ve yaptırımsızlığın karşısında hiç kimse sorumluluk alma ihtiyacı hissetmiyor. Birileri istiyor, birileri yapıyor. Çıkabilecek herhangi küçük bir pürüzde ya da büyük bir felakette ne bu işten rant sağlayanlara ne de izin verenlere bir şey oluyor. Her şey kitabına uyduruluyor, olan alın teriyle evine ekmek götürmeye çalışan emekçinin sağlığına oluyor. Biz, ülkemizin doğasını katletmek ve halk sağlığını hiçe saymak pahasına birilerine kaynak yaratan bu sistemi de bu denetimsizliği de ifşa etmeye devam edeceğiz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***