Eski Rusya Devlet Başkanı Dimitry Medvedev, Ukrayna’nın ve Batılı güçlerin “Kırım’ın Rus olmadığına inanmasının” bir tehdit olduğunu belirtti ve bölgeye dışarıdan gelecek herhangi bir saldırının “Kıyamet Günü”ne sebep olacağı uyarısında bulundu.
Rus haber ajansı Interfax, Medvedev’in İkinci Dünya Savaşı gazilerine yönelik konuşmasında “Eğer bir devlet, bu Ukrayna ya da NATO ülkesi olabilir, Kırım’ın Rus olmadığına inanıyorsa, bu bizim için sistemik bir tehdittir” dediğini aktardı.
Ocak 2022’den bu yana Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Medvedev “Bu doğrudan ve açık bir tehdittir, özellikle Kırım’da olanlar düşünülüğünde. Kırım Rusya’ya döndü” diye konuştu.
Rus TASS haber ajansı ise Medvedev’in “Kıyamet Günü çok hızlı ve ağır gelir. Saklanması zor olacaktır” dediğini aktardı.
Medvedev’in bu sözleri, Ukraynalı bir yetkilinin açıklamalarının ardından geldi.
Ukrayna askeri istihbarat yetkilisi Vadym Skibitskyi cumartesi günü verdiği bir televizyon mülakatında Amerikan yapımı HIMARS füzelerinin Kırımı hedef alıp almayacağı sorusuna, Rusya’nın Kırım ve Karadeniz’den Ukrayna topraklarına saldırı düzenlediğini ve bu nedenle haklı hedefler olduğunu belirmişti.
Nükleer tehdit mi?
Eski devlet başkanı ve başbakanın bu sözlerine daha fazla açıklık getirmediği bildirildi, ancak Medvedev daha önceki bir konuşmasında nükleer güç olan Rusya’nın Ukrayna’daki hareketlerini cezalandırma girişimlerine karşı Amerika Birleşik Devletleri’ne uyarıda bulunmuş ve bunun insanlığı tehlikeye atabileceğini ifade etmişti.
Rusya’nın, 2014 yılında Moskova yanlısı cumhurbaşkanının Kiev’deki protestolar sonrasında düşürülmesinin ardından ilhak ettiği Kırım, Karadeniz’deki Rus filosuna ev sahipliği yapıyor ve stratejik açıdan büyük önem taşıyor.
Afganistan, Küba, Kırgızistan, Nikaragua, Kuzey Kore, Sudan, Suriye, and Zimbabve dışındaki ülkeler Kırım’ı Ukrayna’nın parçası olarak kabul ediyor.
Geçtiğimiz yıl “Ulusal Birlik Günü” bayramında Kırım’ı ziyaret eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırım’ın sonsuza kadar ülkesinin bir parçası olarak kalacağını vurgulamıştı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***