Piyanist Fazıl Say ile müzik eleştirmeni ve Andante Dergisi Yayın Yönetmeni Serhan Bali arasında sosyal medyada başlayan tartışma devam ediyor.
Klasik müzik dünyasında eşine az rastlanır türden bir olay yaşanıyor: Bir piyanist bir eleştirmene ‘başarılarını kamoyundan kasıtlı olarak gizlediği’ gerekçesiyle açık açık hesap soruyor.
Bundan birkaç gün önce Fazıl Say, Bali’nin kendisine müzik medyasında blokaj uyguladığını savunmuş, prömiyer haberini yayınlamadığını iddia ettiği Bali’ye “Türkiye’de yayınlanan bir müzik dergisinin sahibisiniz. Bunları siz hariç herkes yayınladı. Okurlarınıza açıklamanız var mı?” diye sormuştu. Bali ise Say’ın çıkışını soran takipçisine “Söyleyene bakarım adam mı diye!” yanıtını vermişti.
İddialarına “Pandemi’de 6 albüm Türk bestecileri kayıtları yaptım, 106 eseri kaydettim” diye devam eden Say, Bali’ye “Bunu derginizde haber yaptınız mı? Bu bestecileri bu eserleri, bu emeği, bu yorumları okurlarınıza tanıttınız mı? Türk bestecisi kaydetmek hani çok önemliydi? Hani?” diyerek seslenmişti.
‘AHMET SAY’ BU KADAR MI DEĞERSİZ?’
Babası Ahmet Say’ın vefatıyla ilgili olarak Andante dergisinde herhangi bir yazı çıkmadığını da ifade eden Say, “Babam Ahmet Say’ın vefatı ile ilgili tek bir satır yazdığınızı görmedik” dedi. Say, “Kitapları, müzik eğitiminde ve tüm topluma en fazla katkı sağlamış kişidir. Bunu biliyorsunuz. Neden hiçbir şey yazmadınız? Bu kadar mı değersiz ve önemsiz Babamın eserleri?” diyerek tepki göstermişti.
‘TARTIŞMANIN ASIL SEBEBİ SAY HAKKINDAKİ BİR ELEŞTİRİDİR’
Fazıl Say’ın tweetlerine toplu yanıt veren Bali ise tartışmanın asıl sebebinin 2.5 yıl önce Andante’de yayımlanan Feyzi Erçin imzalı eleştiri olduğunu söyledi.
‘21. yüzyılın beşte biri neredeyse geçti bile. Bu yüzyıl başında Daniel Barenboim, geçen senelerde Paul Lewis ve en yakında da Igor Levit’ten sonra, şimdi de Fazıl Say, bu sefer Beethoven’ın 250. doğum yılını kutlarcasına, bestecinin tüm piyano sonatlarını kaydetti. Say, kendi sözleriyle, bu kaydın 21. yüzyıl için bir referans kaydı olmasını istediğini dile getirdi. Kendisi de besteci olan Say’ın özgün bakışını samimiyetle yansıtan bu kayıt şüphesiz deha parıltıları içeriyor. Fakat Say’ın ritim, tempo, nüans ve dokunuşuyla ilgili kendisine tanımış olduğu özgürlükler o kadar fazla ki, kaydı değerlendirmek için Beethoven stilini de hatırlamamız gerekiyor. Say’ın kaydı bir referans niteliğinde olabilecek mi? Cevabı kimse şimdiden bilemez ama biz bazı soruları ortaya atmayı denedik.’
Bu girişle açılan eleştiri metnine itiraz eden Say, Twitter üzerinden ‘Serhan Bali; sen bir müzisyen değilsin. Müzik bilgi ve donamının çok yetersiz. Armoni, kontrpuan, eser analizi yapabilecek düzeyde teknik bilgin olmadan müzikte bilirkişi olmanı hiç birimiz alamayız sadece anlamayanlar inanır. Sen müzik habercisi olabilirsin.’ dedi.
Klasik müzik dünyasında yaşanan ve eşine az rastlanır türden bir tartışma olan bu olaya dinleyiciler de tweetleriyle müdahil oldu.
Tarafların konuyla ilgili kapsamlı açıklamalarının devam etmesi, önümüzdeki günlerde hem medyanın şeffaflığı hem de kritiğin kutsallığı gibi konuların daha fazla gündem olmasına neden olacak gibi görünüyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***