Kıpçak Türklerinin yaşadığı Karakalpakistan Özerk Yönetimi’ndeki gösteriler Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın 1 Temmuz’da açıkladığı anayasa değişikliği teklifi üzerine başladı. Teklife göre özerk yönetim hakları ve anayasada bulunan referandumla bağımsız olma hakkı kaldırılıyordu. Daha önceki anayasaya göre, Özbekistan kanunlarına uygunluk şartı bulunmazken yeni anayasa teklifinde Karakalpakistan kanunlarının Özbekistan kanunlarına uygun olmasına dair yeni bir şart da aranıyordu.
Özbekistan’ın batısında yer alan Karakalpakistan özerk bölgesinin kendi bayrağı da bulunuyor.
Anayasa taslağı Karakalpakları sokaklarda döktü. Binlerce kişi meydanları doldurdu.
Karakalpakistan yetkilileri, göstericilerin hükümet binalarını ele geçirmeye çalıştığını ve bu nedenle sert bir şekilde müdahale edildiğini açıkladı. Göstericiler ise internete erişimin kesildiğini, halka ateş açıldığını belirtiyor. Ölü ve yaralı sayısı henüz bilinmiyor, fakat sosyal medyada yayılan görüntüler polis müdahalesinin oldukça şiddetli olduğunu gözler önüne seriyor.
Protestolar hakkında açıklama yapan Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukashenko ise daha önce Özbekistan’ı uyardıklarını ama ülke yetkililerinin bu uyarıları dikkate almadıklarını söyledi: “Daha önce Özbekistan’a bir sürü bilgi aktardık. Toplantılarda bundan rahatsız oldular. Ama şimdi ne oldu? Özbekistan’ı karıştırmaya başladılar. Yabancıların bu işte payı var. Sıra Kazakistan’a da gelecek.”
Gösterilerin şiddetinin azalmaması üzerine Karakalpakistan bölgesinde OHAL ilan edildi ve internet bağlantısı kesildi.
Bölge uzmanlarından Kamil Galeev, 1993’te Karakalpakistan’ın Özbekistan’a bağlı özerk bir yönetim olmayı kabul ettiği, fakat karşılığında 20 sene sonra bir bağımsızlık referandumu düzenleme şartını ileri sürdüğünü belirtiyor. Fakat, 2013’te Özbekistan hükümeti bu referandumun düzenlenmesini engelledi, referandumu savunan siyasileri ise tutukladı. Galeev’e göre bölgenin özerkliğini kaldıran ve referandum hakkını anayasadan silen teklif uzun yıllardır biriken öfkeyi sokaklara taşıdı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***